Bahçeli: Vicdanlarını, beyinlerini Başbakan'ın kullanımına devretmişlerdir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TÜBİTAK'IN montaj kararını eleştirerek, "TÜBİTAK da bu kadar ucuz, bu kadar basit, bu kadar ucube bir kurum olduktan sonra vay halimize demek için her sebebimiz vardır. İnternete...

Google Haberlere Abone ol
Bahçeli: Vicdanlarını, beyinlerini Başbakan'ın kullanımına devretmişlerdir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TÜBİTAK'IN montaj kararını eleştirerek, "TÜBİTAK da bu kadar ucuz, bu kadar basit, bu kadar ucube bir kurum olduktan sonra vay halimize demek için her sebebimiz vardır. İnternete düşen konuşmaları hece hece montaj diyerek aklamaya çalışanlar, hece hece varsa vicdanlarını, kelime kelime varsa beyinlerini Başbakan’ın kullanımına devretmişlerdir." dedi.

Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Bahçeli, sözlerinin başında aşırı yağışlar sonucu yaşanan olumsuzlukları anlattı, çiftçilerin sıkıntılarını dile getirdi. "Havuzda toplanan haraç ve rüşvetler tarlada, bağda bahçede ve bostanda ömür tüketenlerin elinden alınmıştır." diyen Bahçeli, ayakkabı kutularına dizilen milyon dolarların, yatak odalarındaki kasalardan çıkan servet boyutundaki paraların, borç zulmünün pençesinde olan kardeşlerinin sofrasından çalındığını, ekmeğinden bölündüğünü, cebinden aşırıldığını ifade etti.

Türk çiftçisi yoksullukta boğulurken; Başbakan ve bakan ailelerinin zenginlik ve debdebeyle gününü gün ettiğini, vur patlasın çal oynasın havasında lükse gömüldüğünü belirten Bahçeli, "Şahsen, çiftçilerimizin adaletsizliğe, haksızlığa ve hak ihlallerine tahammül etmeyeceğini ümit ediyorum. Beklentim, hükümetin çiftçilerimize hakkını ve emeğinin karşılığını mazeretsiz vermesidir. Milliyetçi Hareket Partisi işçinin, emeklinin, memurun, esnafın ve çiftçinin yanında kaya gibi durmaya devam edecek, her düzeyde üreten, çalışan, yatıran ve milli geliri büyüten kardeşlerimizin sözcüsü ve tercümanı olacaktır." diye konuştu.

"TOPLUMSAL GERİLİM KAYGI VERİCİ ÖLÇÜDE ARTMAKTADIR"

Toplumsal gerilimin kaygı verici ölçüde artmakta olduğunu ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin sanki cinnet geçirmekte olduğunu kaydetti. Şiddet, cinayet ve barbarlığın ilim ve irfan ocağı üniversitelere kadar sıçradığını belirten Bahçeli; toplumsal sağduyu, toplumsal ahenk, toplumsal dengenin kaybolmak üzere olduğunu vurguladı.

Başbakan ve hükümetinin ise fuzuli işlerle oyalandığını, 17-25 Aralık’taki parmak izlerini karartmanın, delileri yok etmenin, adaleti kösteklemenin peşinde olduklarını anlatan Bahçeli, TÜBİTAK'ın montaj kararını eleştirdi. Bahçeli, şöyle dedi: "24 Şubat’ta sanal medyaya düşen Başbakan Erdoğan ile gıpta edilecek akıl sahibi olan mahdumu arasındaki para sıfırlama temalı konuşma TÜBİTAK tarafından incelenmiştir. Sonuçta TÜBİTAK malum diyaloglara montaj demiştir. Bilimin yüz karalığı klasmanında akademi unvanını alan bu kurum, AB Eski Bakanı’nın bir gazeteciyle yaptığı ve Bakara Ayetimizle dalga geçen konuşmalarına da montaj teşhisi koymuştur. TÜBİTAK gibi bir kurumun, 17-25’le kararması, emir komutayla rüşvetin, ahlaksızlığın ve hırsızlığın izlerini silmeye memur edilmesi büyük bir ayıptır. İlgisiz alakasız yerlerden toplanarak TÜBİTAK’ta görevlendirilmiş AKP’li memurlar sadece kendilerine değil, sadece kurumlarına değil, milletimize ve ülkemize de yazık etmişlerdir. Rüşvetin aparatları, rüşvetin kapakçıkları, rüşvet hattının nöbetçileri Başbakan talimatlı temizlik işine soyunmuşlar, menfaat karşılığında kararlarını satmışlardır. TÜBİTAK da bu kadar ucuz, bu kadar basit, bu kadar ucube bir kurum olduktan sonra vay halimize demek için her sebebimiz vardır. İnternete düşen konuşmaları hece hece montaj diyerek aklamaya çalışanlar, hece hece varsa vicdanlarını, kelime kelime varsa beyinlerini Başbakan’ın kullanımına devretmişlerdir. Hisleriyle konuşan, hisleriyle tespitte bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’na montaj daha önceden gaipten malum olmuştur. Ve son hamleyi, son vuruşu TÜBİTAK yapmıştır. Hatırlarsanız, Başbakan parlak zekâlı oğluyla konuşmasını ‘montaj, dublaj, piyes’ diyerek inkâr etmişti. ‘Kriptolu telefonlarımı dinlediler’ diyerek kıyameti koparmıştı. Akaracı makaracı ve rüşvet afyonu yutmuş Bakan da hakkındaki iddiaları reddetmiş, ne var ki telefonda konuştuğu gazeteci dostu olanlardan dolayı özürler dilemişti.

Yani TÜBİTAK’ın montaj dediğini taraflar doğrulamıştır. Şüphe etmiyoruz ki gerçekler elbet bir gün bağımsız ve tarafsız mahkeme nezdinde ortaya çıkacak ve çıkarılacaktır. İşte o zaman el mi yaman, bey mi yaman herkes anlayacaktır. İşte o zaman rüşvete haram podyumunda modellik yapanların foyası ortaya çıkacaktır. Başbakan’ı bakalım TÜBİTAK mı kurtaracak, bakalım havuza para yığarak üçüncü havalimanı ihalesini kelepirden kapan ve millete küfrederek hazineyi boşaltan dönemin iş adamları mı elinden tutacaktır?"

CİHAN

Yorumlar