Komisyon bir ayda 33 kişinin bilgisine başvurdu

-TBMM'deki dört partinin katılımıyla kurulan FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, bir aylık çalışma sürecinde aralarında eski Genelkurmay başkanları, MİT müsteşarları, bakanlar, valiler, belediye başkanı, akademisyen, bürokrat ve gazetecilerin bulunduğu 33 kişiyi dinledi -Eski Emniyet Müdürü Saral: -"Fetullah Gülen, sadece Türkiye'yi değil, tüm insanlığı tehdit eden çağdaş Frankeştayn'dır. Kainat imamlığı tanımıyla da Allahlığını ilan etmiş, acilen enterne edilmesi gereken bir çılgındır" -Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akgündüz: -"İsyan yoluyla muhalefet bizim dinimize göre, Kur'an'a göre haramdır. 15 Temmuz darbesi insan öldürme, mal yağmalama, Meclis'i bombalama, Kur'an-ı Kerim'in Enfal suresinde görüldüğü gibi haramiliktir" -Eski MİT Müsteşarı Taner: -"15 Temmuz sadece FETÖ'nün ve grubunun anlayışıyla realize edilmiş faaliyet olamaz, FETÖ'nun boyu kısa kalır. Arkasındaki ortak aklın, küresel aklın gözardı edilmemesi gerekir"

Google Haberlere Abone ol
Komisyon bir ayda 33 kişinin bilgisine başvurdu

TBMM (AA) - KADİR KARAKUŞ - Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) dört partinin katılımıyla kurulan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, bir aylık çalışma sürecinde aralarında eski Genelkurmay başkanları, MİT müsteşarları, bakanlar, valiler, belediye başkanı, akademisyen, bürokrat ve gazetecilerin bulunduğu 33 kişiyi dinledi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz 2016 Tarihli Darbe Girişimi İle Bu Terör Örgütü'nün Faaliyetlerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek başkanlığında haftanın üç günü toplanarak, çalışmalarına devam ediyor.

Komisyon üyeleri bu aşamada, davet edilen çeşitli alanlardan kişileri dinleyerek, sorular yöneltti.

FETÖ darbe girişimini araştırma komisyonu, 13 Ekim 2016 tarihinde başladığı dinlemeler kapsamında eski Genelkurmay başkanları Hilmi Özkök, Işık Koşaner ve İlker Başbuğ'u, eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, eski bakanlar Efkan Ala, Mehmet Ağar, eski MİT Müsteşarı Emre Taner, eski Emniyet Genel Müdürleri Mehmet Kılıçlar, Celalettin Lekesiz, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar ve Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Arif Çetin ve emekli Jandarma Albay Mustafa Önsel'i dinledi.

Akademisyenler Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ve Doç. Dr. Yavuz Çobanoğlu'nun bilgisine başvuran Komisyon, eski AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, gazeteciler Yavuz Selim Demirağ, Fehmi Koru, Nedim Şener ve Hüseyin Gülerce ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, İş adamı Galip Öztürk, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş gibi isimlerin de bilgisine başvurdu.

Komisyon ayrıca eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan, eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ile Başbakanlık bürokratları Ergin Ergül, Özer Kontoğlu, Melih Yener ve Bilal Durdal'ı dinledi.

-"FETÖ, tefrika ve ehli dalalet hareketidir"

FETÖ ele başı Fetullah Gülen hakkında da Komisyon üyesine bilgi veren konuşmacıların bir çoğu Gülen'in kendisini peygamber ya da tanrı olarak gördüğü, İslam'a büyük zararlar verdiği yönünde görüş belirtti.

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, FETÖ elebaşı Gülen'in Peygamber Hazreti Muhammed ile görüştüğünü, kendisine talimatlar verdiği iddiasında bulunarak, bu talimatları mensuplarına aktardığı gibi ifadelerle yandaşlarını etkilediğini kaydetti. Keleş, "Bu tür ifadelerin İslam'da hiçbir yeri yoktur. Bu hususta açık bir Hazreti Peygamber istismarı söz konusu." dedi.

Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz de "FETÖ, dünya çapına yayılan ikinci tefrika ve ehli dalalet hareketidir." diyerek Gülen ve grubunun İslam'a çok büyük zarar verdiğini söyledi.

Akgündüz, "İsyan yoluyla muhalefet bizim dinimize göre, Kur'an-ı Kerim'e göre haramdır. 15 Temmuz darbesi insan öldürme, mal yağmalama, Meclisi bombalama, Kur'an-ı Kerim'in Enfal suresinde görüldüğü gibi haramiliktir. 17-25 Aralık'tan önce Hollanda'da bütün solcular, ateistler, geyler bunlara düşmandı. Ama şu anda tamamı onlarla beraber. PKK onlarla beraber, YPG onlarla beraber." ifadelerini kullandı.

Eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, Fetullah Gülen ve kendisine bağlı grubun 2000 yıllarında Türkiye'yi tepeden ele geçirmek istediğinin altını çizerek, "Dönemin Genelkurmay Başkanlığı Plan Prensipler Daire Başkanı Korgeneral Reşat Turgut ile sohbet sırasında, hazırladığımız raporun çok işlerine yaradığını belitti. ‘Paşam bizim hiç işimize yaramadı, sizin işinize nasıl yaradı’ diye sorduğumda ise ‘Eğer o rapor elimizde olmasaydı Ecevit bize Fetullah’ın cumhurbaşkanlığını dayatacaktı’ dedi. ‘Paşam bu nasıl söz, bu adam ilkokul mezunu bile değil, Ecevit bunu nasıl teklif edecekti cumhurbaşkanlığına’ diye sorduğumda ise ‘Onlar kolay halledilecek işlerdir’ cevabını verdi." diye konuştu.

-"Gülen, tüm insanlığı tehdit eden çağdaş Frankeştayn'dır"

Fetullah Gülen'le ilgili bir sıfat sıralaması yapıldığında ortaya sürekli büyüyen ve şimdi paralel tanrı rolüne soyunmuş birinin çıktığına ifade eden Saral, "Fetullah Gülen, sadece Türkiye'yi değil, tüm insanlığı tehdit eden çağdaş Frankeştayn'dır. Kainat imamlığı tanımıyla da Allahlığını ilan etmiş, acilen enterne edilmesi gereken bir çılgındır." değerlendirmesinde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise Gülen’in kendisini Allah ile peygamber arası bir konuma yerleştirdiğini anlattı.

Prof. Dr. Tarhan, "İnsanları yüksek ideal için hipnoz yetenekleri var. Grup seansı yapıyor, konuşurken gözünü kaçırıyor. Göz teması önemlidir. Yalan söylemeye yakın kişiliklerde bu olur. Dini bilgisini kullanarak alırlar bu çocukları, beyinlerini yıkarlar. İmam hatipte din eğitim alanlar FETÖ'cü olmadı. Çünkü onlara gerçek temel dini bilgiler öğretiliyor. Gerçek dini bilgileri verirsek öyle bir genci etkileyemezler." diye konuştu.

-"Mütevazılık altında çok büyük kibre sahipler"

Gazeteci Hüseyin Gülerce de FETÖ elebaşı Gülen ölmeden militanlarının hipnozdan çıkamayacağını belirterek, "Bunlar mütevazılık altında çok büyük kibre sahipler. Rehabilitasyon çalışması yapılması lazım. Erbakan ve Cumhurbaşkanına yönelik düşmanlığı aynı sebeplerdendir. Önüne çıkan her taşı ortadan kaldırma hedefinde." dedi.

Gazeteci-Yazar Yavuz Selim Demirağ da Komisyondaki konuşmasında, FETÖ'yü işaret ederek, "Allah adına aldatan bu alçakların yüzünden Sünni olan meşrebimi değiştirdim, Alevi oldum" ifadesini kullandı.

FETÖ'nün sadece terör örgütü olmadığını birçok suça bulaştığını ifade eden Demirağ, "O kadar çok cinsel istismar var ki. Benim tespit edebildiğim 40-50 hadise var. Yalvarıyorum size, bu çocukları kurtarmak için bu konunun üzerine gidilsin." dedi.

-Darbe gecesine ilişkin yanlış bilinenler

Komisyonda 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, kamuoyunda yanlış bilinen bazı olaylara da açıklık getirdi.

Orgeneral Dündar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı İstanbul'a davet ettiği ve "Bahçeli'ye beni sorun" dediği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, "15 Temmuz gecesi Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan da dahil hiçbir bakanla da görüşmem olmadı. 'Bahçeli'ye beni sorun' diye bir beyanım olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın direktiflerini havalimanından itibaren aldım." dedi.

İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan da 15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsünde sniper olduğu iddialarını yalanlayarak, "Sniper konusu şehir efsanesi. Sniper yoktu orada. O köprünün bir bacağının üzerindeki sallanan şey sniper değildi. Bu örgüt her şeyimize zarar verdi, istihbaratımıza da teşkilatımıza da zarar verdi. Bizi istihbarat manasında çok hırpaladılar. Bir takım dinlemeleri götürdükleri kesin. Ahlaksızca götürmüşler." ifadesini kullandı.

Eski İçişleri ve Adalet bakanı Mehmet Ağar'ın Komisyona bilgi verirken sol örgütlere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Ağar'ın "Sol örgütlerin arkasında hep Rus gizli servisinin olduğunu zanneder, ona şartlanırdık. Emniyet Genel Müdürü olunca anladım ki Batı servisleri var. Hiçbirinin arkasında Rus servisi yok. Ruslar, garip TKP'yi bir tek desteklemişlerdi. Sovyetlerde rejim çökünce TKP de ortadan kalktı. Hayatında eline bıçak almamış, düzgün fikir adamlarıydı, kabul etmek lazım hepsini. Hiçbir şiddet eylemi olmayan insanlardı." ifadeleri basında geniş yer buldu.

-"Gülen, CIA'nın bir operasyonu"

Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, FETÖ gibi yapılanmış bir örgütün dış istihbarat örgütlerince kullanıldığına dikkati çekerken, gazeteci-yazar Nedim Şener de Gülen'in ABD'de kalış şeklinin CIA'nın bir operasyonu olduğunu söyledi.

Nedim Şener, "Dünyaya ve Türkiye'ye büyük bir oyun oynuyorlar. Her gün videolar önünde 'Fetullah Gülen' denilen bir şizofrenik yapı, bize sanki bütün örgütü 'o temsil ediyormuş' görüntüsü veriyor; hayır. Beyaz Saray ile ABD Dışişleri Bakanlığı ile istihbarat örgütleriyle ilişkilerini yürüten bir sürü adamları var. Arkada bir laboratuvar var, başka türlü ayakta durmaları mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.

Komisyonun bilgisine başvurduğu eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ise 15 Temmuz'un FETÖ tarafından yapıldığından hiçbir tereddüt bulunmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Başka mizansen, başka senaryolarla bu darbe girişimine kılıf arayanlar ya akıl sağlığından yoksun ya da FETÖ'nün kripto elemanları ya da FETÖ'nün bu önleme dinlemeleriyle elde ettiği bilgiler doğrultusunda şantajla kullandığı kişilerdir. Bu dinleme arşivi yurt dışına çıkmıştır. Ben hala çok sayıda siyasetçinin, gazetecinin, bürokratın hala bu şantajlarla kullanıldığına ve yönlendirildiğine inanıyorum. İtiraflara bile kuşku ile yaklaşıyorum. Rahmetli İzzet Sezgin Şener bunların itiraflarında bile bir planlarının olduğunu belirtmiştir. Somut olgulara bakılması lazım."

-Bazı generallerin hesaplarına Amerika'dan para gönderimi

Eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi de Türk Silahlı Kuvvetleri içinde FETO'cü olduğuna dair ihbar aldıkları personelin terfisini durdurduklarını, YAŞ'ta emekli edilmeleri ve ilişkilerinin kesilmesi konusunda mutabakata vardıklarını anlattı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin FETÖ ile 80'li yıllardan itibaren büyük mücadele verdiğini ifade eden Mendi, mücadelenin aralıksız devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.

Galip Mendi, darbe girişiminden önce bazı generallerin hesaplarına Amerika'da yayın yapan bir siteden yüklü meblağlarda para gönderiminin yapıldığının tespit edildiğini kaydetti.

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi bir felaketin eşiğinden döndüğünü vurgulayarak, "Eğer onlar başarılı olsaydı, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa'da yer alan temel niteliklerinden, ne demokrasi ne laik devlet sistemi ne hukuk devletinin zerresi ortada kalmazdı. Yaşanan olay, ciddi, vahim ve kapsamlıdır." dedi.

-"Herkes Cumhurbaşkanı'nın mücadelesine ayak uydursaydı..."

15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olmamasının en büyük nedeninin, TSK komuta kademesinin darbe girişimine karşı durması, darbe girişimine direnmesi olduğunu ifade eden Başbuğ, "Bu süreçte, o dönemde Başbakan, bugünün Sayın Cumhurbaşkanı'nın tek başına kararlı şekilde mücadele ettiğini düşünüyorum. 2014'ten alın, 2012'den alın, herkes Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu mücadelesine ayak uydursaydı 15 Temmuz'a gelir miydik, gelmez miydik?" diye konuştu.

Eski Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz de FETÖ'nün bütün terör örgütlerinin içine girdiğini, yönlendirdiğini, eylem yapmalarını sağladığını anlatarak, "Rahibin, Hrant Dink'in öldürülmesine, Türkiye'nin iç karışıklığını sağlamaya yönelik bu tür cinayetlere, elimizdeki bilgilerden sonra tekrar derinlemesine bakılmasında yarar var." ifadeleri dikkati çekti.

-"FETÖ'nun boyu kısa kalır"

Eski MİT Müsteşarı Emre Taner de 15 Temmuz darbe girişiminin sadece FETÖ tarafından yapılmadığına inandığını belirterek, "15 Temmuz sadece FETÖ'nün ve grubunun anlayışıyla realize edilmiş faaliyet olamaz, FETÖ'nun boyu kısa kalır. Arkasındaki ortak aklın, küresel aklın gözardı edilmemesi gerekir." dedi.

Çözüm sürecinin Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen iç ve dış mihraklar tarafından sabote edildiğini, FETÖ mensuplarının da sürecin başarılı sonuçlanmasını istemediklerini ifade eden Taner, "Oslo ihanet değildir, bunu söyleyenler yanılır. Oslo bir kanın durdurulması için yapılmış bir hadisedir." diye konuştu.

Taner, MİT İstanbul Bölge Başkanı olduğu dönemde FETÖ ele başı Gülen'i Ümraniye'de kaldığı eve baskın yaptıklarını anlatarak, "Saat farkıyla, dakika farkıyla girdik. Yatağı henüz sıcaktı. İçeriden, emniyetten haber verilmiş kendisine. Böyle bir noktada başına gelecekleri hesap ettiği için Türkiye'de kalmak istemedi ve gitti." dedi.


Yorumlar