Yüksekdağ, cinayetlerde hükümeti suçladı

Yüksekdağ, Güneydoğu'da yaşanan siyasi cinayetlerden de hükümeti sorumlu tuttu

Google Haberlere Abone ol
Yüksekdağ, cinayetlerde hükümeti suçladı
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Darbe girişimini, kendi iktidarlarını büyütmek, sağlamlaştırmak için bir fırsata dönüştürdüler. Yüzbinlerce insanımız, haksız bir şekilde yargılandı, mahkum edildi." dedi.

Yüksekdağ, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ankara Garı önündeki terör saldırısının üzerinden bir yıl geçtiğini belirten Yüksekdağ, bir yıl boyunca bir yandan yas tuttuklarının bir yandan da yaşamını yitirenlerin özlemlerini hayata geçirmek için ısrarla yürümeye devam ettiklerini bildirdi.

Yüksekdağ, "Bugün nasıl darbenin siyasi ayağıyla ilgilenmiyorlarsa, bu bağlantıları zinhar deşmiyorlarsa, bütün bu katliamlarda da siyasi bağlantılar ve siyasi sorumluların hiçbirisini açığa çıkarmamak için direndiler." ifadesini kullandı.

Yüksekdağ, hükümetin, ekonomik alanda ve siyasi alanda yapılan savunma yatırımları ile övündüğünü, içeride ve dışarıda uyguladıkları politikanın da çatışma ve gerilim üzerine kurulu olduğunu savundu.

Şırnak'ta kent merkezinin büyük çoğunluğunun ortadan kalktığını ve halen giriş ve çıkışların yasak olduğunu ileri süren Yüksekdağ, "Bunlar zalimlik sınırlarını aşmakla meşhurlar. Bu da yetmiyor, topraklarından ayrılmamak için Şırnak merkezine 10-15 kilometre uzakta kırlık bir araziye çadır kuran yaklaşık 3 bin insanı oradan kovmaya çalışıyorlar." dedi.

Yüksekdağ, çözümden uzaklaşan, siyaset alanını daraltan, kapatan iktidarın, her gün kendilerini yeni acılarla yüz yüze bıraktığını iddia etti.

Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Şemdinli'de bombalar patlıyor, canlar gidiyor, Yüksekova'da açık, yargısız bir infaz yaşanıyor. Van, Diyarbakır'da siyasi cinayetler yaşanmaya başlıyor ve her gün dört bir yandan siyasetin değil ölümün ve silahın sesini duyuyoruz. Bunun sorumlusu doğrudan siyaset alanını bizlere kapatan iktidardan başkası değildir.

Bütün çağrılarımıza, çabalarımıza ve çırpınmalarımıza rağmen iktidar şiddet siyasetinde ısrarını sürdürüyor. Bir siyasi iktidar en başta kendisi şiddetle siyaset yaparsa, toplumda, bu ülkede dört bir yanda böyle travmaların, şiddet olaylarının ortaya çıkmasına da sebebiyet verir. Çıkıyor en küçük muhalefet başkanlığa onay veriyor, bir başkası ana muhalefet adını taşıyor olmasına rağmen en iyi nasıl muhalefet edilmezin kitabını yazıyor.

Yenikapı'da ruh çağıranların, neyin ruhunu çağırdığını anladık. Yenikapı'da düzenlediğiniz ruh çağırma ayinlerinin hiçbiri işe yaramaz. Sizin ruhunuz çürümüş. Tezkere, savaş, başkanlık ve tek parti iktidarı konusunda birleşen, bunun ittifakını yapan ama bu halkın yararına tek bir konuda birleşemeyen, yol açamayan bir yapılanma var karışımızda."

Türkiye'de bir darbe girişimi yaşandığını anımsatan Yüksekdağ, şu ifadeleri kullandı:
"Darbe girişimi, kendi iktidarlarını büyütmek, sağlamlaştırmak için bir fırsata dönüştürdüler. Yüzbinlerce insanımız, haksız bir şekilde yargılandı, mahkum edildi. İşinden, ekmeğinden oldu. Halen darbeye karşı mücadele gücü altında, kendileri gibi düşünmeyen bütün kesimlere yönelik operasyonlar devam ediyor ama darbenin siyasi ayağı, siyasi sorumlusu ortada yok. Siz hiç siyasi liderliği olmayan, organize yönetim merkezi olmayan tarihte bir darbe girişimi duydunuz mu? Tarihte yok öyle bir şey. Kendi içlerindeki darbecileri ayıklamak konusunda tek bir adım atmadılar. Kendi içlerine karşı darbeci operasyonu başlatırlarsa dengelerinin alt üst olacağını çok iyi biliyorlar. Darbe girişiminden önce de darbecilerle çalışıyorlardı, darbe girişiminden sonra da kendi içelerindeki darbecilerle çalışmaya, onlarla ittifak halinde yürümeye devam ediyorlar."

Öte yandan grup toplantısına katılan milletvekilleri ve bazı vatandaşlar Ankara Garı önündeki terör saldırısında yaşamını yitirenlerin resimlerini taşıdı.

Grup toplantısının ardından bir gazetecinin, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamasını başkanlığa destek olarak mı yorumladınız?" sorusu üzerine Yüksekdağ, şu yanıtı verdi:

"Bana göre bir destek tabii ki. Aslında bu sadece sayın Bahçeli'nin bugün yaptığı konuşmalarıyla değil, son 1-1,5 yıllık süreç içerisindeki politikalarıyla da ortaya çıkmış bir şeydir. MHP politikası 7 Haziran'dan bu yana aslında AKP ve Erdoğan'ı destekleyen ve burada saflaşan bir politik çizgi olmuştur. Son açıklamasının da aslında bunun daha somut hale getirilmesi olarak görüyorum. Biz, böyle bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Esas olan Türkiye'de parlamenter sistemin güçlendirilmesidir. Bu parlamentoya gerçekten can verilmesidir. Meclisin işletildiği bir yapısal reformun gerçekleştirilmesi gerekiyor. Türkiye'nin önceliğinin, gerçek gündeminin, parlamenter yapıyı güçlendirmek ve parlamenter siyasetin önünü açmak olduğunu düşünüyorum."

Yorumlar