Oda ve Borsa Başkanları ile İstişare Toplantısı

- Başbakan Yıldırım: (3) "Himmet adı altında haraç toplayan, soruları çalan, şantaj yapan, tehdit eden, insanları dinleyen, fişleyen bu küresel örgüt bundan sonra bu topraklarda yaşam hakkı bulamayacak. Bu örgütle bölücü PKK örgütü arasında zerre kadar fark yok. İkisinin de düğmesi aynılarının elinde. İkisi de aynı merkezlerden kontrol ediliyor" -"Artık devletin bütün birimleri, milli iradeye kurşun atan zihniyetten tek tek temizleniyor. Sizden önemli istirhamım şudur; benzer şekilde iş dünyası olarak, sanayicilerimiz olarak, borsalarımız olarak da kendi insanına bomba atacak kadar alçaklaşmış bu terör mensuplarına yer vermeyin, bunları temizleyin"

Google Haberlere Abone ol
Oda ve Borsa Başkanları ile İstişare Toplantısı

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Himmet adı altında haraç toplayan, soruları çalan, şantaj yapan, tehdit eden, insanları dinleyen, fişleyen bu küresel örgüt bundan sonra bu topraklarda yaşam hakkı bulamayacak. Bu örgütle bölücü PKK örgütü arasında zerre kadar fark yok. İkisinin de düğmesi aynılarının elinde. İkisi de aynı merkezlerden kontrol ediliyor." dedi.

Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Oda ve Borsa Başkanları ile İstişare Toplantısı'nda, "Bankacılık ve finans sektörümüz tıkır tıkır işliyor" diyen Yıldırım, darbe girişiminin hemen arkasından bazı finans değerlendirme kuruluşları ile "çok bilen, rakamlara takla attıran adamların" yanıldığını söyledi.

Yıldırım, " 'Gitti, bitti, Türkiye bu işin altından kalkamaz, faizler fırlar, enflasyon uçar', ne senaryolar... Pazartesi açtık dükkanı, her şey tıkır tıkır; para istemediğin kadar, para makineleri, bankalar tıkır tıkır çalışıyor." ifadesini kullandı.

Yıldırım, şöyle devam etti:

"Borsayı ne hale getirdiklerini biliyorsunuz, darmadağın ettiler, orada da şehitlerimiz var. Ona rağmen borsa da açıldı. Yabancılar mutsuz oldular. Türkiye üzerinde hesabı kitabı olanlar mutsuz oldu. Varsın onlar mutsuz olsunlar, 79 milyon mutlu olduktan sonra gerisi teferruat. Bu büyük darbe girişiminin bizim ekonomimize etkisi, Rusya ile uçak krizi olduğu gün kadar etkisi oldu. Merkez Bankası bir kuruş piyasaya para verme ihtiyacı dahi duymadı. 28 Nisan'dan beri Merkez Bankası piyasaya müdahale etmiyor, 15 Temmuz da dahil."

Türkiye ekonomisinin olumsuz etkilendiğini, bu işin üstesinden gelemeyeceğini söyleyenlerin önemi olmadığını ifade eden Yıldırım, "Ülkesine inanan, yönetimine güvenen, cumhurbaşkanına güvenen 79 milyon vatan evladı var. Sizin ne söyleyeceğiniz önemli değil, bizim geleceğimizi, kaderimizi hariçten gazel okuyanlar değil bu millet belirler." diye konuştu.

Binali Yıldırım, ilk gün dolarda ve borsada bazı oynamalar olduğunu ancak dengeyi bulduğuna dikkati çekerek, demokrasisine sahip çıkan milletin dövizini bozduğunun ve piyasayı rahatlattığının altını çizdi. Yıldırım, dolar veya lira cinsinden piyasada bir sıkıntı yaşanmadığını vurguladı.

- Siyasi istikrar

Faiz oranlarında çok anormal artış görülmediğini, son açıklanan nisan ayı işsizlik oranının da 9,3 olarak düşmeye devam ettiğini anlatan Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz hep siyasi istikrarın ekonomik kalkınmayı da berberinde getireceğini söyledik. Siyasi istikrarımızı, demokrasimizi, milli iradeyi hedef alanlar aynı zamanda Türkiye'nin büyümesinin, kalkınmasının da önüne geçmek istediler. Türkiye'yi kendi içine kapatmak istediler. Dünyadan koparmak istediler, büyüyen Türkiye'yi tankla, tüfekle, uçakla geriye götüreceklerini sandılar. Allah'a şükür başaramadılar.

Bilakis bu 15 Temmuz kalkışmasından sonra Türkiye'de demokrasi daha güçlenmiştir, millet iradesi daha da güçlenmiştir. Siyasi istikrar ve hukukun üstünlüğü daha da pekişmiştir. Türkiye'nin ve Türkiye ekonomisinin geleceği parlaktır, bundan hiç endişeniz olmasın."

- "Temizleyin"

Devletin bütün birimlerinin, milli iradeye kurşun atan zihniyetten tek tek temizlendiğinin altını çizen Yıldırım, "Sizden önemli istirhamım şudur; benzer şekilde iş dünyası olarak, sanayicilerimiz olarak, borsalarımız olarak da kendi insanına bomba atacak kadar alçaklaşmış bu terör mensuplarına yer vermeyin, bunları temizleyin." dedi.

"Şunu samimiyetle paylaşmak isterim ki bundan sonra daha güçlü bir ordumuz, daha kaliteli, daha hızlı karar veren bir bürokrasimiz, daha da çok çalışan bir iş dünyamız olacak" diyen Başbakan Yıldırım, Ankara ve İstanbul dışında yaşayan vatandaşların darbe girişimini sınırlı hissettiğini belirtti.

Yıldırım, Türkiye'nin uçurumun kıyısından döndüğünü vurgulayarak, millet olarak ayağa kalkıldığını ve büyük bir vesayet odağının yok edildiğini dile getirdi. Vatandaşların arasında nifak tohumları eken bir örgütün belinin kırıldığını aktaran Yıldırım, "Esnaf ve tüccarımızın yardımlarını, zekatlarını, sadakalarını Türkiye düşmanlarına peşkeş çeken ve onlara fon oluşturan suç örgütlerini suçüstü yakaladık" diye konuştu.

Yıldırım, şunları söyledi:

"Himmet adı altında haraç toplayan, soruları çalan, şantaj yapan, tehdit eden, insanları dinleyen, fişleyen bu küresel örgüt bundan sonra bu topraklarda yaşam hakkı bulamayacak. Bu örgütle bölücü PKK örgütü arasında zerre kadar fark yok. İkisinin de düğmesi aynılarının elinde. İkisi de aynı merkezlerden kontrol ediliyor. İkisinin de amacı Türkiye'yi bölmek, parçalamak, Türkiye'nin gücünü azaltmak.

Bu, gün ışığı gibi ortaya çıkmıştır ama Allah'a şükür ki gereğinde işini gücünü yapan ama ihtiyaç olduğunda da bayrağını kapıp meydanları dolduran bu büyük, bu aziz millet var. Bunların kamuda, iş dünyasında yaptıkları zulümler bundan sonra tamamen bitmiş olacak."

- 1 dolar

Başbakan Yıldırım, FETÖ'nün yardım söz konusu olduğunda en önde yer alan vatandaşın ahını aldığını belirterek, öğrenciye, yetime, garibana kol kanat germeyi vazife bilen insanların en masum duygularını bile istismar ettiğini söyledi. Yıldırım, bu şebekenin inancı ve mukaddesatı çaldığını, dini duyguları, milli ve manevi kavramları da zedelediğini bildirdi.

Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu örgütü bu millet asla affetmeyecek. Bu örgüt bir Amerikan dolarına bu ülkenin çocuklarını canavarlaştırdı. Bu örgüt, bünyesine aldığı çocukları, gençleri ülkesine düşman etti, bu örgüt dinini, diyanetini öğrensin, vatanına hizmet etsin diye kendisine teslim edilen masum çocuklarımızın kanına girdi. Bu şebeke, milletimizi ayakta tutan manevi duygularımızı, merhametimizi, cömertliğimizi sömürmekten geri durmadı."

(Sürecek)

Yorumlar