Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, AYD yönetimini kabul etti

- Kurtulmuş: - "ABD yöneticilerinin önünde iki şık var, ya bir darbenin elebaşı olan terörist başını koruyup kollayacaklar ya da 79 milyon milletimizle iş birliği ve dostluk ilişkilerini geliştirecekler. Tercih onlarındır" - "Siyasette bundan sonra, hele hele 7 Ağustos mitinginden sonra yeni bir dönem başladı. Bu dil, siyasette iş birliğini esas alan, milli menfaatleri önceleyen dil, bundan sonra hakim olacaktır" - "Hemen hemen uzun bir süre Türkiye'deki bu hain, gaddar, cani darbe teşebbüsünü kınayan sözler gündeme gelmedi. Ne yazık ki başta AB olmak üzere, batıdaki, Türkiye'nin dost ve müttefiki olarak kabul ettiği ülkelerden, İslam dünyasındaki dost ve müttefikimiz olarak kabul ettiğimiz ülkelerden çok ciddi, çok şahsiyetli, Türkiye'deki sivil ve meşru siyasetin yanında var olduğunu ifade eden sözler duyamadık"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, AYD yönetimini kabul etti

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “ABD yöneticilerinin önünde iki şık var, ya bir darbenin elebaşı olan terörist başını koruyup kollayacaklar ya da 79 milyon milletimizle iş birliği ve dostluk ilişkilerini geliştirecekler. Tercih onlarındır." dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Anadolu Yayıncılar Derneği (AYD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Burhan ve yönetim kurulu üyelerini kabulünde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da Türkiye'nin sadece yakın siyasi tarihinin değil bu toprakların görmediği boyutta büyük ihanetle karşı karşıya kaldığını, uçurumun kenarından döndüğünü ifade etti.

Olayın sadece bir darbe teşebbüsü olmadığına, darbe teşebbüsünün çok ötesinde Türkiye'nin önce iç savaşa, arkasında da yabancı işgale hazır hale getirilmesi projesi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Allah'a çok şükür, milletimizin, kurumlarımızın kararlı duruşu sayesinde bu tarihi bela Türkiye'nin başından savıldı. Türkiye büyük bir badireden geçmiş oldu." diye konuştu.

Darbenin henüz ne tarafa evrileceğinin belli olmadığı ilk anlardan itibaren ulusal ve yerel medyanın darbeye karşı çıktığını dile getiren Kurtulmuş, darbe akşamı gösterilen onurlu, dik duruş ve 15 Temmuz'dan bu yana verilen destek dolayısıyla yerel ve ulusal medyaya teşekkür etti.

- "Herkes, tek yumruk, tek yürek halinde"

Darbeyle yapılmak istenenlerin tam tersinin ortaya çıktığını aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bu süreçten siyaset güçlenerek çıktı. Siyaset, bütün partileriyle birlikte demokrasiye, TBMM'ye, meşru yönetime sahip çıktı. Aynı zamanda onlar siyaset dilinin iyice parçalanmasını, bölünmesini, kavganın egemen olmasını istediler. Tam tersine birlik, dayanışma ruhu yaygınlaştı. Siyasette bundan sonra, hele hele 7 Ağustos mitinginden sonra yeni bir dönem başladı. Bu anlamda da bu dil, siyasette iş birliğini esas alan, milli menfaatleri önceleyen dil, bundan sonra hakim olacaktır. Tabii ki rekabet edeceğiz ama kamplaşarak, kutuplaşarak, birbirimizi düşman görerek değil tam tersine birbirimizin rekabet gücünden de istifade ederek Türkiye yoluna daha güçlü bir şekilde devam edecek. Ayrıca bunlar hem mezhep, meşrep farklılıkları hem de etnik farklılıklar üzerinden bir iç savaş hazırlığı içerisine girmek istediler. Tam tersi oluyor. Memleketimizde farklı etnik kökenlerden herkes, tek yumruk, tek yürek halinde. Bu hainlere karşı ve arkasındaki güçlere karşı büyük bir duruş sergiledi."

- "Türkiye üzerine hesap kitap yaparken, bin kere daha düşünecekler"

Kurtulmuş, 7 Ağustos mitinginin bir milat olduğuna vurgu yaparak, "Bu yeni Türkiye'ye açılan yeni bir kapıdır. Güçlü, büyük Türkiye'ye açılan yeni bir kapıdır. Ama aynı zamanda Türkiye'nin dış ilişkileri bakımından da yeni bir döneme geçişin kapısıdır. Öncelikle şunu söyleyeyim, artık Türkiye'de herkes gördü ki bu millet üzerine birtakım oyunlar planlayarak, birtakım güçleri, maşaları kullanarak bu ülkeyi, bu milleti bölmek mümkün değildir. Dışarıdaki bazı güçler, Türkiye üzerine hesap kitap yaparken, bin kere daha düşünecekler." açıklamasında bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, ABD yöneticilerinin 7 Ağustos'tan sonra Gülen'i iade etmekle ilgili çok daha titiz şekilde düşüneceğini dile getirerek, "ABD yöneticilerinin önünde iki şık var, ya bir darbenin elebaşı olan terörist başını koruyup kollayacaklar ya da 79 milyon milletimizle iş birliği ve dostluk ilişkilerini geliştirecekler. Tercih onlarındır. 7 Ağustos mitinginin önemli sonuçlarından birisi de budur." diye konuştu.

Uluslararası ilişkiler bakımından Yenikapı mitinginin bir önemli sonucunun daha olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Darbenin ortaya çıktığı ilk anlarda batı medyasında, belli ki önceden hazırlık da yapılmış, 'Erdoğan Almanya'ya kaçıyor, sığınma talep etti' gibi haberler var. Hemen ertesi gününden itibaren, 'Bu, Erdoğan, Türk hükümetinin kendisini güçlendirmek için yapılmış olduğu bir senaryodur' şeklinde görüşleri dile getirildi, bir kaç gün boyunca.

Hemen hemen uzun bir süre, Türkiye'deki bu hain, gaddar, cani darbe teşebbüsünü kınayan sözler gündeme gelmedi. Ne yazık ki başta Avrupa Birliği olmak üzere, batıdaki, Türkiye'nin dost ve müttefiki olarak kabul ettiği ülkelerden, İslam dünyasındaki dost ve müttefikimiz olarak kabul ettiğimiz ülkelerden çok ciddi, çok şahsiyetli, Türkiye'deki sivil ve meşru siyasetin yanında var olduğunu ifade eden sözler duyamadık.

7 Ağustos'un üzerinden üç gün geçti... Bu yeni bir milattır. Herkes bu anlamda ilişkilerini gözden geçirecek. İkircikli tavırlarını geride bırakacaklar. Türkiye ile dostluk ve müttefiklik ilişkisi olan ülkelerin hepsi, Türkiye'de halkın desteğini, iyi niyetli yaklaşımını ve meşru hükümetin desteğini kaybedip kaybetmeme endişesini taşıyacaklar. Onun için de ben herkesin bundan sonra Türkiye'deki meşru demokratik süreçlere ve seçilmiş hükümete, seçilmiş cumhurbaşkanına daha olumlu bir dille yaklaşmak mecburiyetinde kalacaklarını görüyorum. Bu da Türkiye'nin dış ilişkileri bakımından önemlidir. Hakikaten dünyanın hiçbir yerinde hiçbir millet, bu kadar büyük şahsiyetli bir duruş sergileyemezdi. Milletimizden Allah razı olsun."

AYD Başkanı Burhan ise 15 Temmuz gecesinde demokrasiden, meşru hükümetten yana olduğunu gösteren yerel medyanın, o günden bu yana demokrasi nöbeti tutulan meydanlardan sabahlara kadar yayınlarını sürdüğünü aktardı.

Yorumlar