Bahçeli: 30 Mart seçimleri yeni dönemin izlerini ortaya koyacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimin, 2015 yılına kadar geçen siyasi süreçte, yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyeğini belirterek," Görülecektir ki, bu ülkenin aziz evlatları öyle bir şuura s.

Google Haberlere Abone ol
Bahçeli: 30 Mart seçimleri yeni dönemin izlerini ortaya koyacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimin, 2015 yılına kadar geçen siyasi süreçte, yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyeğini belirterek," Görülecektir ki, bu ülkenin aziz evlatları öyle bir şuura sahiptir ki, bir an gelir önce ülkem, sonra milletim, sonra partim diyerek tercihini vicdanının sesini dinleyerek kullandığında, siyasi iktidarın geldiği gibi gideceği bir dönem olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Giresun’da partisi tarafından düzenlenen mitingde konuşan Bahçeli, AKP iktidarına yüklendi. Özellikle bugün TBMM görüşülecek olan yolsuzluk fezlekelerine değinen Bahçeli, "Allah bunların başına öyle bir bela verdi ki, tam 93 günden beri bu belayla uğraşıyor. Nedir bu bela; 17 Aralık günü yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasıyla AKP'nin ayağı, kolu, başı birbirine dolaşmış ve karışmış vaziyettedir. Bugün TBMM'de AKP'ye gönül vererek desteklediğiniz milletvekilleri, 17 Aralık kara gününün, büyük rezaletin karşılığında haysiyetli bir davranışla fezlekeleri hiç tartışmadan bütün millete açıklayarak Yüce Divan'a gönderme açısından önemli bir kararı almalıdırlar. Göreceğiz bakalım, AKP'nin değerli milletvekilleri milletin huzuruna çıkıp neyi anlatmışlarsa, Meclis'teki davranışları arasındaki büyük açıyı hep beraber göreceğiz. Milletini sevdiğini söyleyen, her fırsatta manevi ve muhafazakar olduğunu dile getiren ve ülkenin geleceği için her türlü fedakarlığı yaptığını söyleyen bu değerli milletvekilleri acaba, yolsuzluk ve hırsızlık için hangi tavrı ortaya koyacaklar, millet olarak bugün göreceğiz.” dedi.

30 Mart seçimlerinin sadece belediye başkanlığı seçimi olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, "30 Mart’tan sonra siyasi olayların gelişimi devam edecek ve 28 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır. Cumhurbaşkanlığı bundan böyle halk tarafından seçilmektedir. 3'üncü siyasi olay, 2015 yılının en geç 12 Haziran’ına kadar ki süre içinde milletvekilliği seçiminin yapılmasıdır. Bu 3 siyasi olay, Türkiye’nin kaderini değiştirecek, geleceğini yeniden belirleyecek ve siyasi yönden yeni bir siyasi iktidarın şekillenmesine önemli işaret verecektir. Özellikle 30 Mart seçimlerinde bunu görmek mümkün olabilir. Nasıl olabilir; önce belediye başkanlarını seçerek sandığa gittiğimizde, sandıkta oylarımızı kullanıp, oylara sahip olduktan sonra sayıma hile ve çalıntı oylar karıştırmamak suretiyle bugünkü siyasi iktidarın önemli oranda oy kaybetme hali, 2015 yılına kadar geçen bu siyasi süreçte, yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyecektir. Görülecektir ki, bu ülkenin aziz evlatları öyle bir şuura sahiptir ki, bir an gelir önce ülkem, sonra milletim, sonra partim diyerek tercihini vicdanının sesini dinleyerek kullandığında, siyasi iktidarın geldiği gibi gideceği bir dönem olacaktır.” ifadelerini kullandı.

17 Aralık’ta yapılan yolsuzluk ve rüşvet skandalına değinen Bahçeli, şöyle devam etti: “Yapılan tüm bu yolsuzlukların hem milletvekilleri tarafından hem de halk tarafından bilinmesinde fayda var. Çünkü bu fezlekeleri hazırlayanlar, cumhuriyetimizin savcılarıdır. Bu fezlekenin delillerini toplayanlar, 41 kişinin tutuklanmasına katkı sağlayanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kolluk kuvvetleridir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin değerli ve güzide insanları olan polis kardeşlerimizdir. İktidarın polisi olarak algılanamaz, yorumlanamaz ve kullanılamazlar. Güneydoğuda PKK'nın kontrolü altına girmiş yerlerde T.C.'nin varlığını, orada yaşayan insanların mal ve can güvenliğini korumakla görevli olan vatan evlatları, İstanbul'a geldiklerinde hırsızların, vurguncuların hamisi ve onları koruyan olamaz. 8 bin polis kardeşimizi, 40 gün içinde darmadağın eden, savcıların tayinini çıkarıp korsan ve torbalı yasalarla HSYK'yı kendine bağlayıp, kendilerine hizmet ettiren anlayışı iyi değerlendirmek ve bu kadar da olmaz diyerek, artık yeter demek gerekir.”
CİHAN

Yorumlar