AK Partili Uğur: Yolsuzluk yapan varsa cezasını da en ağır şekilde görmelidir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, "Eğer bir yolsuzluk varsa biz onun karşısındayız.

Google Haberlere Abone ol
AK Partili Uğur: Yolsuzluk yapan varsa cezasını da en ağır şekilde görmelidir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, "Eğer bir yolsuzluk varsa biz onun karşısındayız. Yargı, yolsuzluğu da rüşveti de ortaya çıkarmalıdır. Yapan varsa cezasını da en ağır şekilde görmelidir." dedi. Uğur, yolsuzluk soruşturması ile AK Parti'yi yıpratma politikası güdüldüğünü iddia etti.

AK Parti Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Uğur, parti binasında gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 2014 yılının ülke için hayırlı uğurlu olması temennisinde bulunan Uğur, "2013 ortalarına doğru çalkantılı bir yıl oldu. Haziran ayındaki gezi olayları. Sonrasında 17 Aralık'taki hareket, Türkiye'ye bir hareket getirdi. 2013 yılının Mayıs ayının sonunda Türkiye IMF borçlarından kurtulmuş, hazine borçlanmasında faiz oranı olarak 4.6'yı yakalamış. İstanbul'daki 100 trilyon liralık havaalanının ihalesi yapılmış. Yine aynı ay içerisinde nükleer santralin ihalesi yapıldı. 3. Boğaz Köprüsü'nün temelleri atılmış. Bütün kredi kuruluşlarının tamamı Türkiye'nin kredi notunu artırdı ve Türkiye yatırım yapılabilir bir ülke olarak ilan edildi." şeklinde konuştu.

Bu kadar olumlu gelişmelerin olduğu Türkiye'nin ilk ve ikinci çeyrekte Avrupa'da en fazla büyüyen ülke olduğuna dikkat çeken Edip Uğur, Gezi olaylarını kastederek 3 -5 ağacın bahane edilerek cam çerçeve indirildiğini vurguladı. Türkiye'de çok büyük olayların olduğuna işaret eden Uğur, şunları söyledi: "Onlar bitti, bu sefer 17 Aralık'ta yargıyla ilgili bir hareket oldu. Üç olay sanki tek bir operasyon içinde gösterilerek hükümete yolsuzluk, rüşvet gibi damgalar vurulmaya çalışıldı. Tabi bu üç olayın bir tanesi Halk Bankası ile ilgili, bir tanesi müteahhit TOKİ ile ilgili, üçüncüsü de Fatih Belediyesi ile ilgili. Üç ayrı konu zamanları da çok farklı olduğu halde, üçü de sanki bir olayın içindeymiş gibi bir operasyonla karşı karşıya kaldı Türkiye. Bunun faturası da hükümete kesilmeye çalışıldı. Tabi ki hukukçularla da görüşüyoruz. Diyorlar ki 'suçüstü' diye bir şey var. Eski tabiri ile cürmü meşhut."

"Eğer bundan 18 ay önce bir rüşvet olayı varsa savcılık hemen olayın üstüne gider suçüstü yapar olayı ortaya çıkartır." diyen Ahmet Edip Uğur, şöyle devam etti: "İki yıl süren takip ve dinlemeyle üç olay birleştirilerek Türkiye'nin dünyada imajı bozulmaya çalışıldı. Türkiye bir aktivite yakalamıştır. Türkiye take-off noktasına gelmiştir. Türkiye 2013 yılını 152 milyar dolar ihracatla kapadı. Bu Türkiye için çok iyi bir rakam. Türkiye aynı zamanda insansız helikopterini, hava aracını yapabilen bir ülke oldu. Türkiye aynı zamanda milyarlarca dolarlık silah ihraç eden bir ülke konumuna geldi. Türkiye için bunlar çok büyük kazanımlar."

Mart ayında yapılacak yerel seçimlere de değinen AK Parti Balıkesir Büyükşehir Belediye başkan adayı Ahmet Edip Uğur, seçimler öncesi yolsuzluk, rüşvet gibi olayların hükümete fatura edilerek AK Parti'yi yıpratma politikası güdüldüğünü iddia etti. Bunun başaralı olacağına inanmadığını ifade eden Uğur, "Eğer bir yolsuzluk varsa biz onun karşısındayız. Yargı yolsuzluğu da, rüşveti de ortaya çıkarmalıdır, yapan varsa cezasını da en ağır şekilde görmelidir. Tabi ki bu son olaylarla ilgili de savcılık hazırlık tahkikatından sonra yargıya, mahkemeye intikal etti. Yargı süreci devam edecek. Türkiye 2013 yılını böyle kapattı. Şimdi de yerel seçimlere gidiyoruz. Bu yerel seçimler tabi farklı bir yerel seçim. Neden bu olaylar oldu? Çünkü bu yerel seçimlerden sonra ağustos ayında da Türkiye cumhurbaşkanını seçecek." ifadelerini kullandı.

Her cumhurbaşkanı seçimi öncesi Türkiye'de hareket ve operasyonlar olduğunu savunan Edip Uğur, "Biz bunları geçmişte de gördük. 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminden önce biliyorsunuz bir 367 uydurdular. Dediler ki 'Meclis 367 üyeyle toplanmadı. Dolayısıyla bu Meclis cumhurbaşkanını seçemez.' 2007 yılında bize cumhurbaşkanını seçtirmediler. Seçim kararı aldık, seçime gittik. O seçimden de AK Parti yüzde 47 oy ile birinci parti olarak çıktı. Daha sonra hatırlayın tabi ki bu cumhurbaşkanı seçiminden önce cumhuriyet mitingleri var. Yine dediler ki '2007 seçimlerinden sonra irticanın odağı oldunuz', kapatma davası açıldı AK Parti'ye. AK Parti bu tertiplere, bu provokasyonlara alışık bir parti. İnşallah bu da atlatılacak. Yerel seçimlere gidiyoruz. Bu seçimlerden de AK Parti'nin 1. parti olarak çıkacağına biz inanıyoruz. Çünkü Türkiye 11 yıl öncesinden çok farklı bir konumda." değerlendirmesinde bulundu. CİHAN

Yorumlar