Bakan Güler: Çözüm süreci Türkiye'nin kendi realiteleri üzerine inşa edildi

İçişleri Bakanı Muammer Güler, çözüm sürecinin Türkiye'nin kendi realiteleri (gerçekleri) üzerine inşa edildiğini, uzun bir geçmişi olan terör sorununun kalıcı bir şekilde sonlandırılmasını amaçladığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Bakan Güler: Çözüm süreci Türkiye'nin kendi realiteleri üzerine inşa edildi

İçişleri Bakanı Muammer Güler, çözüm sürecinin Türkiye'nin kendi realiteleri (gerçekleri) üzerine inşa edildiğini, uzun bir geçmişi olan terör sorununun kalıcı bir şekilde sonlandırılmasını amaçladığını söyledi. Güler, Suriye'deki iç çatışmanın uzadıkça ülkenin radikal guruplar ve terör örgütleri için bir çekim merkezi haline geldiğini belirti.

Başbakanlık Tanıtma Fonu, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile Polis Akademisi, Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından organize edilen 5. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu Antalya'nın Serik ilçesi Belek beldesi Susesi Otel'de başladı. Bu yılki konusu 'Stratejik Güvenlik Yaklaşımları' olarak belirlen program iki gün sürecek. Programa 38 farklı ülkeden temsilci katılıyor. Programın açılış konuşmasını İçişleri Bakanı Muammer Güler yaptı. Güler konuşmasında, çözüm süreci ve Suriye konusuna değindi.

Stratejik güvenlik açısından bakıldığında hükümet olarak başlatılan çözüm sürecinin uzun bir geçmişi olan terör sorunun kalıcı bir şekilde sonlandırmayı amaçladıklarını anlatan Bakan Güler, terör sorunu olan her ülkenin sosyal, ekonomik, siyasal ve psikolojik boyutlarını dikkate alarak politika ve strateji geliştirdiğini belirtti. Türkiye'de yürütülen çözüm sürecinin de Türkiye'nin kendi realiteleri üzerine inşa edildiğini belirten Güler, "Bu bizim başka ülkelerin deneyimlerinden faydalanmayacağımız anlamına gelmez. Hukuk ve meşru sınırlar içinde kararlı ve cesaretli bir şekilde biz hükümet olarak bu süreci sürdürmekteyiz. Çözüm sürecinin başlaması bölgemizde bir istikrar adası olan Türkiye'nin etkinliğini daha çok artıracaktır. Buda doğrudan ve dolaylı olarak barış ve istikrara katkı sağlayacaktır. Yereldeki bir gelişme kendi sınırlarını aşarak başka ülkeleri ve bölgeleri de etkiler hale gelmiştir." diye konuştu.

Suriye'de devam eden iç çatışmalara da değinen Güler, çatışmaların 3 yılını tamamlamak üzere olduğunu hatırlattı. Suriye krizinin bugün gelinen noktada hem bölgesel hem de ulusal alanda etkisini artırdığını belirten Güler, "Her geçen gün sayıları artan sığınmacılar ve Suriye'deki radikal gurupların nitelik değiştirmesi gibi pek çok konu bölgesel dinamiklerle doğrudan ilgilidir. Suriye krizinin başından itibaren dünya kamuoyunu uyardığımız bir hususta burada özellikle belirtmek isterim. Suriye'deki iç çatışma uzadıkça bu ülkedeki radikal guruplar ve terör örgütleri için bir çekim merkezi halin gelmiştir. Güler, "Esed'in yıkılması durumunda El Kaide gibi örgütler güçlenir şeklindeki yaklaşımlar bugün gelinen noktada karşılık bulmamış. Tam tersine uzaması bu tür radikal gurupları güçlendirmiştir. Bu örgütler tüm dünya içinde güvenlik riski oluşturmaktadır." dedi.

"TÜRKİYE'DE 95 KİŞİYE BİR KAHVEHANE, 65 BİN KİŞİYE BİR KÜTÜPHANE DÜŞÜYOR"

Programın açılışında konuşan Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı, coğrafi sınırların önemini kaybettiği günümüzde terör olaylarının mahalli sorun olmaktan çıktığını ifade etti. Sorunların uluslararası nitelik kazandığını belirten Fındıklı, "Terörü önleyebilmek için terörü besleyen sebepleri bulup araştırmak gerekir. Terörün temelinde eğitimsizlik, inançsızlık, kin, nefret, sevgisizlik, ilgisizlik ve aile bağlarının kurulamaması gibi çeşitli sebepler yatmaktadır. Terörü öne çıkaran en önemli sebeplerden birisi de eğitim sorunudur. Türkiye'de 95 kişiye bir kahvehane, 65 bin kişiye de bir kütüphane düşmektedir. İşte terörle mücadele eğitim boyutunun ne kadar olduğunu gösteren bir tablo." dedi.

Konuşmaların ardından aile fotoğrafı çektirildi. CİHAN

Yorumlar