Avukat Nizamettin Sağır: Türk milleti artık hukuktan medet ummayı beklemesin

MHP Antalya eski il başkanı Avukat Nizamettin Sağır, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan HSYK Yasası’yla, siyaseti hukukun sahibi haline getirdiğini, Türk milletinin artık hukuktan medet ummayı beklememesi gerektiğini savundu. Sağır, siyasetin şu andaki yargıya müdahalesinin 10 misli bir durumla karşı karşıya kalındığına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün çok tartışılan HSYK Yasası'yla ilgili düzenlemeyi 'tartışmalı maddeleri AYM değerlendirmeli' diyerek onaylamasının ardından hukuk çevrelerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. MHP Antalya Eski İl Başkanı Avukat Nizamettin Sağır, "Bunların yaptıkları düzenlemeler hukuk üzerindeki hakimiyetini bir kenara bırakın hukukun sahibi haline getiriyor.” diyerek yeni HSYK düzenlemesine tepki gösterdi. Türkiye’nin bir felaketle karşı karşıya kaldığını belirten Gül, “Yani hukukun üzerinde siyasetin böylesine bir etkinliği olursa hukuk üzerindeki bu siyasi etkinlik oyunun da bütün siyasi partiler birlikte hareket ediyorlar. Her ne kadar bu düzenlemelere karşıymış gibi görünse de, Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz falan. Ama siyaset kurumu içten içe bu işten zevk alıyor. Çünkü bugün bunlara yarın başkalarına. Bütün siyaset kurumu deyim yerindeyse bu ülkenin sahipliğini oynuyor." ifadelerini kullandı.

Hakimler ve savcıların özlük haklarıyla ilgili sicil kayıtlarının tutulması, tayin ve terfileriyle ilgili konularda dünyanın hiçbir yerinde seçilmişlerin bu kadar etkili olmadığını belirten Sağır, “Savcıları bahane ederek hakimleri kontrol altına almayı hedefleyen bir düzenleme var. Bunun örneği dünyada yok. Sadece diktatör rejimlerinde var.” dedi. HSYK’nın bu haliyle hukuk diye bir şeyin kalmayacağının altını çizen Sağır, Türk milletinin artık hukuktan medet ummayı beklememesi gerektiğini kaydetti. Sağır, siyasetin yargı üzerindeki şuandaki müdahalesinin 10 misli bir müdahaleye maruz kalacağını söyledi. AK Parti iktidarının bizzat hukuku ele geçirdiğini kaydeden Sağır, “Kurumları değil. Bir taraftan hakim ve savcının uyacağı kuralları geçirirken, bunları çıkartırken bile anayasa göz ardı ederek hem yasaları çıkarıyorsun, bu yetmiyor anayasaya uluslararası hukuka aykırı yasalar çıkarmanızda size yetmiyor. Bunun üzerine bir şey daha ekliyorsunuz. Diyorsunuz ki; ‘Hukuku kontrol etmek bana yetmiyor. Hukukçuları da kontrol edeceğim kardeşim.’ Böyle bir yetki padişahlık döneminde padişahta bile yoktu." ifadelerini kullandı. CİHAN