Seçim ittifakı nasıl olacak? İşte detaylar

AK Parti ile MHP arasında yapılması planlanan seçim ittifakıyla ilgili merak edilen konuları bugün iki partinin yetkilileri açıklamalarda bulundu. TBMM'de düzenlenen basın toplantısında konuşan tarafların temsilcileri, ittifakın nasıl olacağıyla ilgili merak edilen bütün sorulara cevap verdi.

Google Haberlere Abone ol
Seçim ittifakı nasıl olacak? İşte detaylar

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, siyasi partilerin seçim ittifakına olanak sağlayan kanun tekliyle ilgili "Temel hedefimiz anayasa değişikliğinin gerekli kıldığı uyum kanunlarını, büyük reformu gerçekleştirecek düzenlemeleri yapmak. Bunun ilk adımı, zaman bakımından da önceliği olan seçim kanunları" dedi.

"Milli Mutabakat Komisyonu"nun üyeleri Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal ile MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ve MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin ortak kanun teklifiyle ilgili Mecliste basın toplantısı düzenlediler.

Mustafa Şentop seçim kanunlarında değişiklik içeren kanun teklifini TBMM Başkanlığına verdiklerini belirterek, uzun zamandır devam eden bir çalışmanın tamamlanarak kamuoyunun bilgisine sunulduğunu söyledi.

Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yeni bir perspektifle yoluna devam ettiğini kaydeden Şentop, bölgede ve dünyadaki değişimlerin, risklerin, tehditlerin ülkeyi yeni bir siyasi duruş ortaya koyma mecburiyetiyle karşı karşıya bıraktığını anlattı.

Bu yeni duruşun sembolik ifadesinin "Yenikapı ruhu" olarak ortaya konulduğunu dile getiren Şentop, ardından da yürütme ve yasamanın güçlendirilmesine yönelik bir anayasa değişikliği yapıldığını hatırlattı.

Şentop, 16 Nisan'da milletin kararıyla Türkiye'nin yeni bir hükümet sistemi benimsediğini ifade ederek, "Bu hükümet sistemi değişikliğinin zorunlu sonucu olarak, Türkiye'nin önünde açmış olduğu bir alan olarak da kanunlarda değişiklikler yapmak gerekti. Bu çerçevede yola çıkıldı." diye konuştu.

Yenikapı'da, ardından da anayasa değişikliğinde ortaya konulan milli mutabakatı somutlaştırmak, Türkiye'nin önündeki kritik seçimlerde de bu mutabakata bir kanuni temel kazandırmak üzere çalışmalara başladıklarını dile getiren Şentop, her partiden üçer kişi olarak çalışmalara başladıklarını belirtti.

Teklife ilişkin bilgi veren Şentop, "Temel hedefimiz anayasa değişikliğinin gerekli kıldığı uyum kanunlarını, büyük reformu gerçekleştirecek düzenlemeleri yapmak. Bunun ilk adımı, zaman bakımından da önceliği olan seçim kanunları. Özellikle yerel seçimlerle ilgili düzenlemeleri yapmak üzere çalışmalara başlamıştık. Onun içinde seçim ittifakıyla ilgili düzenlemeler de var. Onları da gerçekleştirmiş olduk." şeklinde konuştu.

Metnin tümünün seçim ittifakıyla ilgili maddelerden oluşmadığına dikkati çeken Şentop, anayasa değişikliğinin zorunlu kıldığı düzenlemeler, daha önceki tecrübelere dayalı olarak ortaya çıkan gereklilikler ile seçim güvenliğine ilişkin hükümlerin de teklifte yer aldığını kaydetti.

Teklif için 10'un üzerinde toplantı yapıldığını, 30 saatten fazla çalışıldığını anlatan Şentop, komisyonun kurulması talimatını veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile desteklerini esirgemeyen Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

"Biz millet ne diyor, ona bakıyoruz"

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da AK Parti ile MHP milletvekillerinden oluşan "Milli Mutabakat Komisyonu" çalışmaları süresince kendilerine destek, teklife de tam mutabakat ile onay veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Başbakan Yıldırım'a ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye teşekkür etti.

Milletin 16 Nisan referandumu ile yeni bir sistemi onayladığını anımsatan Kalaycı, "MHP olarak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimlerinde AK Parti ile beraber hareket ederek, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kökleşmesine katkı sunmayı hedefliyoruz. Amacımız Türkiye'nin birlik ve dirliğini korumak, beka ve istiklalini yaşatmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türk milletinin tercih ve takdiri olduğunun altını çizen Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz millet ne diyor, ona bakıyoruz. Milletimizin beklentilerine kulak veriyoruz. 15 Temmuz'da oluşan milli birlikteliğin, 7 Ağustos Yenikapı ruhu, 16 Nisan halk oylaması şuuruyla 2019 seçimlerine taşınmasını ve temellenmesini arzuluyoruz. Milli mutabakat komisyonu olarak görevimiz, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bütün kurum ve kurallarıyla tesisi ve sistemin sağlıklı işler hale getirilmesi için gerekli uyum yasalarının hazırlanması ve seçim ittifakıyla ilgili hukuki zeminin oluşturulmasıdır. Komisyon olarak hazırladığımız 26 maddelik ilk kanun teklifinde seçim ittifakı, seçim güvenliği ve mahalli idareler seçimlerine yönelik düzenlemeler yer almıştır. Teklifle Türk siyasi hayatında demokratikleşme yönünde önemli bir adım atılmaktadır."

"İttifakın yasal alt yapısı oluşturuldu"

Kalaycı, teklifle siyasi partiler ve seçim kanunlarında, siyasi partilerin ittifak yaparak seçime katılabilmelerinin yasal alt yapısının oluşturulduğunu ifade etti.

İttifak yaparak seçime katılma kararı alan siyasi partilerin, seçim takviminin başlamasından itibaren en geç 7 gün içinde ittifak protokolü ile Yüksek Seçim Kuruluna başvurmalarının gerektiğini aktaran Kalaycı, "İttifak yapan siyasi partiler kuraya, ittifak olarak girecek ve oy pusulasında ittifak unvanı altında kendi aday listeleri ile yan yana yer alacaktır. Bu partilerin ittifak içindeki sıraları da yine kura ile belirlenecektir." diye konuştu.

Kalaycı, seçim barajının uygulanmasında ve milletvekili sayısının hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamının dikkate alınacağını anlattı.

İttifakın elde ettiği milletvekili sayısının, ittifak yapan siyasi partiler arasında, aldıkları geçerli oy sayısı esas alınarak dağıtılacağını aktaran Kalaycı, teklifte yer alan diğer düzenlemeler hakkında da bilgi verdi.

"Metinde yerel seçimlerde ittifaka ilişkin düzenleme yok"

Şentop ve Kalaycı açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yerel seçimde ittifak söz konusu mu?" sorusuna Şentop, "Bu metinde yerel seçimlerle ilgili ittifak konusunda bir düzenleme yok." karşılığını verdi

Şentop ittifakın ismiyle ilgili sorular üzerine ise teklifin ittifak konusundaki genel yasal çerçeveyi belirlediğini, ittifak yapacak partilerin isme daha sonra kendi aralarında karar vereceklerini söyledi.

Mustafa Şentop, "Bizim hazırladığımız metin, objektif, soyut, hukuk normlarından oluşan, bütün siyasi partilerin ittifak yapabilmesine imkan veren bir metin." ifadesini kullandı.

Kalaycı, bir başka soruyu yanıtlarken ittifak yapan partilerin ayrı ayrı listelerle seçime gireceklerini bildirdi.

"Parti sınırlaması yok"

Şentop, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili soruyu yanıtlarken, "Milletvekilliği seçimi ile cumhurbaşkanlığı seçimi aynı gün yapılacak ama her iki seçim için de ayrı oy pusulaları kullanılacak." şeklinde konuştu.

"İttifak iki partiyle mi sınırlı olacak? Büyük Birlik Partisi ile bir görüşme söz konusu mu?" sorusunu yanıtlayan Şentop, yaptıkları düzenlemede parti sınırlaması olmadığını söyledi.

"Dünyadaki örnekleri araştırdık"

İttifak kapsamında milletvekili dağılımlarının nasıl olacağı sorusunu yanıtlayan Şentop, şunları kaydetti:

"Seçim ittifakı olmalı ve ittifak içindeki partilerin de oy oranları, miktarları da belli olmalı diye yola çıkmıştık. Bu konuda dünyadaki örnekleri da araştırdık. Esasen, partilere verilen oyların toplamı ittifak oylarını oluşturacak. Ancak bugün hatırlarsanız seçimde bir siyasi partiye ayrılmış olan sütunun içinde kalmak kaydıyla birden fazla mühür basılması oyu geçerli kılıyor. Aynı şekilde ittifakla ilişkili bir çerçeve bulunacağı için bunun içine basılmış olan oylar da geçerli olacak."

Bu oyların hangi partinin hanesine yazılacağı sorulan Şentop, ittifakın oyunun, ittifak içindeki siyasi partilerin oyları ile ittifakın ortak oyları olarak isimlendirilen oylardan oluşacağını belirtti. Şentop, "İttifakın içinde olan ama hangi partiye verildiği belli olmayan oyların partilere dağılımı, partilerin oyları oranlarında dağıtılmak suretiyle bulunacak." bilgisini aktardı.

Şentop Büyük Birlik Partisine bir ziyaret gerçekleştireceğinin ifade edilmesi ve ittifak görüşmesi olup olmadığının sorulması üzerine, "Öyle bir görüşme değil. Yapılan kanunla ilgili Sayın Genel Başkan'a Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bilgi verdim. Bu kısa oldu. Daha detaylı bilgilendirme yapacağım." açıklamasında bulundu.

Başka parti listesinden aday olabilme

"AK Parti-MHP ittifakına bir üçüncü parti, parti olarak değil de milletvekili adayı bazında girebilir mi?" sorusuna ise Şentop, şu yanıtı verdi:

"Biz seçim kanunlarında ittifaka engel olan hükümleri kaldırdık ve temel çerçeve olarak da nasıl yapılacağına dair temel hükümler, kılavuz hükümler koyduk. Bunlar temel olarak ittifak yapacak siyasi partilerin protokolle anlaşmaları ve YSK'ya bildirmeleri ile başlayacak bir süreç. Daha sonra oy pusulasındaki yerler, oyların sayım dökümü hepsi düzenleniyor. Ama ittifaklara, partilerin birlikte hareket etmelerine engel hükümleri de kaldırdık demiştim; bunlardan birisi Siyasi Partiler Kanunu'nda vardı. Siyasi partilerin bir başka siyasi partiyi destekleyemeyeceğine ilişkin engel vardı. Bunu kaldırdık. Yine seçime girme yeterliliği bulunan bir siyasi partinin seçime girmemesi halinde, o partinin üyesi olan kişilerin başka parti listesinden kendi partilerinden istifa etmeksizin aday olmalarına imkan tanıyan bir düzenleme de yaptık."

Belirsiz oylara 'ittifakın oyları' denilecek

Şentop, "Oy pusulasında ittifak yapan partiler, yan yana konulacak. Üzerinde de ittifakın unvanı bulunacak. Herkes kendi istediği partiye oyunu verecek. Ancak ittifak içinde iki partiye de ayrı ayrı mühür basanlar olabilir, ittifakın unvanı üzerine basanlar olabilir, hangi partiye verildiği belli olmayan oylar olabilir. Bunlara da biz 'İttifakın ortak oyları' dedik." dedi.

Toplantıda, seçimde sandık kurulunun belirlenmesine ilişkin düzenlemeyle ilgili soruya Şentop, mevcut sistemde okuma yazma bilmeyen, tutanaklara parmak basan sandık başkanları bile çıkabildiğini ve bu durumun tutanakların doldurulması konusunda sıkıntılar yaşattığını söyledi. Yeni sisteme göre ise ilçe sınırları içinde ikamet eden tüm kamu görevlilerinin listesinin ilçe seçim kurulu başkanı tarafından alınacağını, bu liste içinden sandık sayısının iki katı kadar isim belirleneceğini anlatan Şentop, ilçe seçim kurulu başkanının sandık kurulu başkanlarını belirleyeceğini ifade etti. Düzenleme ile okuma yazma bilen, işleyişe, prosedürlere hakim başkanların görev başına geleceğini dile getiren Şentop, sandık kurulunun başkandan ibaret olmadığını, her siyasi partinin üyelerinin, kurulda yer aldığını kaydetti.

Seyyar sandık uygulaması

Evden dışarıya çıkamayan hasta ve yatağa bağımlı insanlar için ise seyyar sandık uygulamasının düşünüldüğünü anlatan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hasta veya engelli vatandaşlarımızın listesi seçim kurulları tarafından temin edilecek. Bu kayıtlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın kayıtlarında vardır veya kendileri bunları bir raporla belgeleyebilecekler. Bunlar için ilçe seçim kurulları, ayrı bir sandık listesi oluşturacak. Her seçim döneminde listeler askıya çıkıyor, itirazlar ve kesinleşmesi için. Seyyar sandık için de sandık listesi ve sandık kurulu oluşturulacak. Yine sandık başkanı, sandık kurulu üyeleri, bütün siyasi partilerden üyeler olmak kaydıyla. Bunlar seçmenin ayağına gidecek, sandığı götürecek, orada oyunu alacak. O listelere partilerin itiraz hakları da var."

"Mühürsüz olup, filigranlı olan zarflar kabul edilecek"

Mühürsüz oy pusulası ile ilgili ise Mustafa Kalaycı, "YSK filigranlı ve amblemli zarflar ve oy pusuları sandık kurulunun ihmali nedeniyle mühürlenmediği anlaşılırsa ve bunlar filigranlıysa bunların geçerli sayılacağı ön görüldü." dedi.

Mustafa Şentop da 298 sayılı kanunun 1961 yılında hazırlandığını ve sandık kurulunun mührü bulunmayan oy pusulalarının geçersiz olacağı yönünde hüküm olduğunu belirterek, mevzuatta bir düzenleme olmamasına rağmen 1984 yılından itibaren YSK'nın istikrarlı bir şekilde sandık kurulunun mührü bulunmayan oy pusulalarının ve zarflarının geçerli olduğuna dair karar verdiğini vurguladı.

Şentop, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda şahısların aday olacağını ve siyasi partilerin adayları destekleyebileceğini kaydetti.

Bir gazetecinin, "Bir siyasi parti kendi seçime girecek olursa barajın altında kalacak ama ittifak yaptığı için barajı geçecek; bu tartışma konusu olur mu?" şeklindeki soruya ise Kalaycı, "İttifak yapmanın doğal bir sonucu. Avrupa ülkelerindeki uygulamalara bakıldığında da aynı uygulamalar orada da söz konusu. Anayasaya aykırı bir durum söz konusu değil." yanıtını verdi.

Şentop ise seçim ittifakını kendilerinin keşfetmediğini, dünyada da ilk defa gündeme gelmediğini ifade etti. Bir çok ülkede bu tür uygulamaların olduğunu aktaran Şentop, ittifaklar için farklı baraj oranları belirleyen ülkeler olduğunu dile getirdi.

Daha önce bazı siyasi partilerin barajı aşmak için parti olarak seçime girmeyip, bağımsız milletvekilleri adayları halinde seçime girdiklerini anlatan Şentop, seçilen milletvekillerinin de Mecliste siyasi çatı altında buluştuklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili oy pusulasına ilişkin soruya ise Kalaycı, pakette bu konuda bir düzenlemenin olmadığını, onunla ilgili düzenlemenin de geleceğini kaydetti.

Oy pusulasındaki uygulama

Mustafa Şentop, oy pusulasındaki uygulamayı ise şu şekilde anlattı:

"Oy pusulasında ittifak yapan partiler, iki parti, üç parti kaç parti olursa olsun, ittifak yapan partiler yan yana konulacak. Bu partilerin bulunduğu kaç sütun ise o genişlikte olacak ve üzerinde de ittifak ile ilgili bir ifade, ittifakın unvanı bulunacak. Herkes kendi istediği partiye oyunu verecek, büyük çoğunluktaki seçmen böyle oy kullanacaktır. Ancak ittifak içinde iki partiye de ayrı ayrı mühür basanlar olabilir, ittifakın unvanı üzerine basanlar olabilir, hangi partiye verildiği belli olmayan oylar olabilir. Bunlara da biz 'İttifakın ortak oyları' dedik. Dolayısıyla çok az da olsa böyle bir ihtimal vardır. Bunların siyasi partilere dağılımıyla ilgili de bir formül var, siyasi partilerin tek tek aldıkları oylar ve bu oyların bir oranı var. Bu orana göre ittifakın ortak oyları siyasi partilere dağıtılacak."

Oy pusulasındaki sıralamaya ilişkin ise Kalaycı, ittifakın, bir parti gibi kuraya gireceğini, buna göre sıralamasının belirleneceğini belirtti.

"Uyum yasaları ile ilgili çalışmalarımız devam edecek"

Komisyonun görev alanını, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bütün kurum ve kurallarıyla yerleştirilmesi için hukuki altyapısının oluşturulması için uyum yasalarının hazırlanması ve seçim ittifakı" diye tanımlandığını dile getiren Mustafa Kalaycı, "Uyum yasalarıyla ilgili çalışmalarımız devam edecek. Bu birinci kanun teklifimiz." dedi.

Daha önceki yıllarda "Bu köyden falan partiye oy çıkarsa seçimden sonra size hesabını sorarız" gibi tehditvari olayların yaşandığını, seçmen iradesinin tehditle, zorla yönlendirilmeye çalışıldığını dile getiren Şentop, kimin nereye oy verdiğinin anlaşılmayacağı bir sistem kurulmasını öngördüklerini aktardı.

"Erken seçimi gerektirecek bir tablo yok"

Seçimlerin öne alınacağına ilişkin iddialara ise Şentop, böyle bir durumun söz konusu olmadığını ve hiçbir zaman da konuşulmadığını bildirdi. Prensip olarak tüm seçimlerin zamanında yapılmasını benimsediklerini söyleyen Şentop, "Erken seçimi gerektirecek bir tablo da Türkiye'de yok." ifadesini kullandı.

"Koalisyon ile ittifakı aynı çerçevede değerlendiremeyiz"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'a ise "Daha önce siyasi partilerin ittifakına karşı çıkmıştınız, şimdi AK Parti'nin ittifaka ihtiyacı var mı?" şeklinde soru yöneltildi. Ünal, parlamenter sistemdeki koalisyon kavramı ile Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemindeki ittifak kavramının aynı şey olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı hükümet sisteminin 50 artı 1 gibi yönetimdeki istikrarı sağlayacak bir düzenleme getirdiğini ve seçim öncesi siyasi partileri doğal olarak ittifak yapmaya yönlendirdiğini belirten Ünal, şunları söyledi:

"Bizim yaptığımız bu düzenleme, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, siyasetin doğasına dönük, yeniliğine hukuki bir altlık oluşturmak. Dolayısıyla bunun bir koalisyon mukayesesine açıkçası ben doğru bulmuyorum. Çünkü cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yönetimde istikrar sorununu tamamen ortadan kaldırıyor. Yeni sistemde ise siyasi partilerin birlikte ittifak içinde daha güçlü ve benzer sistemlerin uygulandığı ülkelerde olduğu gibi siyaseti daha bir araya getiren, daha toparlayan bir çizgiye taşımasıdır. O yüzden koalisyonla ittifakı aynı çerçevede değerlendiremeyiz."

Mustafa Şentop da koalisyonların seçimden sonra ortaya çıktığının, ittifakların ise seçimden önce oluştuğunun altını çizdi. Her siyasi partinin iktidar olma iddiasıyla bir beyanname yayınladığını anımsatan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiç kimse iktidara gelemiyor sonra koalisyon yapıyorlar. Koalisyon olunca herkes seçim öncesi millete vaat ettiği beyannameleri çöpe atıyor ve daha sonra kendi aralarında ne yapabiliriz diye konuşuyorlar. Bir protokol yapıyorlar ve bir yola çıkıyorlar. Çıktıkları bu yol, seçim öncesi millete anlattıkları yol değil. Koalisyonlara itiraz bu. İttifak ise seçimden önce yapıldığı için seçime yönelik olarak seçim sonrası ne yapacaklarını daha önceden millete anlatacaklar ve buna göre yönetecekler. Koalisyon ile ittifak arasında çok büyük farklar var."

Yorumlar