Serdar Bağtır

Serdar Bağtır

Şirketler için en işlek caddeden daha etkili mecra: Facebook

2004 yılında kurulan Facebook, sekiz sene gibi kısa bir sürede tam bir milyar kullanıcı sayısına ulaştı. Bu dönemlerde, Facebook’ta fake yani sahte hesapların çok arttığı ve...

2004 yılında kurulan Facebook, sekiz sene gibi kısa bir sürede tam bir milyar kullanıcı sayısına ulaştı. Bu dönemlerde, Facebook’ta fake yani sahte hesapların çok arttığı ve özellikle şirketler için açılan sayfalarda, beğeni sayılarının yazılımcılar tarafından manipüle edildiği konuşuluyordu.

Facebook bu duruma savaş açtı ve çok sayıda şirket ve hayran sayfasını kapattı, birçok sayfanın beğeni sayısında büyük düşüşler oldu ve sahte hesapların çoğunu temizledi.

27 Haziran 2017 günü ise Facebook, tüm bunlara rağmen, kullanıcı sayısının iki milyara ulaştığını açıkladı. Yani Facebook, 2012-2017 arasında belki milyonlarca hesabı kapatmasına rağmen, kullanıcı sayısını bir milyar daha artırmayı başardı.

Ne amaçla olursa olsun, bugün neredeyse herkes Facebook kullanıyor. Dolayısıyla ortaya paha biçilmez bir pazar çıkıyor. Şu anda ortalama bir şirketin Facebook sayfasındaki gönderi, kalabalık bir caddenin en güzel yerindeki billboard’tan daha fazla kişi tarafından görünüyor.

Uzunca bir süre insanları, kişisel bilgileri, ilgi alanları ve bulundukları yerler hakkında bilgi vermeye zorlayan Facebook, sonunda (hala eksikleri olsa da) müthiş bir CRM hafızasına sahip oldu. Facebook’un hangi takımı tuttuğumu defalarca  sormasının nedenini merak ettiğim dönemler çok uzun sürmedi ve reklamcılık bölümlerini geliştirdiler. Böyle reklam verirken, bizden aldıkları bilgilerle, herhangi bir takımın taraftarlarına yönelik reklam yapabilme yeteneğine sahip oldular.

Şu anda, hedef kitle belirlemesinde tartışmasız en iyi reklam mecrası Facebook’tur. Bölge, cinsiyet, ilgi alanı ve yaş seçimlerini doğru yaparak, küçük bir işletmenin çevresindeki kişilere, düşük maliyetle ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Facebook’ta pazarlama yapmanın, şimdilik, tek dezavantajı, ürününüz ile ilgili bile olsalar, o kişilere reklamı, onlar aramadan gösteriyor olmanızdır. Bir ürünü satın almak istediğinizde Google arama ağına girerek, ürünün adını yazarsınız. Yani satın alma kararını zaten vermişsinizdir de fiyat performans analizi yapıyorsunuzdur. Facebook’ta ise sistem tam tersi olarak işler. Siz kendi zaman akışınızda, arkadaşlarınızın neler yaptığına bakarken, ürün reklamları sağ tarafta ya da akışınızda görünürler. İlgi duyduğunuz bir şey dahi olsa, aslında satın almaya henüz tam hazır değilsinizdir.

Sosyal medya reklamcılığının temelini oluşturan bu nokta, satın almaya karar verirken karşımıza çıkan “Hangi markayı seçmeliyim?” sorusuna cevap teşkil eder nitelikte. Facebook sayfanızın sağında var olan ve fark etmeseniz de gördüğünüz o reklamlar, tüm tercihlerinizi etkiliyor. İşte bu yüzden Facebook vazgeçilemeyecek bir pazarlama aracı olarak, giderek daha da büyüyor.

Diğer Yazıları

Yorumlar