Bahçeli, Tahliyeler İçin Sert Sözler Kullandı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Balıkesir'in Susurluk İlçesi'nde, seçim irtibat bürosunun açılışına katılırken, "Sandıkta 1 oy çalınırsa vebali çok yüksek olur. Hele mesele belediye başkanlığı, belediye meclis üyelerinin seçimiyse kaybedilen bir oy ya başkanlığı kaybettirir ya başkanlığı kazandırır. Onun için gözünüzün bebeği gibi oyları koruyacaksınız" dedi.
Balıkesir il sınırındaki Susurluk İlçesi'nde partililer tarafından konvoy halinde karşılanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim irtibat bürosunun açılış törenine katılıp konuşma yaptı. Türkiye'nin bölünmenin eşiğinde olduğunu öne süren MHP lideri Bahçeli, şöyle konuştu: "Türkiyemiz birçok ekonomik ve sosyal sıkıntı çekiyor. İç ve dış odaklar, Türkiye üzerinde büyük tehdit ve tehlikeler oluşturuyor. Böyle bir dönem içinde milletimizin bir çıkış yolu bulması lazım. Bu çıkış yolunun; demokrasi içinde olması lazım. Dolayısıyla hepimizin sandığa gitmeliyiz. Bu milli bir görev olarak kabul edilmeli ve sandığa gitmekle kalmayıp oyumuzu vicdanımızın süzgecinden geçirip kullanmalıyız. Kullanırken de, oy vermiş kardeşlerimizin bu oylarını değerlendirebilecek her partiden sandık görevlilerine de büyük iş düşmektedir."
Konuşmasında, 17 Aralık'ta düzenlenen operasyona da değinen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yolsuzluk ve rüşvetin, kangren gibi çok büyük bir sosyal hastalık olduğunu, toplumu çürütüp devleti çökertebileceğini söyledi. Ülkeyi diktatörya ya getirmekle suçladığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu seçimlerde uyarılması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: "Bu uyarı hepimize düşüyor. Dolayısıyla milli irade yüzde 51 ile getiriyorsa aynı milli irade yüzde 51 ile de 'Güle güle' diyebilir. Çünkü bu seçimde bu uyarıyı yaparsanız, cumhurbaşkanlığı, arkasından da 2015 yılında milletvekilliği seçimi olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi için Türkiye'de kendisine bir güç yaratmaya çalışan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasında şimdi hangi tedbiri alırsa alsın, kimi içeriden çıkartırsa çıkartsın. Hele hele bir İranlı uşak var, herkesi tehdit ediyor, 'Beni kurtarmazsanız yakarım sizi' diyor. Hal böyle olunca adam 74 günde çıktı. Şimdi İstanbul'da dolaşacak. Bu hak mıdır, adalet midir? Öyleyse bunu yapan şahsiyetler, bu yolsuzluk ve rüşveti aklatmazlarsa milletimizin gözünde var ise cezasını verdirmek, yok ise 'Bunlar masumdur' diyebilmek için adalete ve yargıya engel olmamalı, yollarını açmalı ve gereğini yapmalıdır. Bunu yapamazsa Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Susurluk'tan sana sesleniyorum, omzundaki bu sorumlulukla bu yolsuzluk ve rüşvet torbasıyla ayakkabı kutularıyla Çankaya yokuşundan çıkamazsın, yolda nefesin kesilir."