Arınç: Makam, şöhret ve şehvet için birbirimizin gözünü oyuyoruz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dünyevileşmekten şikayet ederken, makam, para ve şehvet hırsının her şeyin önüne geçtiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dünyevileşmekten şikayet
ederken, makam, para ve şehvet hırsının her şeyin önüne geçtiğini
söyledi. Arınç, “Son yıllarda çok dünyevileştiğimizi fark ediyorum.
Her şey paradan, her şey makamdan, her şey şöhretten, her şey
şehvetten, mevki makam hırsı ile birbirimizin gözünü oymaktan
geçiyor.” dedi.
Bülent Arınç, Bursa'da Tayyare Kültür Merkezi'nde düzenlenen
‘Uzaktaki Yakın’ başlıklı Uluslararası Hz. Üftade Sempozyumu'na
katıldı. Hz. Üftade'nin güzel bir zamanda yaşadığını ve halen
kerametlerine şahit olunduğunu ifade eden Arınç, toplantının
önemine vurgu yaptı. Bu tür toplantıların takipçisi olduğunu,
kendilerinin katılabilmesi için açılışın bu güne alındığını ifade
eden Arınç, dünyevileşmeden şikayetçi oldu. Arınç şöyle konuştu:
"Son yıllarda çok dünyevileştiğimiz fark ediyorum. Her şey paradan,
her şey makamdan, her şey şöhretten, her şey şehvetten, mevki makam
hırsı ile birbirimizin gözünü oymaktan geçiyor. Bir kavganın
içindeyiz. Kendimize dönecek, neyiz, kimiz, ne amaçla geldik, ne
yapıyoruz, nereye gideceğiz, bunların farkında bile değiliz.”
Gazetelerde yer alan haber ve yorumlarla sigaya çekildiklerini
iddia eden Bülent Arınç, şunları kaydetti: “Sabah nasıl olsa
gazeteci dostlarımız bizi bir kenarda sigaya çekecekler, acaba ne
olmuş diye gazetelere bir bakayım dedim. Her zaman ki malum
haberler. Bu haberler üzerine yazılmış yorumlar. İşi köpürtmek
başka noktalara çekmek. Akla zarar yorumlar yapmak. Birazdan da
onların huzurunda imtihan olacağız, bu neden böyle konuştu, neyi
amaçladı, bu sözün altında ne var, bunun sonu nereye varır.
Ağustos'ta neyle karşılaşacağız, Eylül'de ne olacak. Borsa nasıl
olacak, endeks nereye vuracak, bunun kavgası var. Herkes bir yerden
gelmek bir yerden gitmek kendisine bir şeyler hazırlamak kavgası
ile meşgul. Evlerde bu kavga var, iş yerlerinde bu kavga var,
sokakta bu kavga var. Kuru kavga peşindeyiz. Hani sekülerlik kötü
bir şey değil ama her şeyimiz çok dünyevileşti. Bütün hesaplar
bunun üzerine.”
Hz. Üftade ve benzerlerinin yaşadığı hayattan alınacak çok örnekler
bulunduğuna işaret eden Arınç, şöyle devam etti: “İnsanların edepli
olmaya çok ihtiyacı var. Haya sahibi olmak çok büyük bir nimet.
İffet sahibi olmak çok büyük bir zenginlik. Bunları bize
hatırlatacak güzel örneklere ihtiyacımız var. Necip Fazıl'ın tabiri
ile kaba softalık, kaba Müslümanlık, kaba önderlik bize yakışmıyor.
Bir estetik olmalı, bir edep olmalı, edipler bile edepli olmalı.
Her şey nezaket içinde olmalı ve gönüllere hitap edilmeli. Sadece
ceplere değil veya mevkiler makamlar için kavgaya değil.”
ARINÇ BAŞBAKAN’A GÖNDERME Mİ YAPTI?
Bülent Arınç konuşmasında sesini yükselterek ve etrafını tehdit
ederek konuşanlardan da yakındı. Arınç, “Bağırmakla çağırmakla
değil, söz güçlü olacak. Arkası var. Toprağı işleyen yağmur
sağanaktan daha bereketlidir. İnce ince yağar, toprağa işler, öbürü
sel olur. Biz de şuanda sesini yükseltenler revaçta. Ne kadar çok
bağırırsa, ne kadar gözleri çakmak çakmak olursa, gözlerinin
damarlar kırmızı kırmızı fırlarsa, boyunlarından damarlar
fışkıracak hale gelirse iş yaptığını zannediyor. Ama söz yok, sözün
içinde hikmet olmalı, bilgelik olmalı, o yok. Hepsini topla, 50 ile
çarp hiçbir etkisi yok. Bence büyüklerin halleri hareketleri, güzel
sözlerinin bize faydası var. Bu kadar dünyevileşmek kötü.
Uhrevileşelim mi hayır iki taraflı dünyadayız.” diye konuştu.
ADNAN OKTAR’A ‘KEDİCİK’ ELEŞTİRİSİ
Tarikat ve cemaatleri üstü kapalı eleştiriler yönelten Arınç, bir
televizyon kanalında kadınlarla birlikte program yapan Adnan
Oktar’ı hedef aldı. Arınç, şöyle devam etti: “Çok dünyevileştik ama
bu camia içinde 'biz de ehli tarikiz canım, biz de biraz Üftadeleri
biliriz' diye ortaya çıkanlar var. Bu işin daha da feci tarafı.
Onlar da kendilerini bu tür işlerde bilgili ve görevli
zannediyorlar. Necil Fazıl derdi ki 'eskiden zorluklar büyük
buzdağları gibidir. Biz ağzımızla hoh hohlayarak erittik şimdide
ortalık çamurdan geçilmez oldu.' Şimdide tarikat var. Şimdi de yol
gösterenler var. Şimdi de saçıyla, sakalıyla, kıyafetleri ile
çevresine topladığı üç beş insanla bu işi yaptığını söyleyenler
var. İyilerinden Allah razı olsun ama çok bozukları da var. Onlar
da bu yolu bir ticaret yolu kabul etmişler. Bazen televizyonlarda
izliyoruz, çevresindekilerle hahaha ihihhi, inşallah maşallah,
başka bir şey yok. Kedicikler bilmem necikler. Bunlar da bir şey
yaptıklarını zannediyorlar. İslam adına, iman adına, Kur'an adına,
edep adına, namus adına, ar haya adına hiçbir şey bulamıyorsunuz.
Adam ben de Kadiriyim diyor, bir başkası ben de şuyum diyor.
Kendilerine bu yaftaları takanlar var, bununla anılmak isteyenler
var. Ama çabalara ticaretlerini ve nüfusları artırmak, şöhret
yapmak isteyenler var.”
Bazı kişilerin küçük işlerde başladıkları ticaretlerine dini alet
ederek zenginleştiklerini savunan Bülent Arınç, sözlerini şöyle
tamamladı: “Önce tencere tava işiyle başlayan birisi vardı, sonunda
geldiği noktayı acı içinde görüyoruz. Bazı şeyler söylersem hemen
isim koyacaksınız, filandan bahsediyor diye. Korkmam lazım. Bunlar
da İslam'a çok zarar veriyor. Bu yola çok zarar veriyor.
Çocuklarını eşlerini, servetlerini kaybedenler var bunların içinde
biliyor musunuz. Kötü örnekleri göstererek, bizzat şahit oldukları
hayatın içinde 'Müslümanlık buysa ben kaçıyorum' diyenler var. O
yüzden güzel örneklere gitmemiz, güzel insanlarla bir arada
olmamız, elbette onlardan duyduklarımızı, gördüklerimizi, Kur-an’a,
şeriata ölçü olarak vurmamız lazım. Herkesin ağzından çıkanı bir
kuyumcu titizliği ile ayarına bakmamız lazım. Bu adam söylüyor, a
ne kadar güzel, nefsimize de hoş geliyor. Ortalık biraz da çamur
oldu arkadaşlar, ayaklarımız çamura batıyor. Bu örnekler her gün
bir yerden bir skandala imza atıyor. Biz bunlarla yola gitmek
yerine, bunlardan ne kadar uzak olsak, hakka o kadar yakın olacağız
dişe düşünüyoruz. Müslümanlık çok güzel bir şey. Ama her halde
örneğimiz İŞİD, EL Nusra veya El Kaide değil. Müslümanlık bu değil
çünkü.”
CİHAN
Yorumlar