TBMM Dışişleri Komisyonu'nun ABD temasları

- Komisyon Başkanı Özhan: - "(FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi) Bizim bir süre sabır göstermemiz normaldir. Ama bu süreç, yasal sürece boğdurulmaya çalışılırsa, zamana yayılarak Türkiye'nin FETÖ'yü unutacağı düşünülürse, büyük bir yanılgı içine girilmiş olunur" - CHP İstanbul Milletvekili Salıcı: - "Bizim argümanlarımız, sözlerimiz, Amerika'dan taleplerimiz çok güçlüydü. Meşru bir zemine basıyordu" - MHP Erzurum Milletvekili Aydın: - "Herkes bunun bir darbe olduğunu, Türk milletine karşı yapılmış antidemokratik bir girişim olduğunu kabul etme noktasına geldi"

Google Haberlere Abone ol
TBMM Dışişleri Komisyonu'nun ABD temasları

TBMM (AA) - TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin, "Bizim bir süre sabır göstermemiz normaldir. Ama bu süreç yasal sürece boğdurulmayı çalışılırsa, zamana yayılarak Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütü'nü unutacağı düşünülürse, büyük bir yanılgı içine girilmiş olunur." dedi.

Özhan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetle, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, ABD'nin Washington ve New York kentlerinde gerçekleştirdikleri temaslar hakkında bilgi verdi.

Toplantıya, heyette yer alan CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın da katıldı.

Washington ve New York'ta altı gün süren ziyaretleri kapsamında gerçekleştirdikleri resmi ve gayriresmi temasları anlatan Özhan, yararlı görüşmelerde bulunduklarını belirtti.

"Görüşmelerin tamamında malumun ilamını yaşadık. FETÖ'ye dair çok fazla bir kafa karışıklığının olmadığını gördük" ifadelerini kullanan Özhan, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin belgelerin hızla incelenmesi, sürecin hızla ilerlemesi ve bu kapsamda ABD'nin de görüşmeler için Türkiye'ye bir heyet gönderebileceği önerisinde bulunduklarını bildirdi.

ABD'de medya temsilcileri ile de temaslarda bulunduklarını vurgulayan Özhan, New York Times yetkilileri ile görüştüklerini ve Türkiye'deki darbe girişimine ilişkin yanlı bir yayın yaptıklarını kendilerine açık açık söylediklerini kaydetti.

Özhan, "Yaptıkları yayınların tarafgirliğini açık bir şeklide, belki de biraz gerilerek kendilerine ifade etme imkanımız oldu. Bu yüzleşmeyi yaşamalarının onlar açısından verimli olduğunu düşünüyoruz." dedi.

Dışişleri Komisyonu içinde oluşturdukları diğer heyetlerin de çeşitli ülkelerde temaslarda bulunduklarını bildiren Özhan, bu ziyaretlerin olumlu yansımaları geldiğini ve devam edeceklerini ifade etti.

Özhan, heyette CHP ve MHP milletvekillerinin bulunduğuna işaret ederek, bunun, darbe girişimi karşısında Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin, siyasi partilerin demokrasiden yana ortak tavrının yurt dışında da görülmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

- "İadenin kaçınılmaz bir süreç olduğunu kendilerine ifade ettik"

ABD'deki ziyaretlerinin beş unsuru bulunduğunu belirten Özhan, bunlardan birincisinin, kanlı darbe girişimini ve FETÖ'nün gerçek yüzünü muhattaplara birinci ağızdan anlatmak olduğunu kaydetti.

Özhan, ziyarete ilişkin şu bilgileri verdi:

"İkincisi FETÖ'nün liderinin ABD'de olması ve yıllardır faaliyetlerini oradan yönetiyor oluşu bizim ABD'ye gitmemizin temel sebeplerindendir. Bu durumu detaylı bir şekilde anlattık. Sadece Gülen değil, örgütün diğer üst düzey yöneticilerinin de Amerika'da oluşunun anlamını, Türkiye'ye oluşturduğu sıkıntıyı, ABD'ye oluşturacağı yük ve tehdidi ve küresel anlamdaki tehdidi çok net bir şekilde kendilerine söyledik. Üçüncüsü, ABD ile asra yaklaşan çok güçlü ve yoğun ilişkilerimizi, ortak çabalarımızı kendilerine hatırlatmak için orada olduk. Dördüncüsü, kanlı darbe girişiminin ardından FETÖ lideri ve diğer yöneticilerinin, Türkiye'ye iadesi meselesinin altını çizmek için orada olduk. Bunun kaçınılmaz bir süreç olduğunu net bir şekilde ifade ettik. Aynı şekilde ABD ve Türkiye arasında 1981 yılında imzalanmış olan suçluların iadesi anlaşmasının bu sürecin hızla işletilmesinin temel zemini olduğunu, ama aynı şekilde yıllardır devam etmekte olan terörle mücadele işbirliği içinde defalarca iki ülke arasında suçluların, teröristlerin iadesi konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmamışken Fetullah Gülen'in ve FETÖ üyelerinin bu verimli çalışmanın dışında tutulamayacak kadar önemli bir konu olduğu, tutulursa da ciddi sıkıntıların doğacağı kendilerine ifade edilmiştir. Bu bağlamda, 1981 tarihli anlaşmaya göre bu terör örgütü üyelerinin, bilgiler ulaştığı anda hızla gözaltına alınıp dünya ve medya ile bağlantılarının hızla kesilmesi, bunun için de tutuklanmaları, aynen anlaşmada ifade edildiği şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini söyledik."

Ziyaretin beşinci unsurunun da FETÖ'nün küresel terörizm bağlamında değerlendirilmesi, mücadelenin bu anlayışla yapılmasının önemini vurgulamak olduğuna işaret eden Özhan, bu kapsamda DAEŞ ve Bin Ladin örneklerini verdiklerini ve hızla büyüyen terör örgütlerinin nasıl bir küresel sorun haline geldiklerine dikkati çektiklerini aktardı.

- "Darbe girişimi sonrası bazı yaklaşımlar kabul edilemez"

Darbe sonrası ortaya çıkan ortama yönelik batı basını ve bazı resmi birimlerden verilen demeçlerin neredeyse darbe yapma özgürlüğü noktasına geldiğini, buna ilişkin eleştiri ve endişelerini ziyaretleri sırasında muhattaplarına ilettiklerini kaydeden Özhan, bu yaklaşımın kabul edilemez olduğunu ve darbeyi önlemek için hayatını kaybeden vatandaşlara hakaret anlamına geldiğini de bildirdi.

Görüşmelerinde darbenin doğrudan planlayıcısı, hayata geçiricisi FETÖ'ye dair akıllarda hiçbir şüphe olmaması gerektiği vurgusu yaptıklarını aktaran Özhan, "FETÖ liderinin ABD'de yaşamaya devam ettiği sürece darbe ile Amerika arasındaki ilişkinin sürekli sorgulanmaya devam edeceğini, ABD açısından büyük bir yük oluşturacağını hem darbe ile ilişkinin sorgulanmasının bitirilmesi hem de Türkiye ve bölgedeki terörle mücadeleye katkı verilmesi için hızla FETÖ'nün Amerika'dan tasfiye edilmesi gerektiğini kendilerini ifade ettik." diye konuştu.

Heyet üyelerinden CHP'li Salıcı da iktidar ve muhalefetin birlikte hareket etmesinin yarattığı olumlu tabloya işaret ederek, "Bizim argümanlarımız, sözlerimiz, Amerika'dan taleplerimiz çok güçlüydü. Meşru bir zemine basıyordu. Ama en az bunlar kadar güçlü olan şey heyetin kompozisyonuydu." dedi.

- "Amerikan siyaseti olayın ciddiyetinin farkındadır"

Salıcı, "Bizim hükümete karşı eleştirilerimiz var, bunlar bitmiş değil. Ama darbe söz konusu olduğunda Türkiye'nin demokrasinden ve parlamenter rejiminden yana bir tavır aldığımızı anamuhalefet partisi olarak biz ABD'li muhattaplarımıza ilettik. Yapılan görüşmeler oldukça başarılı geçti. Amerikan siyaseti olayın ciddiyetinin farkındadır, düşünce kuruluşları daha çok Türkiye'nin bundan sonra izleyeceği rotayı merak etmektedir, Amerikan kamuoyu olayların henüz ne denli vahim boyutta cereyan ettiğini henüz anlayamamış durumdadır." ifadesini kullandı.

MHP'li Aydın ise görüşmelerde darbe girişimine karşı batıdan gelen tepkilerin yetersizliğine vurgu yaptıklarını belirterek, "Bu sitemlerimiz böyle kartopu misali büyüyerek, görüşmelerimizde gündeme getirildi ve bu da yavaş yavaş karşılık bulmaya başladı. Herkes bunun bir darbe olduğunu, Türk milletine karşı yapılmış antidemokratik bir girişim olduğunu kabul etme noktasına geldi." değerlendirmesinde bulundu.

Muhattaplarının darbe sonrası gelişmelere ilişkin endişelerini aktardıklarını kaydeden Aydın, kendilerinin ise Türkiye'nin demokratik kazanımlarından asla vazgeçmediği, olağanüstü hal sürecinde yaşananların önlem niteliğinde olduğu vurgusunu yaptıklarını bildirdi.

- "Talebimize iş birliği yapacaklarını söyleyerek cevap vermişlerdir"

Özhan açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Taha Özhan, "Fetullah Gülen'in iadesi noktasında net bir tavır var mı?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Fetullah Gülen'in ve diğer FETÖ üyelerinin iadesi meselesi hukuka boğdurulmamalıdır. Zamana yayılmaktan ziyade zamanında, tıpkı diğer herhangi bir adil suçlu veya terör örgütü mensubu için daha önce Amerika ile Türkiye arasında iade süreci hayata geçmişse, aynı hızla, aynı mahiyetle, hiçbir ayrım gözetmeden bu iade sürecinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bizim görüşmelerdeki bu talebimize işbirliği yapacaklarını söyleyerek cevap vermişlerdir. Hukuki sürecin işlemesi gerektiğini söylemişlerdir. Biz kendilerine hem hukuki sürecin işlemesi gerektiğini hem de teamülün ortada olduğunu ve teamülün hukuki süreçten çok daha önce ve defalarca Türkiye Amerika ilişkileri, terörizmle mücadele bağlamında hayata geçtiğini dile getirdik. Biz bu sürecin zamana yayılmasını değil, zamanında yapılmasını; yasal sürece boğdurulmasını değil, hukuki ama ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz."

- "Okumalarını değiştirecek sıhhatte ve ahlakta görmedim"

Özhan, "New York Times ile görüşme gerçekleştirdiğinizi ifade ettiniz. Size tarafgir yayınları konusunda bir açıklama getirdiler mi?" sorusu üzerine, "Maalesef getirmediler. Bizim yaptığımız görüşmeyi sağını solunu budayarak, kısaltarak, manipülatif şekilde yayınladılar. Ben kendilerine, 'Taraflı yayını aşacak şekilde hakaretamiz yayınlar yapıyorsunuz' dedim. Maalesef durum çok ön yargılı, tarafgir. Ben açıkçası niyetlerini, okumalarını da değiştirecek sıhhatte ve ahlakta görmediğimi de söylemem lazım. Ama herhalde uzun zaman sonra ilk kez yüzlerine bu kadar açık net bir şekilde, yaptıkları yayının ve çizgilerinin ne olduğunu ifade eden bir heyet görmüş oldular." karşılığını verdi.

Görüşmelerde Fetullah Gülen'in üçüncü bir ülkeye kaçma ihtimalinin gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Özhan, "Bu da dile getirildi, söylendi. Bizim açımızdan fark etmiyor. Bizim beklediğimiz şey Amerika'da bulunan bir teröristin, suçlunun hızla bize iade edilmesidir. Dolayısıyla zaten bu, o ihtimalin içindedir." diye konuştu.

Özhan, bir başka soruya da Amerika'da kendilerinin muhatabı olan kongrenin tatilinin sona erip, Eylül ayı içinde açılmasının ardından başka ziyaretlerin gündeme gelebileceğini belirtti.

Taha Özhan, "Bizim bir süre sabır göstermemiz normaldir. Ama bu süreç yasal sürece boğdurulmaya çalışılırsa, zamana yayılarak, Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütü'nü unutacağı düşünülürse büyük bir yanılgı içine girilmiş olunur." değerlendirmesinde bulundu.

Özhan ayrıca, heyetin izlenimlerinin bir rapor haline getirileceğini ve bu raporu başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, liderlere ve ilgili makamlara sunmayı arzu ettiklerini bildirdi.

Yorumlar