4. Uluslararası İyilik Ödülleri

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3) - "Birilerinin son zamanlarda söyledikleri birçok şeyler var. Detaya, teferruata girmeyeceğim. Onların hepsi Diyanet camiasının inşallah ilgi alanındadır ve bu konularda zaten gereğini yapacaklar. Ama bir şey Akif'in dilinde kendini gayet güzel buluyor, bizim derdimiz, Müslüman olarak bizim hedefimiz; doğrudan doğruya Kur'an'dan alarak ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı. Bizim için başka kapı yok. Tek kapı orası. Diğerleri boş, diğerleri lafügüzaf" - "Birileri, mazlumların kanı ve gözyaşı üzerinden semirmeye çalışırken, bizim kuruluşlarımız Suriye'den Irak'a kadar tüm insanlığın yüzünü ağarttı"

Google Haberlere Abone ol
4. Uluslararası İyilik Ödülleri

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un "Kur'an'dan alarak ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı" dizelerine işaret ederek, "Bizim için başka kapı yok. Tek kapı orası. Diğerleri boş, diğerleri lafügüzaf." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Türkiye Diyanet Vakfınca düzenlenen 4. Uluslararası İyilik Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, birilerinin Suriye'de terör örgütlerine yardıma giderken, Diyanet Vakfı gibi kurumların ve Türk askerinin orada insanların yaralarını sardığını, oralarda adeta bir sivil savunma görevi icra ettiğini söyledi.

"Birileri mazlumların kanı ve gözyaşı üzerinden semirmeye çalışırken bizim kuruluşlarımız Suriye'den Irak'a kadar tüm insanlığın yüzünü ağarttı." diyen Erdoğan, kurulduğu günden beri "Hayrun Nas Men Yenfeun Nas (İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olanıdır)" düsturuyla vakıf bünyesinde emek vermiş herkesi tebrik etti.

Vakıf mensupları, hayırseverler ve gönüllülerden ahirete irtihal edenlere Allah'tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ve hayırlı ömürler dileyen Erdoğan, ödüle layık görülen örneklerin İslam'ın özünü, ruhunu da anlattığını söyledi.

İslam'ın ihsan, ahlak ve merhamet dini; cahiliye toplumundan asrısaadete geçiş yolculuğunun serdarı Hazreti Muhammed'in güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş bir merhamet elçisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, kız çocuklarını katleden, kadınlara zulmeden bireylerin İslam ile müşerref olduktan sonra Hz. Ömer gibi adalet timsallerine dönüştüğüne dikkati çekti.

İslam'ın içkiyi su gibi tüketen, kendi elleriyle yaptıkları putlara tapan cahiliye toplumundan insanlığın kutup yıldızları sahabeler çıkardığını dile getiren Erdoğan, kibir, haset, cehalet, ve şirkle kararan kalplerin Kur'an-ı Kerim ve Sünneti Seniyye'nin nuruyla aydınlığa ve felaha kavuştuğunu söyledi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Birilerinin son zamanlarda söyledikleri birçok şeyler var. Detaya, teferruata girmeyeceğim. Onların hepsi Diyanet camiasının inşallah ilgi alanındadır ve bu konularda zaten gereğini yapacaklar. Ama bir şey Akif'in dilinde kendini gayet güzel buluyor, bizim derdimiz, Müslüman olarak bizim hedefimiz; doğrudan doğruya Kur'an'dan alarak ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı. Bizim için başka kapı yok. Tek kapı orası. Diğerleri boş, diğerleri lafügüzaf."

- Nebevi davet ve irşad metodu

Erdoğan, İslam'ın 23 yıl gibi kısa bir sürede yüz binlerce insana, geniş bir coğrafyaya ulaşmasını, nebevi davet ve irşad metodunun sağladığına işaret ederek, İslam dininin kısa sürede yayılmasının, en önemli sebeplerinden birinin Hazreti Muhammed'in tebliği yani insanlara dini anlatma yöntemi olduğunu söyledi.

Ali İmran Suresi'ndeki "Allah'ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi" ayetine dikkati çeken Erdoğan, "İşte bu Peygamberi metottur. Tebliğ metodudur. Aynı şekilde Nahl Suresi'nde Yüce Mevla'mız şöyle buyuruyor, 'Sen Rab'inin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.' Allahuteala bizlere müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdiği Peygamberimizin risalet vazifesindeki başarısını, onun yufka bir yüreğe, müşfik bir kalbe ve tatlı bir dile sahip olmasına bağlıyor."

(Sürecek)

Yorumlar