Kavurucu sıcağa dikkat

Havadaki nemle birlikte şiddeti artan ve hastalıklara zemin hazırlayan sıcak havalar, tansiyon ve diyabet hastaları için büyük risk oluşturuyor. Ordu Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Özgür Enginyurt, kavurucu sıcaklara karşı alınması gereken...

Google Haberlere Abone ol
Kavurucu sıcağa dikkat

Havadaki nemle birlikte şiddeti artan ve hastalıklara zemin hazırlayan sıcak havalar, tansiyon ve diyabet hastaları için büyük risk oluşturuyor. Ordu Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Özgür Enginyurt, kavurucu sıcaklara karşı alınması gereken önlemler konusunda vatandaşları bilgilendirdi.

Ordu Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Özgür Enginyurt, termometrelerin aşırı sıcakları gösterdiği yaz döneminde gerekli önlemler alınmazsa hastalıklara davetiye çıkardığını, sıcakla birlikte artan nemin kan basıncını olumsuz etkileyerek, kişinin yaşamını tehdit edebildiğine dikkat çekti. Artan terleme ile birlikte su ve mineral kaybı sonucu, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemlerinin baş gösterdiğini vurgulayan Enginyurt, özellikle kronik bir rahatsızlığı olan bireylerin ise sağlıklarına ekstra özen göstermesi gerektiğini söyledi.

Doç. Dr. Özgür Enginyurt, sıcaklığın 40 dereceleri aştığı Temmuz-Ağustos aylarında yapılması ve yapılmaması gerekenleri sıraladı:

- Hava sıcaklığı ve nemin en yüksek olduğu 11.00 ile 15.00 saatleri arasında kapalı ve serin mekanlarda kalmaya özen gösterilmesi gerekiyor. Diyabet ve hipertansiyon hastalarının sabah erken saatlerde ya da akşamüstü güneş ışınlarının eğik geldiği zamanlarda güneşlenmeleri ve bunu 20-30 dakika gibi kısa sürelerle sınırlamaları gerekmektedir.

- Özellikle hipertansiyon hastaları gün içinde mutlaka şapka ile başlarını korumalı ve tercihen güneşlenirken bile ince bir giysi giymelidir. Şiddetli baş ağrısı hissedilmesi durumunda dikkatli olunmalı, tansiyon ölçümleri yapılmalıdır.

- Vücudun sıvı dengesinin korunabilmesi için aşırı terlemeyle kaybedilen sıvının tekrar kazanılması çok önemlidir. Bu nedenle günde 2-2,5 litre su tüketilmesi gerekmektedir. Su dışında sıvı alımının karşılanmasında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir."

Beslenmeye ekstra dikkat

Beslenmeye de dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Enginyurt, şu bilgileri verdi:

“- Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.

- Yağlı besinlerin ve kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalı, pişirimde ise kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır.

- Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması önemlidir. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. Diyabet hastaları ise; kalorisi ve şeker düzeyi yüksek olan; üzüm, incir, kavun gibi meyveleri doktor tavsiyesine göre tüketmelidir. Bunun yerine elma, kiraz, vişne, şeftali gibi meyveler tercih edilmeli. Turşu ve salamura gibi gıdalar ise tüketilmemelidir.

- Enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları, dondurma gibi tatlılar tercih edilmelidir. Ancak yaz aylarının en lezzetli yiyeceği dondurma da maalesef kan şekeri ayarını bozan yiyeceklerden birisidir. Bu yüzden diyabet/hipoglisemi hastaları için tehlikeli olabilir. Şekersiz üretilmiş diyet dondurmaların doktor kontrolünde ve diyet değişim listesi ile kalorisi hesaplanarak kullanımı mümkün olabilir.

- Yazın çorapsız ayakkabı ve terlik giyme alışkanlığı, diyabet hastalığına bağlı olarak duyu azalması ve damarlarda daralmalar oluşturabileceğinden ayaklarda yara açılmasına neden olabilir. O yüzden yazın da rahat kesimli, ortopedik tabanlı, iç astarlı ayakkabı ve yumuşak sıkmayan çorap giyilip, ayaklar her gün yıkanıp, herhangi bir yara ya da renk değişikliği var mı diye kontrol edilmelidir.

- Tatilde, dışarıda, yani evde olmasanız da mutlaka şeker/tansiyon takibinizi yapın, ölçümlerinizi atlamayın. Tansiyon, şeker ve kalp hastalarının mutlaka doktor kontrolünde olmaları, gerekli tetkik ve takiplerini yaptırmaları gerekir.”

Yorumlar