CHP'nin Belediye Başkanları Toplantısı

- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (4) - "Bugün karar almışlar 3 ay daha uzatıyorlar. İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı 'FETÖ'cüleri temizledik' diyor. Temizlediyseniz niye OHAL? Niye olağanüstü hal ilan ediyorsunuz? Kimin için ilan ediyorsunuz? Ben biliyorum, muhalifler için, aksi düşünceyi dile getirenler için, bizim için" - "Ekonomi bugün ikinci temel sorundur. Neden? Ankara'daki beyler yakayı tefecilere kaptırmışlar. Ekonomiyi yönettiklerini sanıyorlar. Hayır efendim ekonomiyi tefeciler yönetiyor şu anda. Onların talimatlarının gereği yapılıyor" - "Bana 'Kılıçdaroğlu, sen er meydanından kaçarsın' diyor. 'Çok şükür' dedim, 'Meydanı sen belirle'. Sevgili Erdoğan, meydanı sen belirle, gelmeyen şerefsizdir ama tık yok beyefendide. Çağrıyı yapan, 'er meydanı' diyen sendin"

Google Haberlere Abone ol
CHP'nin Belediye Başkanları Toplantısı

KONYA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün karar almışlar 3 ay daha uzatıyorlar. İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı 'FETÖ'cüleri temizledik' diyor. Temizlediyseniz niye OHAL? Niye olağanüstü hal ilan ediyorsunuz? Kimin için ilan ediyorsunuz? Ben biliyorum, muhalifler için, aksi düşünceyi dile getirenler için, bizim için" dedi.

Kılıçdaroğlu, Konya'da bir otelde düzenlenen partisinin Belediye Başkanları Toplantısı'nda, Mevlana'nın adalet öğretileri üzerinden örnekler verdi.

Yöneticilerin ve toplumun adaletten uzaklaşmaya başladığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Tefeciye yakayı kaptıran bir iktidardan, bu ülkeye hayır gelmez. Kimseye hayır gelmez. 80 milyon şikayetçi. '1 milyon şikayetçi' diyor Ankara'daki beyler ve onların yandaşları. 80 milyonun hakkı hukuku yeniliyor, 80 milyonun." ifadelerini kullandı.

Bağkur pirim borcunu ödeyemeyen bir esnafın, hastanede muayene olamadığını, geri çevrildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, bu milletin esnafının bu muameleyi hak etmediğini, bu nedenle vatandaşların tercihlerini gözden geçirmeleri gerektiğini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, herkesin haktan ve hukuktan yana olması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsana insanca davranmayan ve bunun için kanun çıkarıp uygulamaya koyan bir iktidar, hala oy alıyorsa, ben şaşırıp duruyorum. Bu işte bir yanlışlık var. '20 Temmuz darbesi' oldu, OHAL ilan ettiler. Niye OHAL ilan ettiler? 'FETÖ'cülerle mücadele edeceğiz'. Edin, peki. 'Efendim, çok kısa bir süre OHAL uygulanacak.' Bugün karar almışlar 3 ay daha uzatıyorlar. İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı 'FETÖ'cüleri temizledik' diyor. Temizlediyseniz niye OHAL? Niye olağanüstü hal ilan ediyorsunuz? Kimin için ilan ediyorsunuz? Ben biliyorum, muhalifler için, aksi düşünceyi dile getirenler için, bizim için. 'Sen neden doğruları söylüyorsun. Senin sesini de kesmek istiyoruz. Medyanın sesini, sivil toplum örgütlerinin sesini kesmek istiyoruz. Esnafın, çiftçinin, sanayicinin sesini kesmek istiyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin sesini kesmek istiyoruz. Onun için OHAL ilan ediyoruz' diyorlar."

FETÖ temizliği sürecinde birçok ailenin mağdur edildiğini, suçsuz kadın ve çocukların zor durumda bırakıldığını savunan Kılıçdaroğlu, "FETÖ’nün baklavacı ayağını buldular, taşeron işçisi ayağını, esnaf ayağını, sanayici ayağını buldular, gariban ayağını da buldular, siyasi ayağı yok. Var arkadaşlar, var. Söyledim, siz de her yerde söyleyin. Bir numaralı siyasi ayağı, sarayda oturan zattır. Devletin kozmik odasını onlara açan zattır, 'Ne istediniz de vermedik' diyen zattır. Neyi verdin sen? Gücün kime yetiyor, garibana yetiyor. Öğretmene, memura yetiyor. On binlerce kişinin işine son verdiler, ekmeğinden ettiler. Bir lokmayı bile onlara çok gördüler." diye konuştu.

- "On binlerce kişiyi mağdur ettiniz"

İnsanın, Allah'ın yarattığı en değerli varlık olması dolayısıyla mağdur edilmemesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bunlarda din, iman yok. Ellerinden gelse IŞİD gibi yere yatırıp kesecekler. IŞİD'den ne farkı var bunların? Zaten düne kadar IŞİD'i terör örgütü bile görmüyorlardı, destek veriyorlardı IŞİD'e. On binlerce kişiyi mağdur ettiniz. Parası olan, dayısı, kayınpederi olan çıktı. Siyasi gücü olan, o da çıktı. Kim içeride? Garibanlar, gazeteciler, milletvekilleri, hocalar, öğretmenler, doktorlar, avukatlar içerde. Hiçbirisinin de FETÖ'yle ilgisi yok. Sadece doğruları söyledikleri için hepsi içerde. O nedenle 1 milyona yakın, belki de aşkın mağdur yarattılar. Bizim görevimiz, bu ülkenin bütün namuslu insanlarının ortak görevi, zalime karşı tavır takınmak, mazlumun yanında olmaktır."

İstanbul Çınardere'den bir grup vatandaşın kendileriyle görüşmeye geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Hepsi gecekonduda oturuyorlar. Kartal Belediye Başkanımız aynı durumda olan ailelere gitti tapularını verdi. Beni de çağırdı gittik tapuları beraber dağıttık. Gördüler, orası Pendik, burası Kartal, yakın yerler. Kartal Belediyesi tapu veriyor, Pendik niye vermiyor? Dedim, 'Çok basit, biz bunu veririz. Böyle sorun var, biz bunu gayet iyi biliyoruz. Ancak vermemiz için Pendik'i bize vereceksiniz." dedi.

- "Ekonomiyi tefeciler yönetiyor şu anda"

Türkiye'nin 5 temel alanda sorunu bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bunların demokrasi, ekonomi, eğitim, toplumsal barış ve dış politika olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, demokrasinin olmadığı toplumların gelişemeyeceğinin ve bu konuda ortak paydayı yakalamanın zorunlu olduğunun altını çizerek, "Aklınıza gelir miydi Türkiye bir gün saman ithal edecek. Ekonomi bugün ikinci temel sorundur. Neden? Ankara'daki beyler yakayı tefecilere kaptırmışlar. Ekonomiyi yönettiklerini sanıyorlar. Hayır efendim ekonomiyi tefeciler yönetiyor şu anda. Onların talimatlarının gereği yapılıyor. Faiz yüksek, indir arkadaş. 'İndiremiyorum', indiremiyorsan sen ineceksin oradan." diye konuştu.

Ülkede eğitimle ilgili de ciddi problemlerin olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, hiçbir anne ve babanın çocuğunun eğitiminden memnun olmadığını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini "er meydanı"na davet ettiğini belirterek, "Bana 'Kılıçdaroğlu, sen er meydanından kaçarsın' diyor. 'Çok şükür' dedim, Meydanı sen belirle. Sevgili Erdoğan, meydanı sen belirle, gelmeyen şerefsizdir ama tık yok beyefendide. Çağrıyı yapan, 'er meydanı' diyen sendin. Yağlı güreş yapacak halimiz yok. Er meydanına akılla oturacağız. Bilgiyle, birikimle, namusla, ahlakla, adaletle oturcağız. Kendine güveniyorsan gel kardeşim. İstediğin yere gel, meydanı sen belirle. ATV mi yaparsın, başka bir kanal mı yaparsın, dünya kadar televizyonların, gazetelerin var. En son Doğan Grubu'nu da aldın, al kardeşim ama gücün bana yetmiyor." dedi.

- "Sen devleti yönetiyorsun, çocuk musun, sen de akıl yok mu?"

"Yurtta barış, dünyada barış bizim neyimize yetmiyor" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Herkese saldıracağız, ne oluyor? Bazen Rusya'nın yanında yer alıyor, öğleden sonra da Amerika'nın yanında yer alıyor. Sonra dönüyor 'Vay efendim, dış güçler doları yükseltiyor, dış güçler bunu yaptı.' Sen çocuk musun? Sen devleti yönetiyorsun, çocuk musun, sen de akıl yok mu? Akıl ve mantık varsa, siyaset biliyorsan, iyi danışmanların varsa böyle bir rezalete izin vermezsin zaten. Sana elli sefer dedik, 'Ortadoğu bataklığına girme kardeşim. Senin ne işin var Ortadoğu bataklığında?' diye."

Kılıçdaroğlu, 2019'daki seçimlere giden süreçte herkesi kucaklayıcı bir politika izleyeceklerine vurgu yaparak, bu tarihin demokrasi için bir dönüm noktası olacağını söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da yaptığı konuşmada, seçime yaklaşık bir yıllık bir süre olduğunu, dolayısıyla bu hedefe yoğunlaşmak gerektiğini söyledi.

CHP Genel Merkezinin, belediye başkanları, il ve ilçe örgütlerinin tek hedefinin Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler olduğunu ifade eden Torun, şu ifadeleri kullandı:

"Bu ceberut AKP hükümeti her alanda üstümüze geliyor. Biliyorum ki buradaki belediye başkanlarına, 'Müfettiş gelenler elini kaldırsın' desem yüzde doksanınız kaldırırsınız. Birçok belediyemizde şu anda sayısı 3-5-10 veya daha fazla müfettiş elemanları var ve birinin incelediğini diğeri tekrar inceliyor. Sudan bahanelerle bir şekilde ordan bir suç bulmak için uğraşıyorlar. Aslında teftişlerin amacı öğretmek, eğer bir yanlış varsa düzeltmek olmalı ama maalesef hepsi önyargıyla, talimatla geldikleri için herhangi bir suç bulamadıklarında belki de zor durumda kalacaklarını düşünerek, 'mutlaka bir şey bulmak lazım' diye her şeyi farklı şekilde ele alıyorlar. Biz sizlerden eminiz, sizlere inanıyor ve güveniyoruz. Hepinizin alnının açık, başının dik olduğunu biliyoruz ve bunlardan da hiçbir şey çıkmayacağından eminiz."

Konuşmalarının ardından basına kapalı devam eden toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcıları ile CHP'li belediye başkanları katıldı.

(Bitti)

Yorumlar