TÜROFED'in 5. Olağan Genel Kurulu

- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: - "(Fırat Kalkanı Harekatı'nda askere yapılan saldırı) Genelkurmay Başkanlığının yaptığı açıklama rejime ait uçaklarla vurulduğu şeklinde. Yani Suriye hükümetine ait uçaklarla askerlerimizin vurulduğu şeklindeki haber. Bu, çok tehlikeli bir kapıya bizi getirebilir. Çok tehlikeli bir sürecin içine Türkiye'yi sürükleyebilir" - "Türkiye bir siyasi krizin içindedir. Bu siyasi krizi atlatması gerekir. Bunu atlattığımız zaman göreceksiniz devlet hiçbir katkı yapmasa dahi Türkiye kendi markasıyla bütün dünyayı buraya çeker" - "Altını kalın çizgilerle çiziyorum. En üst yerde görev yapan kişi Avrupa Parlamentosu Başkanı'na 'Terbiyesiz' sözcüğünü kullanamaz, ayıptır"

Google Haberlere Abone ol
TÜROFED'in 5. Olağan Genel Kurulu

ANTALYA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fırat Kalkanı Harekatı'nda El Bab bölgesindeki Türk askerlerine yapılan saldırıya ilişkin, "Genelkurmay Başkanlığının yaptığı açıklama rejime ait uçaklarla vurulduğu şeklinde. Yani Suriye hükümetine ait uçaklarla askerimizin vurulduğu şeklindeki haber. Bu, çok tehlikeli bir kapıya bizi getirebilir. Çok tehlikeli bir sürecin içine Türkiye'ye sürükleyebilir." dedi.

Çeşitli temas ve ziyaretler için Antalya'da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Otelciler Federasyonu'nun (TÜROFED) Lara'da bir otelde düzenlenen 5. Olağan Genel Kurulu'na katıldı.

Burada bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, sözlerine bu sabah Adana'da meydana gelen terör saldırısından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, başladı. Bugün Türkiye'de herkesin üzerinde uzlaşacağı en önemli konunun terör olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun, arkasında hangi güç olursa olsun, bütün siyasi partilerin, meslek kuruluşlarının terör konusunda ortak payda geliştirmeleri gerektiğini bildirdi.

Her terör olayından sonra terörü bitirmek için muhalefet olarak gereken katkıyı vermeye hazır olduklarını söylediklerini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Çünkü bu ülkenin insanları teröre evlatlarını vermekten bıktı. Ülkemizde huzur istiyoruz." diye konuştu.

Son 14 yıla bakıldığında önce PKK terör örgütünün bulunduğunu, şimdi DEAŞ ve FETÖ olmak üzere, Türkiye'nin iki terör örgütüyle daha muhatap olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Ne oldu da nasıl yönetildi de Türkiye bu terör örgütlerini kendi coğrafyasından silip atamadı. Bunun üzerinde hepimizin düşünmesi lazım. İkinci önemli konu Fırat Kalkanı operasyonumuzda 3 şehidimiz, biri ağır, 10 yaralımızın olması... Genelkurmay Başkanlığının yaptığı açıklama rejime ait uçaklarla vurulduğu şeklinde. Yani Suriye hükümetine ait uçaklarla askerlerimizin vurulduğu şeklindeki haber. Bu, çok tehlikeli bir kapıya bizi getirebilir. Çok tehlikeli bir sürecin içine Türkiye'yi sürükleyebilir. O nedenle buradan hükümet yetkililerine sağduyu ile davranmalarının ötesinde bir şey söyleyemeyeceğim. Türkiye bölgemizde temel bir denge unsuruydu. Ortadoğu'daki her olumsuzluk karşısında Türkiye'ye başvurulurdu. Türkiye sorunların çözümünde bir kaynaktı. O noktadan bir hayli uzaklaşmış görünüyoruz. Sağduyu çağrısı yapmanın çok önemli olduğuna inanıyorum."

- Turizm sektörü

Turizm sektörünün katma değeri yüksek, ekonomiye, istihdama çok ciddi katkı sağlayan bir sektör olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu kadar önemli bir sektörün "Üvey evlat" muamelesi gördüğünü, Türkiye'nin bunu aşması gerektiğini vurguladı.

Turizmdeki sıkıntının Türkiye'de güven ve huzur ortamının sağlanmasıyla aşılabileceğini ifade eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yüzlerce medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafyanın kıymetinin yeterince bilinmediğini savundu.

Turizmde alt yapının son derece iyi durumda bulunduğunu, sadece Antalya'nın bir gecede 550 bin turisti yatıracak kapasiteye sahip olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Turizme destek vermek, yurtseverlik borcudur, siyaset kurumunun da sektöre karşılıksız destek vermesi gerekir." diye konuştu.

Türkiye'de yıllarca artan turist sayısının son 3 yıldır düşme eğitiminde olduğunu anımsatan konuşmasına Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye'ye turist neden gelmiyor? Tarihi eserler mi gitti, denizimiz mi soldu, güneşimiz mi eksildi, domates, salatalık, biber mi azaldı? Damak tadında değişiklik mi oldu? Eğer bir ülkede güven ve özgürlük ortamı yoksa oraya turist gelmez. Hitler'in Almanyasına turist gitmez, Mussolini'nin İtalyasına hiçbir zaman turist gitmedi. Nereye gider turist? Nerede özgürlük, nerede demokrasi varsa oraya gider. Çünkü turist güvenli bir ortam ister, can güvenliğinin olduğu bir ortam ister. 'Efendim terör vardı ülkede o nedenle turist gelmiyor'. Bu tek başına bir gerekçe değil. Fransa'da da terör oldu, Almanya'da da oldu, ABD'de de oldu. Eğer bir ülkenin markası, imajı bozulursa turist gelmez."

- Dış politika

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin geleceği ve dünya dengelerini iyi okuyarak politika oluşturmalarını, dış politikanın da milli olması gerektiğini bildirdi.

Dış politikada iktidar ve muhalefetin farklı düşünmemesi gerektiğini, dış politikanın bir ülkenin çıkarları üzerine inşa edildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu görüşlerini aktardı:

"Ama bugünkü izlenen dış politika ülkenin çıkarları üzerine inşa edilen dış politika değildir. Olmadığı için dış politikada muhalefet ve iktidar ayrı düşünüyoruz. Suriye'de akan kana neden silah gönderiyorsunuz, Irak'ın iç işlerine neden müdahale ediyoruz. Irak'a gittim sayın Maliki ile görüştüm. Bana söylediği şu, 'Sayın Genel Başkan biz ayrı bir devletiz, bizim bayrağımız ayrı, bizim parlamentomuz var, bizim anayasamız var, siz Irak'ı Türkiye'nin bir ili gibi düşünüyorsunuz ve bize müdahale ediyorsunuz. Niçin müdahale ediyorsunuz, bize saygı gösterin. Biz size otobanları açıyoruz gelin diye, siz pencereden girmeye çalışıyorsunuz. Niçin?' Haklı, niçin? Niye başka bir ülkenin içişlerine müdahale ediyoruz."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, söz konusu ülkelerle barış olsaydı bugün Irak'ın, Suriye'nin, Mısır'ın, Libya'nın Türkiye tarafından inşa edileceğini kaydetti.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaptığı konuşmalarda siyaset kurumunun temel konularda uzlaşmasının önerine değindiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı toplantıda da devlette liyakatın önemine vurgu yaptığını belirtti.

Devlet kurumlarında liyakatın bulunmadığını, itiraz edecek veya aksi düşünce söyleyecek bürokratın kalmadığını savunan Kılıçdaroğlu, böyle bir devlet yönetiminin olamayacağını ifade etti.

Türkiye'de demokrasi geliştirilmezse ülkenin bozulan imajının düzeltilemeyeceğine işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Devleti yönetenler kullandıkları dile özen göstermek zorundadır. Altını kalın çizgilerle çiziyorum. En üst yerde görev yapan kişi Avrupa Parlamentosu Başkanı'na 'Terbiyesiz' sözcüğünü kullanamaz, ayıptır. Bu, eleştirilmeyecek anlamına gelmez. Eleştirebilirsiz, ama bulunduğunuz konumun ağırlığına göre bir dil kullanmanız gerekir. Kahvede eğitimsiz kişilerin kullandığı bir dili bir ülkenin Cumhurbaşkanı kullanamaz. Peki kullanırsa ne olur, Türkiye'nin imajına zarar verir." diye konuştu.

Türkiye'nin imajının, Türkiye markasının korunması, insanların özgür bir ülkeye geldiklerini hissetmeleri gerektiğini bildiren Kılıçdaroğlu, özgürlüğün olmadığı yere turistin gelmeyeceğini anlattı.

- "Yaşanan siyasi bir krizdir"

Türkiye'de yaşanan krize "Ekonomik kriz" diyenler olduğunu, oysa Türkiye'de bir siyasi kriz yaşandığını ve bunun da ekonomiye yansımalarının görüldüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bu siyasi krizin en ağır faturasını işveren dünyası ödeyecektir, ikinci aşamada işçiler ödeyecektir. Siyasi krizin çözülmesi lazım. Söyledim, yine söylüyorum. Bu ülkenin yönetiminden sorumlu olan kişi Başbakandır, Cumhurbaşkanı değildir. Parlamentoya hesap verecek kişi Başbakandır, Cumhurbaşkanı değildir. Ekonomi politikalarını açıklayacak olan kişi Başbakandır, Cumhurbaşkanı değildir. Türkiye bir siyasi krizin içindedir. Bu siyasi krizi atlatması gerekir. Bunu atlattığınız zaman göreceksiniz devlet hiçbir katkı yapmasa dahi Türkiye kendi markasıyla bütün dünyayı buraya çeker. Emin olun Türkiye'nin imajı düzelsin Türkiye 70 milyon turisti kaldırır. Bu özgüven var bizim iş dünyamızda."

- Şehit ayrımı

Türkiye'de ayrımcılığın had safhada olduğunu, şehitler arasında bile ayrımcılık yapıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz şehitlerinin de Fırat Kalkanı Harekatı'nda hayatını kaybedenlerin de Adana'da hayatını kaybedenlerin de dağ başında PKK ile mücadele ederken hayatını kaybedenlerin de bu ülkenin şehitleri olduğunu ve şehitler arasında ayrım yapılmaması gerektiğini bildirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Siyasal iktidar şehitler arasına ayrımcılık sokuyorsa bu olmaz. Kılıçdaroğlu bunu nereden biliyor. Gayet basit, gidin herhangi bir şehit ailesiyle konuşun. Kanun, uygulamalar bile farklı." diye konuştu.

- Kreşte Öğretmenler Günü kutlaması

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, genel kurulun ardından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Muratpaşa Belediyesi Türkan Saylan Kreş ve Gündüz Bakımevi'ni ziyaret etti.

Basına kapalı gerçekleşen ziyarette Kılıçdaroğlu, öğretmenlere papatya verdi, minik öğrencilere oyuncak dağıttı.


Yorumlar