Bakan Özalp, röportajı yayınlanmadan hayata veda etti

Süleyman Demirel hükümetinde Ulaştırma Bakanı olarak görev yapan Hüseyin Özalp hayata gözlerini yumdu. Vefatından önce Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) röportaj veren Özalp, bazı zenginlerin, işlerini halletmek için bakan ve milletvekillerine kadın ve boş çek karneleri getirdiklerini söyledi.

Kenan Evren'in Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde Milli Birlik Komitesi üyesi olan eski bakan Hüseyin Özalp, komitede Evren ile birlikte çalıştıkları için ihtilal döneminde askerlerin kendisine özel muamele yaptığını anlattı. 32 yaşında milletvekili seçilen, 6 dönem Samsun milletvekilliği, iki dönem bakanlık yapan, 31. Hükümet'in Orman, 43. Hükümet'in Ulaştırma Bakanı olan Hüseyin Özalp, Demirel'e en yakın isimlerin başında geliyor.

12 Eylül askeri darbesi yapıldığında Ulaştırma Bakanı olan Özalp, diğer siyasetçiler büyük sıkıntılar çekmesine rağmen kendisinin her hangi bir sıkıntıya maruz kalmadığını belirtti. Özalp, şöyle devam etti: "Kenan Evren'in Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde Milli Birlik Komitesi üyesiydim. Yıllarca beraber çalıştık, yemek yedik, yakın dostluk yaptık. Kötü bir şeyini görmedim. Darbe olduğunda Ulaştırma Bakanı idim. Ama beni almadılar. Kapımdaki polisleri de almadılar. Kurmay yarbay telefon edip 'Sayın bakanım, istediğiniz yere gidebilirsiniz, istediğiniz dostunuz, arkadaşınızla görüşebilirsiniz, bu mevzuda kendinizi her hangi bir sıkıntıya sokmayın. Emriniz olursa arayın' dedi. İhtilale rağmen dışarı çıkıp dolaştım. Yani özel muamele gördüm."

"İMKANLARI AHLAKSIZCA KULLANSAYDIM ÜLKENİN EN ZENGİNİYDİM"

Siyasette aktif olduğu dönemde yaşadığı ilginç anekdotları paylaşan tecrübeli siyasetçi, bazı zenginlerin, işlerini halletmek için bakan ve milletvekillerine kadınlar gönderip boş çek karneleri getirdiklerini anlattı. "İmkanları ahlaksızca kullansaydım ülkenin en zenginiydim." diyen Hüseyin Özalp, "Boş çek karnesi getirip ne yazarsan yaz diyenler oldu. İstesem dilediğim miktarı yazabilirdim. Veren adam da öyle uyduruk adam da değildi. Alıp çekleri yüzlerine atardım. Bakanlıklara, milletvekillerine kadın bile gönderdiler." şeklinde konuştu.

ECEVİT TERBİYELİ, TÜRKEŞ AHLAKLI ADAMDI

Rahmetli siyasetçi Bülent Ecevit ve Alparslan Türkeş'ten övgüyle söz eden Hüseyin Özalp, "Ecevit çok değerli ve nazik bir insandı. Hiç unutmam, bir gün Meclis'teki sırama doğru yürürken onun oturduğu sıranın önünden geçiyordum. Çok terbiyeli adamdı, ayağa kalkardı. Onun gibi terbiyeli adam görmedim. Mesela Alparslan Türkeş gibi de ahlaklı adam bulamazsın. Ulaştırma Bakanıyken, telefon ederdi, 'Oğlum Hüseyin. Filan işlerim var' derdi. Hemen halleder, arayıp bilgi verirdim. 'Hüseyinciyim, öpüyorum seni' derdi." bilgisini verdi.

ÇİLLER İLE KONUŞMUYORUZ

Eski Başbakan Tansu Çiller'le yollarını ayıran Özalp, süreci şöyle özetledi: "Tansu Hanım'ın başbakan olduğu dönemde onun kabinesinde yer aldım. Benim için de zordu. Dediklerini yapsaydım belki Tansu Hanım'ın da en yakınlarından biri olacaktım. Gezdiği, dolaştığı, fikir aldığı insanların iyi olmadığını görünce soğudum ve ayrıldım. Çünkü öncelikle bir kadın. Ne olursa olsun bağımsız değil. Eşinin tahakkümünden kurtulması mümkün değildi. Onun için de çok akıllı ve temiz bir insan olmasına rağmen yanlış işler yaptı. Şu an konuşmuyoruz."

"BALIĞINI SÜSLEYİP GÖTÜRÜRÜM"

Süleyman Demirel ile halen yakın dostluğu bulunduğunu vurgulayan Özalp, "Bir derdi, sıkıntısı olduğu zaman mutlaka arar. 'Acele atla gel der.' Öyle kimseden hediye falan almaz. Benden sadece balık ister. Balığı çok seviyor. Ben de balığın etrafını süsler götürürüm. En mahremine giren kişi benim. Her özelliğini biliyorum." ifadelerini kullandı.


CİHAN