Babacan: Yolsuzluk konusunda tolerans olmaz, üstü örtülmez
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Eskişehir’de yolsuzluklar konusuna değinerek, “Yolsuzluklar konusunda asla bir tolerans olmaz, üstü örtülmez.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Eskişehir’de yolsuzluklar
konusuna değinerek, “Yolsuzluklar konusunda asla bir tolerans
olmaz, üstü örtülmez. Bir yanlışlık içerisinde olanlar varsa er ya
da geç hesabını mutlaka verir. Yoksa güven, istikrar dediğimiz
noktada erozyon ve sıkıntı ile karşı karşıya kalmayalım.” dedi.
Babacan, Eskişehir’de 'Ekonomide Güven Ortamı ve İstikrar Konulu'
konferansta konuştu. Ekonomi, siyasi istikrar ve güvene dikkat
çeken Babacan, ekonomik istikrar ve güven için de yargı
bağımsızlığının önemine vurgu yaptı. Babacan, yolsuzluk yapanların
mutlaka cezalandırılması gerektiğini kaydetti.
Ekonomide istikrar, güven ve yargı bağımsızlığına dikkat çeken
Babacan, “Siyasi istikrar olmazsa, ekonomik güven ve istikrar
olmaz. Yargı bağımsız olmaz, kanunlar işlemezse ekonomik sıkıntılar
çıkar. Önümüzdeki dönemde yargı reformları devam etmeli. Türkiye,
gerçek anlamda bir hukuk devleti olmadan, asla ileri gelişmiş bir
ekonomi olamaz. Türkiye, gerçek hukuk devleti olmadan ileri bir
demokrasi de olamaz. Demokrasi sadece seçim değil. Demokrasi aynı
zamanda hukukun üstünlüğüdür. Siz demokrasi deyin, seçim deyin ama
hukuk olmasın, kurallar olmasın, bir süre sonra kaos olur.
Yönetilemez bir rejimle karşı karşıya kalırsınız.” diye
konuştu.
"EKONOMİDE DOĞRU VE GÜZELLERİ YAPABİLMEK İÇİN SİYASİ İSTİKRAR
GEREKİYOR"
Bir ülke için istikrarın çok önemli olduğunu belirten Bakan
Babacan, “Siyasi istikrar, ekonomik istikrarın başarısının olmazsa
olmazıdır. Siyasette istikrar olacak. Yoksa herhangi bir sıkıntı ve
problem hemen ekonomiye yansıyor. Bu krizlerin özünde siyaset
sahnesinin karışık, koalisyon ve azınlık hükümetlerin olmasıdır.
Hükümetlerle parlamentolar arasında uyumsuzluk var. Ekonomide
doğruları, güzelleri yapabilmek için mutlaka güçlü bir siyasi irade
gerekiyor.” diye ifade etti.
"GÜVEN SARSILIRSA ALLAH KORUSUN TEKRAR KAZANMAK ZOR OLUYOR,
KIYMETİNİ BİLELİM"
Bunun yanında, güven kavramının da çok önemli olduğunu vurgulayan
Bakan Babacan, şöyle dedi: “Bu, çok önemli. Güven olunca her şey
kolaylaşıyor. Güven ortamını sağlayamazsanız, teknik olarak
ekonomik politikaları ne yaparsanız yapın başarı elde etmek güçtür.
Sadece devletin para harcaması yetmiyor, güven yoksa hiçbir işe
yaramıyor. Halk güvenmeyince, sanayici güvenmeyince gelişme ve
büyüme olmaz. Bakın çevrenizdeki bazı ülkelere ‘Niye halk
harcamıyor, kredi çekmiyor, harcama yapmıyor’ çünkü bu ülkelerde
güven yok. Güven olmadığı için. İstikrar olunca halk normal
alışverişine devam ediyor. Güven olunca halk harcama yapıyor, güven
olunca sanayici yatırım yapıyor, bankalar rahat hareket ediyor. Ama
güven kazanmak, oluşturmak, zaman alıyor. Güven yoksa, istikrar
yoksa sıkıntı. Güven olunca, istikrar bütün olunca kapılar,
kaynaklar açılır. Siyasette ve devlet yönetiminde de durum aynı.
Güven sarsılırsa Allah korusun tekrar kazanmak, oluşturmak zor
oluyor. İşte şu anda ülkemizin içinde bulunduğu noktada bu güven
ortamının kıymetini bilmemiz gerekiyor.”
"YARGI’NIN ADİL, HIZLI VE TARAFSIZ OLMASI KONUSUNDA BİZİM
SIKINTILARIMIZ VAR"
Güvenin en önemli bileşenlerinden birisinin ise bir ülkedeki hukuk
ve yargı sistemi olduğunun altını çizen Bakan Babacan, ancak
Türkiye’nin yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı, kararların hızlı
çıkması konusunda sıkıntılarının olduğunu dikkat çekti. Babacan,
şöyle konuştu: “Çünkü biz ne diyoruz ‘kurallı piyasa ekonomisi.’ Bu
ekonominin kurallı piyasa ekonomisi olması çok önemli. Kuralların
açıkça yazılı olması, kanunlarda gri alanların olmaması,
düzenlemelerin açık ve net olması, kuralların gerçekten uygulanıyor
olması, uygulamalarında mutlaka bir yerlerde yazılı olması,
kurallara uyulmadığında, yeterli bir yaptırım mekanizmasının olması
ve çalışması, yine problem çıktığında yargıya gittiğinizde hızlı,
adil, güvenilir kararlar çıkması. İşte bizim bu noktada
eksiklerimiz var. Özellikle son üç aydır yaşadıklarımız. Aslında
Türkiye’nin ne kadar şiddetle hukuk ve yargı konusunda reform
ihtiyacı olduğunu gözler önüne serdi.”
"İSTİKRAR VE GÜVEN İÇİN YARGININ BAĞIMSIZLIĞI VE GÜÇLER AYRILIĞI
PRENSİPLERİNDEN UZAKLAŞMAMALIYIZ"
Özellikle yargıda yazılanlarla birlikte uygulamanın da çok önemli
olduğunu vurgulayan Babacan, daha da önemlisi yargıda bağımsızlığın
çok ehemmiyetli olduğunu kaydetti. “Güçler ayrılığı olacak, yargı
bağımsız çalışacak. Ama aynı zamanda yargı tarafsız şekilde
çalışacak.” diyen Babacan, şöyle devam etti:
“Eğer yargının bağımsızlık alanını birileri kendi şahsi ve içinde
bulunduğu grubun işleri için kullanırsa, taraflı, hedefli herhangi
bir ideolojinin, grubun esiri olmuşçasına yargıyı bağımsız şekilde
kullanırsa, buna izin vermemeliyiz. Son üç aydır yaşadıklarımız
bununla sıkıntılı konular. Bunları çözmek için bir yandan kısa
vade, orta vadeli adımlar atmalısınız. Attığınız adımlarla da orta
uzun vadede gerçek anlamda bir hukuk devleti olma hedefini
unutmamalısınız. Yargının bağımsızlığı, güçler ayrılığı
prensiplerinden de asla uzaklaşmamalısınız. Bu kolay bir denge
değil. Ama bir yandan attığımız adımlarla yargı mekanizmasını amacı
dışında, hedefi dışında kullanmak isteyenlerin önünü önemli şekilde
önlemimizi koyduk.”
"SİZ SEÇİM, DEMOKRASİ DEYİN AMA HUKUK OLMAZSA KAOS OLUR,
YÖNETİLEMEZ REJİMLE KARŞI KARŞIYA OLURSUNUZ"
Yargı reformlarının, Türkiye’nin gerçek ileri demokrasi, hukuk
devleti olması açısından önümüzdeki süreçte mutlaka devam etmesi
gerektiğini ifade eden Babacan, “Bir yandan da önümüzdeki dönemde
yargı reformları ve yargı reformlarının devam etmesi gerekecek.
Çünkü, Türkiye gerçek anlamda bir hukuk devleti olmadan, asla
ileri, gelişmiş bir ekonomi olamaz. Türkiye, gerçek hukuk devleti
olmadan ileri bir demokrasi de olamaz.” dedi. Demokrasinin, sadece
seçim değil, demokrasinin, aynı zamanda hukukun üstünlüğü
prensiplerinin özümsemiş gerçek anlamda bir hukuk devletini beraber
yaşayan ve ilerleyen bir yönetim şekli olduğunu kaydeden Babacan,
“Siz demokrasi deyin, seçim deyin ama hukuk olmasın, kurallar
olmasın, bir süre sonra kaos olur. Yönetilemez bir rejimle karşı
karşıya kalırsınız. Dolayısıyla bu alanlarda beraberce eş zamanlı
olarak ilerlememiz gerekir.” diye konuştu.
"YOLSUZLUKLAR KONUSUNDA ASLA TOLERANS OLMAZ, ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ"
Yolsuzluklar konusu da değinen Babacan, şöyle devam etti:
“Yolsuzluklar konusunda asla bir tolerans olmaz. Asla üstü
örtülmez. Bir yanlışlık içerisinde olanlar varsa er ya da geç
hesabını mutlaka verir. Bunu da çok açık bir şekilde ortaya koyduk.
Bu uygulama ile gösteriyoruz ki güven dediğimiz noktada erozyon ve
sıkıntı ile karşı karşıya kalmayalım. Yüzde yüz mükemmel, yüzde yüz
hatasız bir yönetim olmaz. Mutlaka hatalar, eksiklikler olabilir,
yanlışlar olabilir. Bunlar da tespit edilmeli. Bunlara karşı
yaklaşmanız, nasıl çözüm üretmeniz son derece önemli. Halkımızın,
milletimizin iradesine güvenmemiz lazım. Herkes, her şeye rahatça
ulaşabilsin. Artık internet, gazete sayısı arttı. Bir şeyi
kapatmak, gizlemek mümkün değil. Yönetimde şeffaflık çok önemli,
hesap verebilir bir yönetim olmak çok önemli. Devlet ve bürokrasi
halk için vardır. Tersi olmaz. Dolayısıyla devlet sorumluluğu olan
bütün kuruluşlar şeffaf olmalı ve hesap vermelidir.”
CİHAN
Yorumlar