Başbakan Yıldırım: (8)

- "Avrupa bize adalet öğretmeye, adalet dersi vermeye kalkmasın. İşlerine geldiği gün, bir günde Anayasa Mahkemesine kadar götürüp Recep Tayyip Erdoğan'ın orada vatandaşlarına hitap etmesinde mahzur görüyorlar. Ondan sonra da burada tanklarla toplarla insanları acımasızca öldürenler için de 'Acaba öyle miydi? Acaba...' Artık bu samimiyetsizlik bir son bulmalıdır. Yıllardan beri Batı bizim müttefikimizdir, Türkiye bir Batı ülkesidir, aynı zamanda da bir Asya ülkesidir, Türkiye tam bir medeniyetlerin buluştuğu noktadadır. O bakımdan dostumuzu da düşmanımızı da biz iyi görüyoruz, hepsini hesap ediyoruz" - "(Memurların izine çıkmaları) Buradaki bir tedbirdi. Tabii memurlar arasında da maalesef bu örgüt ile iç içe olan insanlar var. Bunların herhangi bir şekilde adaletin elinden kaçmaması için bu tedbiri aldık. Çok fazla uzun süreceğini zannetmiyorum. Durumu bir daha değerlendireceğiz ve en kısa zamanda bu yönde bir müjde vereceğiz. Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı ile değerlendirme yapmamız lazım ama mesajı aldık. Bu konudaki beklentiyi karşılıksız bırakmayız"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yıldırım: (8)

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Avrupa bize adalet öğretmeye, adalet dersi vermeye kalkmasın. İşlerine geldiği gün, bir günde Anayasa Mahkemesine kadar götürüp Recep Tayyip Erdoğan'ın orada vatandaşlarına hitap etmesinde mahzur görüyorlar. Ondan sonra da burada tanklarla, toplarla insanları acımasızca öldürenler için de 'Acaba öyle miydi? Acaba...' Artık bu samimiyetsizlik bir son bulmalıdır. Yıllardan beri Batı bizim müttefikimizdir, Türkiye bir Batı ülkesidir, aynı zamanda da bir Asya ülkesidir, Türkiye tam bir medeniyetlerin buluştuğu noktadadır. O bakımdan dostumuzu da düşmanımızı da biz iyi görüyoruz, hepsini hesap ediyoruz" dedi.

Yıldırım, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Başbakan Yıldırım, 16 Temmuz sabahı hayatın normale döndüğünü, Türk insanının olaylardan sıyrılıp normale dönmekte büyük bir ustalığa sahip olduğunu söyledi.

Olağanüstü hali millete ilan etmediklerini ifade eden Yıldırım, "Olağanüstü hali biz kendimize ilan ettik. Niye ilan ettik? Bu darbecilerle ilgili kararları hızlı almamız, zaman kaybetmememiz lazım. Yapısal sorunları hemen, vakit geçirmeden kanun hükmünde kararnameler ile çözmemiz lazım dedik. Bu kararları aldık. Yoksa vatandaş her gün işinde gücünde, akşam da meydanlarda eğleniyor, nöbet tutuyor." diye konuştu.

Yıldırım, "Memurlarla ilgili bir tatil öngörünüz, izinlerin yeninden başlaması durumu var mı?" sorusuna "Nereden çıktı bu. Bizim arkadaşlar mı soruyor? İzine çıkamadılar da yoksa 'böyle bir soru sor' falan mı dediler? Buradaki bir tedbirdi. Tabii memurlar arasında da maalesef bu örgüt ile iç içe olan insanlar var. Bunların herhangi bir şekilde adaletin elinden kaçmaması için bu tedbiri aldık. Çok fazla uzun süreceğini zannetmiyorum. Durumu bir daha değerlendireceğiz ve en kısa zamanda bu yönde bir müjde vereceğiz. Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı ile değerlendirme yapmamız lazım ama mesajı aldık. Bu konudaki beklentiyi karşılıksız bırakmayız." karşılığını verdi.

Bir soru üzerine Yıldırım, bedelli askerliğin Türkiye'nin gündeminde olmadığını vurguladı.

15 Temmuz'u "sözün bittiği yer" olarak nitelendiren Yıldırım, ülkenin bin bir emek ve güçlükle biriktirdiği paralarla aldığı silahlarla ordu içinde yuvalanmış, 30-40 yıldan beri ciddi anlamda orduyu içeriden kanser hücresi gibi kuşatmış bir terörist yapının bir gece aniden çıkıp "yurtta sulh" adına darbe yaptığını dile getirdi.

- "Öyle, 'tuttular, yatarım, çıkarım' yok"

Darbecilerin, yurtta sulh derken sivillerin üzerine acımasızca kurşun yağdırdıklarını söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunu hangi ulvi hedef adına yaptıklarını da bir türlü anlayamıyoruz. Kimin adına yapıldığını da anlayamıyoruz. Eğer bu ülkenin geleceğiyse, bu ülkenin refahıysa, bu ülkeyi daha ileri götürmeye çalışmaksa bunun adı, niye öldürüyorsunuz bu insanları? Niye uçakları, bombaları indiriyorsunuz? Niye tankları insanların üzerine sürüyorsunuz? Niye helikopterden rastgele hedef gözetmeksizin insanları tarıyorsunuz? Niye itiraz eden insanları keskin nişancılarla indiriyorsunuz? Bu sorular sorulacak. Ha, bu darbe sona erdi, hesabı soruluyor ama o hesap sadece kişisel bir hesap olmayacak. Bu devlet malına verilen zararlar, bu silahların kullanılması, bu etraftaki yaptıkları hasarlar, tahribatlar, vatandaşın psikolojisinin bozulması her yönüyle dava konusu olacak ve onların şahsına bu fatura çıkacak. Bunu da bilmemiz lazım. Vatandaşlarım, bunu bilsin. Öyle, 'tuttular, yatarım, çıkarım' yok. Bir daha sittin sene aklından geçiremeyecek şekilde ağır cezalar olacak. Bütün bunları yaparken tabii hukuk devleti kurallarından sapmadan yapacağız."

- "Dostumuzu da düşmanımızı da iyi görüyoruz"

"Avrupa bize adalet öğretmeye, adalet dersi vermeye kalkmasın." ifadesini kullanan Yıldırım, "İşlerine geldiği gün, bir günde Anayasa Mahkemesine kadar götürüp Recep Tayyip Erdoğan'ın orada vatandaşlarına hitap etmesinde mahzur görüyorlar. Ondan sonra da burada tanklarla toplarla insanları acımasızca öldürenler için de 'Acaba öyle miydi? Acaba...' Artık bu samimiyetsizlik bir son bulmalıdır. Yıllardan beri Batı bizim müttefikimizdir, Türkiye bir Batı ülkesidir, aynı zamanda da bir Asya ülkesidir, Türkiye tam bir medeniyetlerin buluştuğu noktadadır. O bakımdan dostumuzu da düşmanımızı da biz iyi görüyoruz, hepsini hesap ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Hukukumuz ne diyorsa bunun gereği yapılacaktır"

Yıldırım, büyük bir badireden dönüldüğünü, vatandaşın darbenin bastırılmasında en büyük katkıyı sağladığını, yapılan çağırılara uyarak meydanları doldurduğunu ve bu belanın defedildiğini söyledi.

Bundan sonra görevin kendilerine düştüğünü, ülkede tekrar bir darbe ortamının oluşmaması için ağır bir sorumluluk taşıdıklarının bilincinde olduklarını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Sizin güveninizi asla boşa çıkarmayacağız. Bu yüzden yaptığımız bütün düzenlemeler, aldığımız tedbirler bir daha bu sorunun karşımıza gelmemesi içindir, bunu özellikle bilmenizi istiyoruz. Bu yaptığımız işler intikam duygusuyla ne ordumuzu zayıflatmaya yönelik iştir ne de intikam duygusuyla bu darbecileri yargısız infazla yok etme işidir. Türkiye bir hukuk devleti, mevcut şartlarda hukukumuz ne diyorsa bunun gereği yapılacaktır. Ayrıca vatandaşlarımızdan mesajları da alıyoruz, o mesajlar da enine boyuna tartışılacak ve en doğru kararın verileceğinden eminiz. Bir kez daha bütün medya kuruluşlarımıza o gecede gösterdikleri performanstan, güzel duruştan dolayı teşekkür ediyoruz. Yargıçlarımıza, savcılarımıza, valilerimize, kaymakamlarımıza, kahraman polisimize, yurtsever askerlerimize, subaylarımıza teşekkür ediyoruz. Velhasıl bu belanın defedilmesinde emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye'nin 81 vilayetinde meydanlarda bir şenlik havasında nöbet tutan bütün vatandaşlarımızı bir kez daha selamlıyorum."

(Bitti)

Yorumlar