Bahçeli: Diktatörler dahi yolsuzluk ve rüşvete bulaştıktan sonra gitmişlerdi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerel seçim çalışmaları kapsamında İzmir'in Beydağ ilçesini ziyaret etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerel seçim çalışmaları
kapsamında İzmir'in Beydağ ilçesini ziyaret etti. İlçe meydanında
bir kahvehane önünde vatandaşlara hitap eden Bahçeli'nin
gündeminde, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla
Meclis'ten geçen demokratikleşme paketi vardı: "Diktatörler, 33 yıl
millete zulmetmiş insanlar dahi yolsuzluk ve rüşvete bulaştıktan
sonra gitmişlerdir. İşte Endonezya, Mısır, Tunus. Türkiye'nin böyle
olmaması lazım. Onun için sandığa gittiğinizde bu konuyu
dikkatinize sunmak istiyorum. Seçimler hayırlara vesile olsun."
Türkiye'de yolsuzluk ve rüşvet tartışmasına değinen Genel Başkan
Bahçeli, birbirlerini suçlamaya ve hakaret etmeye kadar, ülkenin
istikrarını ve huzurunu bozacak noktaya geldiğini söyledi.
Yolsuzlukla mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiğinin altını çizerek
adalete güvenilmesi için çağrı yapan Bahçeli, "Kim haklı kim
haksız, ortalıkta bunu tartışmak yerine, adalete gidip orada
yolsuzlukla mücadeleyi öncelikle iktidar başlatmak suretiyle sonuna
kadar gitmeli. Kime kadar giderse gitsin gereği yapılmalı. Eğer
böyle bir olay varsa cezasını çekmeli, bu kadar milletimizin
kimsesizi, öksüzü, yetimi, işsizi varken birileri de kalkıp milyon
dolarla havuzun içerisinde oyun oynamasın. Ayakkabı kutularını
dolarlarla doldurmaya gerek yok. Bu ayakkabı kutusu nereden çıktı,
bir türlü anlayamadık. Eğer para taşınacaksa çok güzel daha
yöntemler var ama bu ayakkabı kutusu da neyin nesi, bunu da
anlayamadık. Peki nasıl çözeceğiz? Kavgayla, çatışmayla değil,
sosyal hareketlilikle değil, sandığa gideceğiz." dedi. 30 Mart'ta
sandığa gidilmesi çağrısında bulunarak, "AKP'li kardeşlerim de
dahil, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı uyarmak lazım. Yanlış
gidiyorsun, bunlar neyin nesi, hangisi doğrusu? Kim ne derse desin,
'Bana komplo yaptılar, montaj yaptılar.' diyorsun. Acaba komplo mu
montaj mı var, bunu da öğrenmek istiyoruz diyerek, oylarla bunu
biraz aşağıya düşürerek onların kendilerine çekidüzen vermesi
imkanı sağlamalıyız. Eğer bundan ders çıkarırlarsa inşallah
önümüzdeki günler çok daha güzel olur, ders çıkarmazlarsa felakete
gidiyoruz. Bu sosyal kargaşanın sonu iyi değil." uyarısında
bulundu.
'ETNİK VEYA MEZHEP TEMELLİ BİR AYRIMCILIK ÜLKEYİ BÖLER VE
PARÇALAR'
MHP Genel Başkanı, Meclis'ten geçen demokratikleşme paketine de
tepki gösterdi. Türkiye'nin 11 yıldır AK Parti tarafından
yönetildiğini hatırlatarak, "Geçen süreç içerisinde Türkiye, önemli
sıkıntılara düşmüştür. Şu an Türkiye, bu yönüyle bir kargaşa
içerisindedir. Türkiye bir kamplaşma, kutuplaşma, bir kriz
yaşamaktadır. Bu böyle devam ettiği sürece Türkiye'de bir kavga ve
çatışmayı da beraberinde getirebilir. Bu nedenle seçimleri dikkate
alırken milletimizin geleceğine de dikkat etmek durumunda
olmalıyız. Şimdi demokratikleşme paketi adı altında,
demokratikleşme açılımı zırvasının içerisinde Türkiye'yi gelecekte
tehlikeye koyan gelişmeler oldu. Meclis'teki çoğunluk bu amaçla
kullanıldı. Belki de AKP'ye oy vermiş kardeşlerimin, Meclis'te
AKP'li milletvekillerinin çoğunluğuyla kabul edilmiş olan bir
demokratikleşme paketini kabul etmeleri mümkün olmayabilirdi.
Nitekim de biz öyle inanıyoruz ki birçok AKP'ye oy vermiş
kardeşlerimiz, bu gelişmelerden rahatsızdır." dedi. Bunların
yapılmasının Türkiye'ye faydası olmadığını belirterek, "Türkiye'yi
bölmek, kimin işine yarayacaktır? Türkiye'ye özerklik kazandırmak
ve Oslo'dan İmralı'ya, İmralı'dan Kandil'e kadar bir müzakere
sürecinde alverle nereye hizmet edeceğiz? Türkiye'nin karmakarışık
olduğu ortamda, komşumuz Suriye olarak halini görüyorsunuz. İç
çatışma var, 130 bin insan hayatını kaybetmiş, 2 milyon insan
Suriye'yi terk etmiş, 700 bini Türkiye'ye gelmiş. Şimdi
İstanbul'da, büyük şehirde dilencilik yaparak geçimlerini
sağlıyorlar. Surların etrafında yatıp kalkarak hayatlarına devam
etmek istiyorlar. Bir ülke karışırsa sonuç bu, ondan sonra
toparlanmak mümkün değil. Hangi partiden olursak olalım bu ülke
bizim. Türkiye'yi bu hale koymaya gerek yok, bin yıldır kardeşçe
yaşıyoruz." dedi.
Devlet Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: "Hangimiz hangi hakka
sahipsek, Güneydoğu'daki her vatandaşımız da o hakka sahip. Ayırt
eden var mı? Buralara kadar gelip geçimini sağlayan, size komşu
olan o bölgedeki değerli kardeşlerimiz bunlar gibi düşünmüyor ama
birileri Türkiye'yi bölmek için, Kuzey Kürdistan özerk yönetimini
oluşturmak için bir ihanet içerisine düşüyor, ihanetin farkında
bile değil. Üç beş oy için gelecekte çok büyük tehlikelere giriyor.
Bu bölünme tehdidi yarın gelişirse Allah muhafaza, Türkiye'de çok
şeyler olur. Herkes aklını başına almalı. AK Parti, bunun altından
kalkamaz. MHP, ne bir toprak verir ne bir insan kaybeder. Ülkeyi bu
hale getirmenin bir manası yok. O sebepten dolayı etnik temelli
veya mezhep temelli bir ayrımcılık ülkeyi böler ve parçalar, buna
dikkat etmemiz lazım. Hele demokrasi, insan hakları adına,
özgürlükler adına bu yapılıyorsa bunların her biri güzel
kavramlardır ama yanlış kullanılırsa her tarafa yerleştirilmiş bir
mayındır, patlamaya da hazır bir haldedir. Dikkat etmek lazım."
MHP Lideri Bahçeli, iktidar olurlarsa kapatılan beldeleri
açacaklarını da vaadetti. Ödemiş ilçesinin Kaymakçı beldesinde bir
kahvehaneye oturarak vatandaşlarla sohbet eden Bahçeli, bir
vatandaşın ikram ettiği bisküviyi çayla birlikte yedi. CİHAN
Yorumlar