AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: (2)

- "(AP'nin Türkiye kararı) Söz konusu karar Türkiye-AB ilişkileri hakkında bir krize işaret etmiyor. AB'nin ve AP'nin içine düştüğü değerler krizinin Türkiye'ye bir yansıması olarak ortaya çıkıyor" - "Bize mesaj vermek isteyenler, bu parlamento kararıyla verdikleri mesajın Kapıkule Sınır Kapısı'ndan içeri girmeyeceğini bilsinler. Bu mesaj, hiçbir şekilde kulak vereceğimiz bir mesaj değil" - "AP'nin Türkiye'yle ilgili verdiği bu karar, içinden Türkiye kelimesini çıkarın esasında AB kurumlarının krizinin altını çiziyor ve esasında AB kurumlarını tehdit ediyor. Bu siyasi vizyonsuzlukla AB kurumlarının herhangi bir şekilde iş üretmesi, cazibe merkezi olması mümkün değildir" - "Hukuki bağlayıcılığı olmayan bu kararı neden aldıklarını söylüyorlar. 'Siyasi mesaj verecekler'. Kime siyasi mesaj verecekler. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza. Peki sayın Cumhurbaşkanı'mız tanklara karşı, savaş şartlarına karşı halkıyla birlikte ölüme meydan okurken AP'nin demokratik değerlere sahiplenme refleksi neredeydi?"

Google Haberlere Abone ol
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: (2)

ADANA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye kararıyla ilgili, "Söz konusu karar Türkiye-AB ilişkileri hakkında bir krize işaret etmiyor. AB'nin ve AP'nin içine düştüğü değerler krizinin Türkiye'ye bir yansıması olarak ortaya çıkıyor." dedi.

Çelik, Adana'da bir otelde düzenlediği basın toplantısında, AP'nin üzerine bina edildiği değerlerle, alınan bu kararı birbirinden ayırdıklarını vurgulayarak, parlamenterleri de bu değerlerden ayırdıklarını söyledi.

Bu değerlerin bütün insanlığa hitap etmek amacıyla oluşturulan insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti gibi ilkeler olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:

"Bugün 15 Temmuz gecesi savaş uçaklarına karşı bu değerleri canı pahasına korumuş bir milletle, bir ülkeyle ilgili verdiği bu kararla, AP bu üyeleri çatısı altında bulundukları bu parlamentonun temsil ettiği değerlerle de çatışan bir tutum sergilemişlerdir. 16 Temmuz günü yanımızda olmadıkları gibi bugün bu kararı alanlar AP'nin simgelediği değerleri de çiğnemişlerdir. Bu hususun üstünde durmak gerekir çünkü söz konusu karar Türkiye-AB ilişkileri hakkında bir krize işaret etmiyor. AB'nin ve AP'nin içine düştüğü değerler krizinin Türkiye'ye bir yansıması olarak ortaya çıkıyor."

Çelik, bu kararın yapıcı olması durumunda tamamen eleştirel bile olsa saygıdeğer kabul edileceğini ve bundan yararlanacaklarını, siyasi ajandanın parçası haline getireceklerini ama bu kararın vizyon yoksunu, siyasi doğruluktan uzak ve siyasi tutarsızlık içerdiğini dile getirdi.

"Bize mesaj vermek isteyenler, bu parlamento kararıyla verdikleri mesajın Kapıkule Sınır Kapısı'ndan içeri girmeyeceğini bilsinler. Bu mesaj, hiçbir şekilde kulak vereceğimiz bir mesaj değil" diyen Çelik, bu mesajı kendilerine geri çevirerek, iade ettiklerini belirtti.

- "Karar, AB kurumlarını tehdit ediyor"

Çelik, kamuoyunun doğru bir şekilde aydınlatılması gerektiğini anlatarak, aşırı sağ ve aşırı sol popülist söylemlerden etkilenenlerin kendi ideolojik yargılarını AB'nin tutumu gibi sergilediklerini ifade etti.

Önümüzdeki günlerin bu cümlelerin gerçekliğini göstereceğini aktaran Çelik, "AP'nin Türkiye'yle ilgili verdiği bu karar, içinden Türkiye kelimesini çıkarın esasında AB kurumlarının krizinin altını çiziyor ve esasında AB kurumlarını tehdit ediyor. Bu siyasi vizyonsuzlukla AB kurumlarının herhangi bir şekilde iş üretmesi, cazibe merkezi olması mümkün değildir." dedi.

Çelik, AP'nin Avrupa kamuoyunu doğru bilgilendirmesi gerekirken uzun zamandır onları zehirlediğine dikkati çekerek, yalan yanlış bilgilerle aşırı sağı dengelemek maksadıyla hareket edildiğini ve bu konudaki çifte standartlarının Avrupa'daki ana akım siyasileri de yuttuğunu dile getirdi.

Bu parlamentonun şimdiye kadar alınan tedbirleri, karşı karşıya kalınan krizleri anlamadığının görüldüğüne dikkati çeken Çelik, sadece sonuçlara ilişkin değerlendirme yaptıklarını anlattı.

OHAL'le ilgili alınan tedbirlere ilişkin bununla ilgili sürekli olarak orantılılıktan bahsedildiğini ifade eden Çelik, bu kapsamda alınan tedbirlerin durumun gerektirdiği ölçüde ve uluslararası yükümlülüklere uygun bir biçimde olduğunu kaydetti.

- "AP'nin aldığı bu kararın hukuki bir karşılığı yok"

Çelik, 15 Temmuz gecesi demokrasiye ve kamu düzenine yönelik saldırı karşısında ortaya konulan tedbirin kesinlikle hukuk dışı olmadığının altını çizerek, AP parlamenterlerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarını bir kez daha hatırlattığını dile getirdi.

Bu içtihatların iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Çelik, içtihatlarda normalde uygulanan gereklilik ve orantılılık ilkelerinin olağanüstü durumlarda değişkenlik gösterebileceği kabul edilirken, AP'nin kararında OHAL'de alınan önlemlerin orantılılık ilkesi çerçevesinde eleştirilmesinin Türkiye'ye yapılan bir haksızlık olduğunu ve bu içtihatlardan uzağa düşmek anlamına geldiğini ifade etti.

Çelik, ilerleme raporunda PKK ile mücadele konusunda orantılılıktan bahsedilmesinin başlı başına bir sorumsuzluk olduğunu vurgulayarak, AP'nin aldığı bu kararın hukuki bir karşılığı olmadığını yineledi.

Müzakereleri askıya alıp almama konusunun üye devletlere ait olduğuna dikkati çeken Çelik, üyelik müzakerelerinin başlamasının AB konseyinin oy birliğiyle alacağı kararla olacağını bildirdi.

- "Demokrasi dersini Türk halkından almaları gerekir"

Çelik, üyelik müzakerelerinin geçici olarak durdurulmasının da ancak AB Konseyi tarafından alınacağını aktararak, şöyle konuştu:

"Hukuki bağlayıcılığı olmayan bu kararı neden aldıklarını söylüyorlar. 'Siyasi mesaj verecekler.' Kime siyasi mesaj verecekler. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza. Peki sayın Cumhurbaşkanı'mız tanklara karşı, savaş şartlarına karşı halkıyla birlikte ölüme meydan okurken AP'nin demokratik değerlere sahiplenme refleksi neredeydi? Türkiye'de insan hakları darbeciler tarafından çiğnenirken, seçilmiş cumhurbaşkanı ve seçilmiş hükümetle dayanışma konusunda sözlerin ötesine geçmeyen herhangi bir eylemde bulundurlar mı? En azından Charlie Hebdo saldırısından sonra yapıldığı gibi liderler Ankara'ya gelip de bir Avrupa ülkesinde ve bir Avrupa demokrasisinde karşı karşıya kaldığımız bu alçak darbe girişimi karşısında bir dayanışma sergileyebildiler mi? Hayır. Dolayısıyla mesajı alması gereken onlardır. Demokrasi dersini Türk halkından almaları gerekir."

Müzakerelerin askıya alınmasının teknik ayrıntıları olduğunu ve onları daha sonra paylaşabileceğini vurgulayan Bakan Çelik, AB içerisinde alınan bu kararların AB'nin barış ve refah projesi olarak kendi ideallerinden ne kadar uzaklaştığını da gösterdiğini ifade etti.

Çelik, AP üyelerini son bir kez zihinlerini Türkiye'yle ilgili kara propagandadan sıyırıp, 20. yüzyıl Avrupa tarihi üzerine derinlemesine düşünmeye davet ederek, tarih bilgisinden mahrum yaşayanların sağlıklı bir gelecek inşa edemeyeceklerini dile getirdi.

(Sürecek)

Yorumlar