Bahçeli: Başbakan milli emanete ihanet etti, yargının sessiz kalmamasından ürktü

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın rüşvet ve yolsuzluğa göz yumarak milli emanete ihanet ettiğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Bahçeli: Başbakan milli emanete ihanet etti, yargının sessiz kalmamasından ürktü

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın rüşvet ve yolsuzluğa göz yumarak milli emanete ihanet ettiğini söyledi. Bahçeli, “Bu yanlışlara karşı adaletin sessiz kalmaması, dokunulamaz olarak görülenlerin mahkemeye önüne çıkartılması başkanı ve hükümetini ürküttü.” dedi.

    MHP Lideri Devlet Bahçeli, Bursa’nın İznik İlçe Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Atıksu Arıtma Tesisi’nin temel atma törenine katıldı. Burada vatandaşlara hitap eden Bahçeli, İznik Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz’ı çalışmalarından dolayı tebrik etti. Bahçeli, “‘İznik için MHP’ diyen, MHP’ye ümit bağlayan, duasını ve desteğini esirgemeyen tüm İzniklilere selamlarımı sunuyorum.” ifadesini kullandı.

    Devlet Bahçeli daha sonra gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin her geçen gün güç ve kan kaybettiğini dile getiren Bahçeli, "Maalesef içinden geçtiğimiz zaman zarfında milletçe huzurumuz kalmamıştır. Sorunlar artmış, gerilim ve çatışma ortamı genişlemiştir. Türkiye Cumhuriyeti gittikçe derman kaybetmektedir. Türk milleti mutsuz ve gelecektin umutsuzdur. Karşı karşıya olduğumuz meseleler çığ gibi büyümektedir. Hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntılar artmaktadır. Zamlar İzniklileri canından bezdirmiştir. Başbakan ekonomideki kara deliklerin faturasını İznikli kardeşime çıkarmıştır. İktidar acziyetini yetersizliğini, beceriksizliğini İznikli kardeşimin sırtına yüklemektir. Merkez Bankası'nın rezervini artırmakla yalan yerine övünen Başbakan, aldatmadan rekor kıran başbakan bu kuruma borç vermekten gurur duymaktadır.” diye konuştu.

    Başbakan Erdoğan’ın 'büyüdük, geliştik ve zenginleştik masallarıyla’ milleti aldattığını savunan Bahçeli, “İznikli kardeşim yoksuldur. Başbakan 2002 yılına kıyasla milli gelirdeki artıştan bahsetmekte, kendi çalıp kendi oynamaktadır. Peki milli gelir, 230 milyar dolardan, 800 milyar dolara ulaşmışsa, yani 11 yılda 570 milyar dolarlık bir gelir artışı varsa, bu para nerededir. Nereye gitmiştir? Soruyorum sizlere. Bu artıştan payınıza düşeni aldınız mı? Ekonomik anlamda feraha kavuştunuz mu?, yüzünüz mü güldü, iş mi buldunuz. Hayır diyorsanız, bu kadar rakamsal artış kimlerin cebine inmiş ve banka hesabına eklenmiştir." ifadelerini kullandı.

    "TÜRKİYE DEĞİL BAŞBAKAN ZENGİNLEŞTİ"

    Başbakan’ın ‘Türkiye zenginleşti’ söyleminin gerçeği yansıtmadığını anlatan devlet bahçeli şöyle konuştu: “Zenginleşen Türkiye değil, Başbakan'ın bizatihi kendisi, hısımları, dünürleri ve evlatlarıdır. Parayı bulan sizler değil, bakanlar ve çocuklarıdır. Servetle gelirleri fırlayan sizler değil, yandaş işadamları ve kara paracılardır. İznikli, esnaftan çalınan ayakkabı kutularına konmuştur. Üreticinin hakkı yatak odalarındaki kasala saklanmıştır. Sizlerin alın teri, hükümetin yolsuzluk değirmeninden öğütülmektedir. Kul hakkı yiyenler AKP'nin güdümünde zıvanadan çıkmıştır. Başbakan ve yandaşları demokrasinin nimetlerini kendileri için kullanmıştır.”

    "HÜKÜMET RÜŞVET İDDİALARINI KAPATMAK İÇİN ÇIRPINIYOR"

    Milli iradenin açıkça aldatıldığını ifade eden MHP Lideri Bahçeli şunları anlattı: “Sandığı parasal imkanlara devşirerek, milli emanete ihanet etmiştir. Bu yanlışlara karşı adaletin sessiz kalmaması, dokunulmaz olarak görülenlerin mahkemeye önüne çıkartılması Başbakan ve hükümetini ürküttü. Yolsuzluğu kapatmak amacıyla komple teorileri üretildi. Bunları örtebilmek için dış saldırılar icat edilmiş, milli iradeye suikast iddialarından medet umulmuştur. Başbakana göre yolsuzluk soruşturması ülkemizi, vatanımızı ve istikbalimizi hedef alan saldırıdır. Yolsuzluk iddiaları düzmecedir. Hedef Türkiye, millet ve vatan gelecektir. Bu zihniyete göre ülke içinden aktörler, ajanlar ve maşalar kullanılmıştır. Tuzak ise yurt dışından kurulmuştur. Başbakan bunlarla da yetinmemiştir. Türkiye'nin istikrarlı büyümesinden rahatsız olanlar, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu içindedir. Başbakan Erdoğan, aklına nasıl yatıyorsa, işine nasıl geliyorsa, o soruşturmaları o şekilde gölgelemeye çalışmaktadır. Hükümet rüşvet iddialarını kapatmak için çırpınıyor. Açıklar çok fazladır. Kendisi ve hükümeti baştan ayağı yolsuzluktur. Millet gerçeği görmelidir. Başbakan yolsuzluğu, uydurma, rüşveti iftira olarak değerlendirmektedir. Özellikle malum 4 bakanı niçin değiştirmiştir? Yolsuzluk iddialarının merkezinde yer alan 29 yaşındaki karanlık bir kişi tarafından rüşvet bağımlısı yapılan bakanları görevden almak, bir yönüyle suçlamaları kabullenmek değil midir? "


    "VATANDAŞ AYAKKABI BULAMIYOR YANDAŞLARI AYAKKABI KUTUSUNDA PARA SAKLIYOR"

    ‘Devlet içinde bir devlet varsa bunun sorumlusunun hükümet’ olduğu görüşünü yineleyen Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın bu işten yakasını kurtaramayacağını kaydetti. Bahçeli şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti'ni temelinde dinamitlemek için 11 yıldır didinen ve mücadele veren, her ihaneti meşru gören bu zihniyet, kazdığı kuyuya düşecektir. Paralel devlet varsa, devletin tüm organlarına tüm organlarına sinmiş ve bulaşmışsa, bunu bulup ortaya çıkarmak siyasi namus meselesi olarak görülmelidir. Öncelikle bu paralel devlet nasıl oluşmuştur, devlete nasıl sızmıştır. Bu esnada Başbakan Erdoğan nerededir ve kimlerle zaman geçirmiştir? Bu örgüt kimdir? Başı ve kadrosu kimlerden meydana gelmişlerdir? Demokrasi erozyona uğramıştır. Hukukun saygınlığı yaralandı. Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi yıkmak, askerinden ve polisine kadar milli güç unsurlarını tasfiye etmek için şeytanla bile ortaklık kuracak kadar gözü dönmüştür. Karşımızda kirlenmiş bir hükümet bulunmaktadır. Milyonlarca vatandaş giyecek ayakkabı bulamayacakken, yandaş zümrenin ayakkabı kutularına milyon dolarları saklaması hükümetin suçudur. Bunu aklınızdan çıkarmayınız. Bu ülkede suçsuz ve günahsız olmasına rağmen genelkurmay başkanları başta olmak üzere, yüzlerce kişi yıllarca süren davalarda yargılanmıştır. Darbe davalarının kumpas olduğu anlaşılmıştır. Başbakan Erdoğan, hukuka saygı göstermeli. Mahkemelerin çalışmasını sabote etmemeli. Gerekirse çocuğuyla birlikte hakim karşısına çıkmaktan çekinmemelidir. Şunu herkes kabul etmelidir. Başbakan Erdoğan ve hanedanı ayrıcalıklı değildir. Hukukun karşısında herkes eşittir. Kim suç işlemişse cezasını görmelidir. Çocuklarını nafakası için ömür tüketen, fakirlikten inleyen milyonlarca vatandaşın talebi, rüşvet ve yolsuzluğun üzerine gidilmesidir. Başbakan Erdoğan harama el uzatmadıysa korkacağı bir şey yoktur. Ancak korkunun da ecele faydası olmayacaktır."

    "30 MART DEMOKRASİNİN İMTİHANI"

    Konuşmasının sonunda 30 Mart’ta yapılacak Mahalli Seçimlerde demokrasi imtihanı yaşanacağına işaret eden MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türk milleti sandığa 85 gün sonra gidecektir. Demokrasi imtihanı 85 gün sonra karşımıza çıkacaktır. Bu seçimin helalin haramla mücadelesine sahne olacaktır. Bu seçimin temizliğin, kokuşmuşlukla mücadelesine konu olacaktır. İznik'te yaşayan kökeni, inancı ve doğduğu yer ne olursa olsun hep birlikte Türkiye'yi kurtaralım. Milliyetçi harekette buluşalım. Yolsuzları, hırsızları ve hainleri sandığa bir daha çıkmamak üzere süpürelim, gitsin. Sizlerden bekliyorum geleceğinize sahip çıkın. Helal kazancınıza sahip çıkınız. Eşkiya, her taraftadır dikkat ediniz. Bunun için 30 Mart 2014'te sizden rüşvetçilerin sizlerden çaldıklarıyla, kutu kutu milyon dolarları biriktirenlerin yakasında tutmak en büyük görevdir.”

    MHP Lideri Bahçeli, konuşmasının ardından arıtma tesisin temelini attı. CİHAN

Yorumlar