Kılıçdaroğlu: Kazanan biziz, kazanan bu ülkenin insanı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "Tam kanunsuzluğun bütün koşulları oldu. Her yaptıkları açıklamadan sonra biraz daha batıyorlar. Yüzde 51 ile kazanıldı deniliyor ama hiçbirisi hayatından memnun değil. Niçin? Kaybettiklerini çok iyi biliyorlar. Dünyanın gözü önünde kaybettiklerini çok iyi biliyorlar. O kadar ki, şimdi birbirlerini suçluyorlar. Düne kadar yol arkadaşları olanlar şimdi birbirlerini 'hain' olarak suçluyorlar. Kaybettiklerini, yanlış yaptıklarını biliyorlar. Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz. Yargıyı ayarlayacaksın, onlara bir şeyler vaat edeceksin, sonra geleceksin 'Ben kazandım' diyeceksin. Kim yutacak? Kazanan biziz. Kazanan bu ülkenin insanı, bu ülkenin demokrasisi." dedi.
CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu partisinin İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, halk oylamasından çıkan sonucu değerlendirdi.
Hilton Garden Otel'de düzenlenen İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, haksız, adaletsiz, hukuksuz bir halk oylaması sürecinin bütün dünyanın gözü önünde yaşandığını savundu.Kılıçdaroğlı, "Bu süreçte devletin bütün kadroları kullanıldı. Bütün imkanları, araçları, parası, forsu, televizyonları kullanıldı. Ama bunların hiçbirisi bizi yıldırmadı. Hiçbirisini gerekçe göstermedik. Çünkü biz bir demokrasi davasına inanıyoruz ve mücadelemiz buna ilişkin. Anayasa görüşmelerinden itibaren bu tür baskıların olacağını zaten biliyorduk. Ama biz sıradan bir parti değiliz. Biz dünyanın en köklü 4 partisinden biriyiz. Bütün zor koşullara rağmen demokrasiyi inançla ve kararlılıkla savunan bir gelenekten geliyoruz. Bütün baskıları savuşturan, bütün baskılara karşı direnen bir gelenekten geliyoruz. Hiçbirimiz baskılara boyun eğmedik. Bütün arkadaşlarıma, bütün örgütüme yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Bir kez daha CHP’nin demokrasi için ne kadar önemli bir parti olduğu gerçeğini sadece Türkiye değil, bütün dünyaya anlatmış olduk" diye konuştu.
"Oylar sandıkta değil Yüksek Seçim Kurulunda çalınmış"
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Vatandaşlarımıza şunu söyledik; sandığa gidin oy kullanın,
sandığın güvenliği bize ait" diyen Kılıçdaroğlu, "Biz bunu yaptık
halkımıza verdiğimiz sözü sonuna kadar tuttuk. Ama bir geriye dönüp
baktık ki oylar sandıkta değil Yüksek Seçim Kurulunda çalınmış.
Hırsızlığın adresi başka bir yer olmuş. Aklımıza gelmedi mi? Emin
olun gelmedi. Çünkü orada hakimler var, hakimlerin siyasal
görüşleri olabilir ama vicdanı, ahlakı olmayan bir hakim olmaz diye
düşündük. Bu kadar saygısız bir grubun YSK’da kümelendiğini hiç
düşünmedik. Bu ağır konuşmayı onların hak ettiğini çok iyi
biliyorum. Eğer bir hakim cübbe giyiyorsa düğmesi ve iliği olmalı.
Bu halk oylaması bize şu gerçeği gösterdi, orada kümelenen bir grup
hakimin cübbesi var, ilikleri var ve düğmeleri yok. Siyasi
otoritenin önünde eğilen ve talimatla hareket eden kişiye hakim
denmez, ondan olsa olsa toplumun en zavallı kişileridir. YSK’ya
niye güvendik? Şunun için güvendik. Kanun maddeleri o kadar açık ki
bu kanun maddelerini anlamak için hukuk fakültesini bitirmeye gerek
yok. İlkokulu bitirmeye bile gerek yok. Okuma yazma bile bilmeye
gerek yok. Nohut kadar akıl varsa bu maddeleri anlar” ifadelerini
kullandı.
"Bu okuyacağım iki maddeyi cebinize koyacaksınız"
Seçim kanunun iki maddesini okuyan Kılıçdaroğlu, "Bu okuyacağım iki maddeyi cebinize koyacaksınız. Gittiğiniz her kahvede, lokantada, oyunda, parkta, fabrikada, tarlada çıkaracaksınız vatandaşa okuyacaksınız. YSK’nın nasıl bir kanunsuzluğa imza attığını vatandaşa anlatacaksınız. dedi. ‘Üzerinde ilçe seçim kurulu mühürü bulunmayan zarflar geçersiz sayılır.’ Bunu anlamak için nohut kadar akıl yeterli diyen kılıçdaroğlu, Ama bunlar cübbe giyenler, ilikleyenler ve siyasi otoritenin emrinde olanlar bunu anlamazlıktan geldiler ve geçerli saydılar. Aynı şekilde 101.madde, ‘ Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir.’ Ama bunlar geçerli yaptı. Vatandaş sandığa gitti 49 milyon vatandaş oy kullandı evet veya hayır. Herkesin evetine ve hayırına hep saygı duydum. Ama bir şeye inandık, hukukun üstünlüğüne. Vicdanı olmayan, ahlakı olmayan hakim olmaz dedik. Ama bir gördük ki vicdan sahibi ve ahlak sahibi olmayan hakimler. Bunları da gördük" ifadelerini kullandı.
"Baskılara rağmen önemli bir sonuç aldık"
Türkiye ile ilgili, halk oylamasıyla ilgili yazılan bütün
raporlarda adaletsizliklerin sıralandığını söyleyen Kılıçdaroğlu,
şöyle konuştu:
"En son Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde de Türkiye 3.lige
düşürülürken, 2004’te çıkmıştık denetim sürecinden, yeniden denetim
sürecine girerken, o denetim sürecine girmenin nedenlerinden birisi
de maalesef bu. Bu referandum süreci bize şunu gösterdi; çalışırsak
kesinlikle kazanırız. Referandum süreci bu gerçeği bize gösterdi.
Çalıştık ve sonuç aldık. Bütün baskılara rağmen çok önemli bir
sonuç aldık. Çalışırken hiç kimseyi bu süreçte ötekileştirmedik.
İlk kez CHP olarak siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, sivil toplum
ayrımı gözetmeksizin, inanç farkı gözetmeksizin, kimlik farkı
gözetmeksizin, hiç kimseyi ötekileştirmeden herkesle tokalaşma
imkanı yakaladık. Bunu yaptığımız ve devam ettirdiğimiz sürece
Türkiye’nin birleştirici gücünün CHP olduğunu geniş kitlelere
aktarabiliriz. Bu bizim ilk adımımız bu adımı sürdüreceğiz. Bu
süreçte hiç kimsenin kimliği, inancı, yaşam tarzını siyasete,
referanduma malzeme etmedik. CHP’liler hiç kimsenin kimliğiyle,
yaşam tarzıyla, inancıyla uğraşmazlar. Onlar hepimizin birlikte
Türkiye’de onur ve gururla yaşamasını ister. Bu algı toplumun geniş
belleğine yerleştirilmiş vaziyette. Ayrıştırıcı bir dil
kullanmadık. Bizi en acımasız şekilde eleştirdiler, hakaret
ettiler, küfür ettiler ama biz duymadık, görmedik. Öfke üzerine
siyaset kurmadık. Öfkeye teslim olmadı hiçbir arkadaşım. Sandık
başında kurşunlanarak ölen CHP’liler oldu referandum sırasında. CHP
Türkiye’yi en sağlıklı, en tutarlı yönetecek olan partidir. Bunun
mücadelesini hep birlikte vereceğiz. Bu süreçte elde ettiğimiz en
büyük kazanımlardan birisi körü körüne muhalefet değil, bilgiye
dayalı muhalefet yapmaktı. Böylece ilk kez CHP’li olmayan veya
hayatında hiç CHP’ye oy vermeyen vatandaş bize kulak kabarttı. Can
ve mal güvenliği, demokrasiye olan bağlılık, bizim gibi düşünmeyen
insanların haklarını savunmak bu bizim temel görevlerimizden
birisidir. Bu süreçte biz bunu geniş kitlelere aktarma imkanı
bulduk."
CHP nezaket ziyaretlerine başlıyor
Bir demokrasi ortak paydasını oluşturduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Şimdi bu paydayı büyütmek, genişletmek zorundayız. Ne yapacağız? Önümüzdeki iki ay içinde her bir il başkanı ve ilçe başkanı bu halk oylaması sırasında gittiğiniz her yere bir kez daha gideceksiniz. Nezaket ziyaretleri süreciniz başlıyor iki ay. Hiçbir yorum yapmadan ister vatandaş evet oyunu kullansın ister hayır oyunu kullansın. Size sandığa gittiğiniz için teşekküre geldik diyeceksiniz. Demokrasi için önemli bir sınav verdik biz vatandaş olarak görevimizi yaptık sizde vatandaş olarak görevinizi yaptınız. Ama süreci gayri meşru hale getiren siz değilsiniz, siyasi otoritenin emrinde olan YSK" şeklinde konuştu.
"Kazanan biziz, kazanan bu ülkenin insanı, bu ülkenin demokrasisi"
Kılıçdaroğlu, "Tam kanunsuzluğun bütün koşulları oldu. Her yaptıkları açıklamadan sonra biraz daha batıyorlar. Yüzde 51 ile kazanıldı deniliyor ama hiçbirisi hayatından memnun değil. Niçin? Kaybettiklerini çok iyi biliyorlar. Dünyanın gözü önünde kaybettiklerini çok iyi biliyorlar. O kadar ki, şimdi birbirlerini suçluyorlar. Düne kadar yol arkadaşları olanlar şimdi birbirlerini 'hain' olarak suçluyorlar. Kaybettiklerini, yanlış yaptıklarını biliyorlar. Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz. Yargıyı ayarlayacaksın, onlara bir şeyler vaat edeceksin, sonra geleceksin 'Ben kazandım' diyeceksin. Kim yutacak? Kazanan biziz. Her yerde gururla söyleyeceksiniz. Kazanan bu ülkenin insanı, bu ülkenin demokrasisi. Bütün baskılara rağmen kazanan biziz. Onlar kavga ediyorlar, birbirlerine 'hain' diyorlar. Çünkü kaybettiklerini çok iyi biliyorlar. Bütün dünya biliyor. O açıdan biz önümüzdeki iki ay teşekkür ziyaretleri yapacağız. Ben dahil, gittiğim her yere bir daha gideceğim, konuştuğum herkesle tekrar konuşacağım. Demokrasinin ne kadar önemli bir kavram olduğunu, özgür yaşam tarzını demokrasiyle elde ettiğimizi, düşünce özgürlüğünü, medya özgürlüğünü demokrasi ile elde ettiğimizi anlatacağız. Tek adam rejiminin Türkiye’ye hangi felaketleri getireceğini de hep birlikte yaşayacağız, hep birlikte göreceğiz" diye konuştu.
Yorumlar