DSİ Kanunu Tasarısı TBMM Genel Kurulunda

- Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu: - "Hükümetimiz döneminde bir metrekare dahi hiçbir şekilde peşkeş çekilmemiştir ve hatta orman alanları 1,5 milyon hektar artmıştır"

Google Haberlere Abone ol
DSİ Kanunu Tasarısı TBMM Genel Kurulunda

TBMM (AA) - Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Hükümetimiz döneminde bir metrekare dahi hiçbir şekilde peşkeş çekilmemiştir ve hatta orman alanları, 1,5 milyon hektar artmıştır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümünün maddeleri üzerinde görüşülüyor.

Tasarıda yer verilen, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerlerle, yürürlük tarihinde üzerinde yerleşim yeri bulunan ya da yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlardan Bakanlar Kurulunca belirlenen alanların, orman sınırları dışına çıkartılarak tapuda Hazine adına tescil edilmesini öngören düzenleme, muhalefet milletvekillerince eleştirildi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, anayasanın 169. ve 170. maddelerine aykırı bir düzenleme getirildiğini ileri sürerek dünyada bilim ve fen açısından "Orman niteliğini yitirmiştir." diye bir kavramın bulunmadığını söyledi.

Sarıbal, "Her zaman olduğu gibi, AKP yine bu gökyüzü altında kendi modelini yaratmaya çalışıyor, bilimle, akılla, mantıkla alay ediyor. Böyle bir tanımlama dünya literatüründe yok, olması da mümkün değil." diye konuştu.

MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek ise söz konusu düzenlemenin, bütün milletvekillerinin desteğiyle tasarıdan çıkarılmasını isteyerek, bu alanları belirleme yetkisinin, Bakanlar Kurulu yerine Mecliste olması gerektiğini dile getirdi.

Şimşek, "Gelin, suni gündemlerle uğraşmayın, orman arazisine göz dikmeyin, vatandaşın sorununu çözmekle uğraşalım." ifadesini kullandı.

MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz da düzenlemeye ilişkin eleştirilerde bulunarak, "Bu, ormanların idam fermanıdır, ormanların köküne kibrit suyu dökmektir. Bir Orman Bakanı veya orman bürokratı bilimsel olarak hiçbir şekilde 'Bir yerde orman yetişir' diyemez." değerlendirmesinde bulundu.

- "Buradaki arazileri şahıslara vermiyoruz"

Eleştirilere cevap vermek üzere yerinden söz alan Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, düzenlemedeki, "bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen" tarifini, tamamen anayasanın 169. maddesinden aldıklarına dikkati çekti.

Anayasada "Orman alanları dağıtılamaz" şeklinde hüküm bulunduğunu hatırlatan Eroğlu, "Buradaki arazileri şahıslara vermiyoruz, Milli Emlaka devrediyoruz ama onun karşılığında en az 2 katı kadar yer alıyoruz ve bunu ağaçlandırmak suretiyle ormana dahil ediyoruz." dedi.

Bakan Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Hükümetimiz döneminde bir metrekare dahi hiçbir şekilde peşkeş çekilmemiştir ve hatta orman alanları, hükümetimiz döneminde 1,5 milyon hektar, yani 15 milyon dekar artmıştır. Eskiden ormanların tapusu dahi yoktu, şimdi artık ormanların yüzde 90'ının tapusu var. Tapusu olan bir yeri hiç kimse işgal edemez, asla işgal ettirmiyoruz.

Buradaki husus şu, birtakım problemler var. Esasen teklifler geldi, denildi ki mesela bir yerleşim yerinde sokağın bir tarafı, 31 Aralık 1981 tarihinden önce yapılaşmış, o 2/B kapsamında orası vatandaşlara satılmış ama sokağın öbür tarafı belki altı ay sonra işgal olmuş, burada yerleşim yerleri var, su verilmiş, elektrik verilmiş, binalar kurulmuş fakat burasıyla alakalı bir işlem yapılamıyor, orman vasfı da yok, tamamen şehirleşmiş, hatta beldeler kurulmuş bu maksatla. Hükümet hatta bazı kişileri oraya yerleştirmiş, 60-70 senedir oradalar. Bunları tabii ki çözmek gerekir. Bunun çözüm yolu budur. Biz diyoruz ki bu alanları Milli Emlaka devredelim, onlar da bunun karşılığında bize en az 2 katı kadar alan versin. Böylece orman alanı daralmasın."

Ormanlık alanlar, taşlık kayalık da olsa buralara girilmediğine, girilmesinin de mümkün olmadığına işaret eden Bakan Eroğlu, bu konuda çok hassas olduklarını dile getirdi.

Veysel Eroğlu, "Şehirler mümbit tarım arazilerine kayıyor. Halbuki orada altyapı problemi var, deprem riski var, pek çok riskler var. Mümbit zirai araziler elden çıkıyor. Dolayısıyla biz diyoruz ki bu şekilde, hakikaten bilim ve fen bakımından orman vasfını kaybetmiş olan alanları Milli Emlaka verelim. Hem depreme dayanıklı hem tarım arazilerini kurtaracak, aynı zamanda büyük bir fayda sağlıyor." ifadesini kullandı.

Buna Bakanlar Kurulunun karar vereceğini belirten Eroğlu, "Bunun koordinatları belirlenecek. Ona göre herkese açık, şeffaf bir şekilde yapılacak. Bunun sözünü veriyoruz. Burada bir rant söz konusu değildir." dedi.

Eroğlu, yapılan bu düzenlemeyle 60-70 yıllık problemlerin çözümünün sağlanacağını, böylece hem devletin hem orman teşkilatının hem de milletin kazanacağını söyledi.

Yorumlar