Fransız senatörler TBMM'de

- MHP Grup Başkanvekili Usta ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Yeneroğlu, Fransız senatörlerden oluşan heyeti ayrı ayrı kabul etti - Usta: "AKPM'nin 'Türkiye'nin siyasi denetim sürecine alınması' kararı, Türkiye açısından hiçbir şekilde kabul edilemez. Bunu gerektirecek bir altyapı da mevcut değildir. Dolayısıyla bu kararı haksız ve siyasi bir karar olarak görüyoruz" - Yeneroğlu: "(Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimi) Fransa için en iyi kimse, o seçilsin. Türkiye'den baktığımız zaman Macron'un seçilmesi noktasında da böyle bir temennimiz oluyor" - Bas-Rhin Senatörü Reichardt: "Ziyaret programımızdan iki gün önce AKPM, Türkiye'yi denetim sürecine alma kararı verdi. Bu, bizim hiç beklemediğimiz bir şeydi"

Google Haberlere Abone ol
Fransız senatörler TBMM'de

TBMM (AA) - MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM) Türkiye'ye yönelik aldığı "siyasi denetim" kararının Türkiye açısından hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu, bunu gerektirecek bir altyapının mevcut olmadığını, dolayısıyla kararı haksız ve siyasi bir karar olarak gördüklerini söyledi.

Usta, Fransa Cumhuriyetçiler Grubu Bas-Rhin Senatörü ve Avrupa İşleri Komisyonu Başkan Yardımcısı Andre Reichardt ile Fransa dışında yaşayan Fransızları temsil eden Senatör Jean-Yves Leconte'nin de yer aldığı heyeti, MHP Grup toplantı salonunda kabul etti.

Kabulde konuşan Usta, iki ülke ilişkilerini önemsediklerini ve Fransa'nın stratejik bir ortak olduğunu belirtti. Türkiye'nin zaman zaman Avrupalı dostlarına kendini anlatmakta zorlandığını ifade eden Usta, AKPM'nin "Türkiye'nin siyasi denetime alınması" kararının Türkiye açısından hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu, bunu gerektirecek bir altyapının da mevcut olmadığını, dolayısıyla bu kararı haksız ve siyasi bir karar olarak gördüklerini söyledi.

Türkiye'nin Temmuz 2015'ten bu yana ciddi bir şekilde terör kuşatması altında olduğunu belirten Usta, "Bir yandan PKK ve onun Kuzey Suriye uzantısı YPG, bir yandan IŞİD ve bir yandan da FETÖ, Türkiye'de son 21 ayda yaklaşık 2 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bunların önemli bir kısmı da güvenlik güçleridir. Bu terör olayları 8 bin kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermiştir." dedi. Usta, 15 Temmuz'u Avrupalı muhataplarının anlamasıyla ilgili sorunla karşı karşıya olduklarını ve 15 Temmuz'un anlaşılamadığını düşündüklerini söyledi. Usta, "15 Temmuz, sadece seçilmiş hükümete karşı olan bir hareket değil. Türk milletinin tamamına ve Türk devletine karşı yapılmış bir kalkışma hareketi olarak görüyoruz." dedi.

- "OHAL'i destekledik"

FETÖ ile mücadelede hukuk içerisinde kalınması konusunda hükümeti çok ciddi şekilde uyaran bir siyasi parti olduklarını vurgulayan Usta, bu mücadeleye bir yandan da destek verdiklerini, mücadelenin önem teşkil ettiğini ve bu mücadelenin hiçbir şekilde aksatılmadan, esnetilmeden yürütülmesini istediklerini, yapılan işlerin de evrensel hukuk normlarına uygun olarak yürütülmesini sürekli tavsiye ettiklerini ve bu konuda ikazda bulunduklarını vurguladı. Türkiye'nin OHAL konusunda sürekli eleştirildiğini anımsatan Usta, bu mücadelenin normal yöntemlerle ve mevzuat içerisinde sürülmesinin çok zor olduğunu ve hızlı karar alınması gerektiğini, bu yüzden MHP olarak OHAL'i desteklediklerini söyledi. Usta, FETÖ'nün özellikle ordu, yargı, polis ve aslında mali kurumlarda çok ciddi bir örgütlenmeye sahip olduğunu ifade etti.

- "AB'ye girilmesini birçok yönden önemsiyoruz"

Türkiye'de Avrupa Birliği'ne (AB) girmenin bir devlet politikası olduğuna dikkati çeken Usta, bunu birçok yönüyle önemsediklerini söyledi.

Erhan Usta, şöyle devam etti:

"Biz bu süreci de olumlu bir şekilde sonuçlandırmak istiyoruz. Ancak, bizim bu kadar gayretimize rağmen burada da yine Türk bürokrasisinde, siyasetçisinde ve halkında yaygın olan görüş; yine bize haksızlık edildiği şeklindedir. MHP olarak bundan sonraki süreçte müzakerelerin elbette sürdürülmesinden yanayız. Olumlu bir şekilde sonuçlanması arzu ediyoruz ama artık milli onurumuzun hiçbir şekilde de zedelenmemesi gerekir. Ben kişisel olarak bu olayların iki taraf açısından da soğukkanlılıkla değerlendirilmesi gereğini düşünüyorum.Türkiye, Avrupa Birliği'nden gelen bu olumsuz mesajlar sonrasında bir tercih noktasına getirilmemeli."

- "Referandumun meşruiyeti açısından sorun yoktur"

Halk oylaması sürecine değinen Usta, 16 Nisan'da sandıktan yüzde 51,4 "evet" oyu çıktığını, "evet" ile "hayır" tercihleri arasındaki farkın da yaklaşık 1,4 milyon kişi olduğunu ifade etti. Usta, "Referandumun meşruiyeti açısından herhangi bir sorun yoktur. Tamamen meşrudur." değerlendirmesini yaptı.

Usta, "Bugün Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raporu çıktı. Orada 'Anayasa paketinin değiştirilmeden uygulanması halinde Türkiye ile katılım müzakerelerinin askıya alınması' çağrısı yapıldı. Bunu hiçbir şekilde kabul etmek mümkün değildir. Buradaki sorunun ne olduğunu da biz anlayabilmiş değiliz." ifadesini kullandı.

- "Bu, hiç beklemediğimiz bir şeydi"

Senatör Andre Reichardt ise Fransız Senatosu Dışişleri Komisyonunca Türkiye ile AB ilişkilerini değerlendirmek üzere görevlendirildiklerini ve bu görevlerinin iki yıldır devam ettiğini söyledi. Reichardt, "Bizim ziyaret programımızdan iki gün önce AKPM, Türkiye'yi denetim sürecine alma kararı verdi. Bu, bizim hiç beklemediğimiz bir şeydi." diye konuştu.

Heyetin, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin sorularını yanıtlayan Usta, heyete, yürürlükte olan sistemi ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği değişiklikleri anlattı.

Senato üyeleri daha sonra TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ile bir araya geldi. Yeneroğlu, ziyaret dolayısıyla heyete teşekkür etti.

Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini yakından takip ettiklerini dile getiren Yeneroğlu, "Bundan sonraki süreçte de başarılar diliyorum Fransa için en iyi kimse, o seçilsin. Türkiye'den baktığımız zaman Macron'un seçilmesi noktasında da böyle bir temennimiz oluyor." diye konuştu.

Reichardt ise Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu ve uzun zamandır AB adaylık sürecinin devam ettiğini ve bu kapsamda Türkiye’ye gelip, doğrudan görüşme yapmak istediklerini söyledi.

Türkiye'de anayasa değişikliğine ilişkin referandumunun sonuçlandığını anımsatan Reichardt, "Hiçbir şekilde Türkiye’nin iç işlerine müdahale etmek gibi bir niyetimiz yok. Anayasa değişikliğinin içeriği gerek AB’de ve özellikle Fransa’da büyük bir ciddiyetle incelendi ve bu konuda görüşmeler yapmak istedik." ifadelerini kullandı.


Yorumlar