Anayasa Mahkemesi kararında iki skandal hata

17-25 Aralık iddialarına ilişkin yayın yasağının iptali için AYM'ye yapılan başvuru sonrası iki kritik hata ortaya çıktı

Google Haberlere Abone ol
Anayasa Mahkemesi kararında iki skandal hata

Anayasa Mahkemesi’nin 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarıyla ilgili TBMM Soruşturma Komisyonu’nun verdiği “yayın yasağına” karşı iki akademisyen ve iki gazetecinin yaptığı müracaatta bir skandala imza attığı ortaya çıktı.

AYM kararının netice kısmında başvurunun gazetecilerin “doğrudan mağdur” olmadığı gerekçesiyle şahıs bakımından yediye karşı dokuz oyla yetkisizlik kararıyla reddedildiği söylendi. Ancak karar okunduğunda başvurunun tersine biçimde dokuza karşı yedi oyla kabul edilebilmekte olduğu anlaşıldı. AYM’nin bununla birlikte gazeteci Adnan Keskin’i, CHP mebus Adnan Keskin’le karıştırdığı  ortaya çıktı. Başvurucuların avukatı Onur Can Keskin nedeni ile Yüksek Mahkeme’ye “karar düzeltilme” isteğiyle verilen dilekçede yapılan hatalar için yasa fakültelerinde sık şekilde uygulanan “fahiş hata” ifadesi kullanılarak kabul edilemezlik kararının kaldırılması ve esastan tetkik yapılması istendi.

ADNAN KESKİN'LER KARIŞTI

Gazeteciler Adnan Keskin ve Banu Güven, akademisyenler Kerem Altıparmak ve Yaman Akdeniz, AYM’ye, “yayın yasakları” aleyhine bireysel müracaat yaptı. Başvuru ile ilgili 21 Şubat 2015’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararda fazla aşırı ciddi hatalar yapıldığı anlaşıldı. Kararın düzeltilmesi isteğiyle AYM’ye sunulan dilekçede, Adnan Keskin’in 25 yıldır gazeteci olduğuna ait dilekçede ayrıntılı izahatlar olmasına karşın AYM’nin Keskin’i “milletvekili” şekilde tanımlandığı ve bu yüzden “kişi bakımından yetkisizlik” kararı verdiği anlatıldı. Gazeteci Keskin’in AYM nedeni ile CHP’li Adnan Keskin ile karıştırıldığı vurgulanan gerekçede, ‘kişi bakımından yetkisizlik’ nedeni ile reddedilen bir müracaatta ‘kişi’ üzerinde yapılan bu hata, yasa fakültelerinde sık şekilde uygulanan adıyla ‘fahiş hata’ niteliğindedir” denildi.

OY SAYIMI DA YANLIŞ

“Yanlış sayım” yapıldığı da belirtilen müracaatta bu sebepten “kabul edilebilirlik kararı verilmesi gerekirken kabul edilemezlik kararı verildiği” söylendi. AYM’nin kararlarını salt ekseriyet ile verdiğine dikkat çekilen dilekçede, 16 benlik Genel Kurul için karar kafi sayısının dokuz olması gerektiği anımsatıldı. Kararda 9 üyenin başvuruyu kabul edilemez bulduğu, 7’ye  karşı oy kullanıldığı söylendiğine dikkat çekilen dilekçede şöyle denildi: “Oysa yazılan ayrıcalıklı gerekçe ve karşı oy yazıları incelendiğinde 9 üyenin, ‘kişi anlamında yetkisizlik nedeni ile başvurunun kabul edilmez’ olduğuna ait karara gazeteciler Keskin ve Güven anlamında katılmadıkları anlaşılmaktadır. Başvurunun gazeteciler bakımından mağduriyet sıfatını haiz oldukları ve kabul edilebilmekte bulunması anlamında görüş bildiren üyelerin yekün sayısı 7 değil, 9’dur. Bu sebepten AYM nedeni ile kabul edilmezlik kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Başvurucu Güven ve Keskin meselesinde kararın düzeltilerek kabul edilebilmekte bulunduğunun ilanı ve başvurunun esastan incelenmesi gerektiği açıktır.”

"FARKLI GEREKÇE" DENİLDİ

Dilekçede skandal hatanın nasıl yapıldığı da şöyle anlatıldı:

“’Farklı Gerekçe’ başlığı altında üyeler Celal Mümtaz Akıncı ve Muammer Topal, yasağın yazılı, görsel medya ve internette yapılan yayınları kapsadığından, gazeteci Banu Güven’i ve Adnan Keskin’i direkt etkileyeceğini, dolayısıyla bu başvuranlar anlamında ‘kişi anlamında yetkisizlik’ nedeni ile ‘kabul edilmez olduğu’ yolundaki görüşe katılmadıklarını söylediler. Buna karşın iki organ bakımından düşülen şerh ‘farklı görüş’ şekilde geçti. Oysa iki üyenin şerhinin hiç bir yerinde karara katıldıklarına dair bir ibare yer almadığı benzeri tersine ‘karara katılmadıkları’ söylendi.” Milliyet

Kaynak: HABER7.COM

Yorumlar