AK Parti'de MHP ile çalışma hazırlığı

Başbakan Yıldırım MHP liderinin Ak partiyle ortak referandum kampanyası yapılabileceğiyle ilgili genelge yayınlamasını değerlendiren Yıldırım, Gerekirse bazı ortak etkinlikler de yapabiliriz dedi. Sorunun Türkiye'yle ilgili olduğunu söyleyerek Malta başbakanından izin isteyen Yıldırım, Bu biraz içeriyle ilgili soru oldu. Kusura bakmayın. Bizim bir halk oylaması var. 16 Nisan'da yapılacak. Anayasamızda önemli bir değişiklik yapıyor. Yapılan değişiklik aslında yönetim sistemini, parlamenter sistemden, Başkanlık sistemine geçişi öngörüyor. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi öngörüyor. Bunu vatandaşa soracağız. MHP ile Ak parti olarak biz bu değişikliği parlamentoya uzlaşarak getirdik. Bir amaç birliğimiz var. MHP de bu değişikliğin lehinde bir kampanya yapıyor. Biz de aynısını yapıyoruz. O bakımdan söylemlerimiz benzer olması gayet doğal. Gerekirse bazı ortak etkinlikler de yapabiliriz.” dedi.

AB'YE FASIL AÇIN ÇAĞRISI

Maltalı bir gazetecinin Türkiye'ye bazı gazeteciler girişinin yasaklandığı ve basın özgürlüğü konusunda sıkıntı yaşandığı öne süren bir soru sorması üzerine Başbakan Binali Yıldırım AB'ye fasıl açması çağrısında bulundu. Gazetecilikle terör faaliyetlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini söyleyen Yıldırım, Bir algı operasyonuyla, Türkiye'de basına karşı, basın özgürlüğüne karşı bir durum varmış gibi gösteriliyor. Avrupa için basın özgürlüğü çok önemli, hukuk devleti olmak çok önemli. 23'üncü ve 24'üncü fasıllar, adalet ve basınla ilgili AB fasılları açsın. Ne söyleyeceklerse söylesinler, biz de cevabımızı verelim. Malta'nın dönem başkanlığı içinde bu fasıllar açılsın. Bütün bu konularla ilgili hepsini görüşmeye konuşmaya hazırız dedi.

KIBRIS MÜZAKERELERİ 

Kıbrıs müzakerelerinde Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nikos Anastasiadis'in kapıyı çekip gittiği şeklinde haberlerin bizzat kendisi tarafından yalanlandığını söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, Her zaman Türkiye, KKTC tarafı, çözümde bir adım önde. Hiçbir zaman çözümü kesintiye uğratacak bir davranış içinde olmuyorlar. Çözümün mutlaka sağlanması lazım. Çözümsüzlüğün bedelini Türk tarafı ödüyor. Rum tarafı maalesef 2004'de tüm uyarılarımıza rağmen AB'ye tam üye yapıldı. O gün kolay olan çözüm gerçekleşmedi. Bugün daha zor olanı başarmakla karşı karşıyayız. Çözüm adada güvenliği sağlayacak. İki tarafın adil yönetişim hakkını da beraberinde getirecektir dedi.