1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Sorunları, torunlara bırakmadan çöze çöze ülkemizi 79 milyonun kardeşliğini birliğini, beraberliğini sağlayarak, huzur ve güven içerisinde, büyük Atatürk'ün bize işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine taşımak için durmadan, yılmadan çalışmaya devam edeceğiz." dedi.

Başbakanlık Basın Merkezi, Yıldırım'ın 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan yaşlıları ziyaretine ilişkin görüntüleri paylaştı.

Huzurevine girişte Başbakan Yıldırım, kendisini çiçekle karşılayan yaşlı bir kadının elini öptü. Eşi Semiha Yıldırım'la yaşlı kadının elini tutarak huzurevine giren Başbakan Yıldırım, kendisini salonda bekleyen yaşlılara tek tek kırmızı gül dağıttı.

Ziyaret nedeniyle bir huzurevi sakini Başbakan Yıldırım'a teşekkür ederek, ziyaretten memnuniyetini dile getirdi. Yaşlıların dualar ve şiirler okuduğu ziyarette, Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, huzurevinde kalanlarla kahvaltı yaptı.

Kahvaltı sonrasında huzurevi sakinlerine hitap eden Yıldırım, yaşlıların baş tacı olduğunun altını çizdi.

Yaşlıların, Türkiye'nin birliğini, beraberliğini, güvenliği koruyan askerleri, polisleri, bekçileri, öğretmenleri, devlet yöneticilerini, memurları yetiştirdiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, "Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak kadroları sizler hazır hale getirdiniz. Ana, baba, öğretmen, amca, kardeş olarak ama daima ülke için millet için Türkiye'nin geleceği için bir ömür tükettiniz. Allah sizden razı olsun. Bizim vazifemiz de sizlerin emanetini torunlarımıza, çocuklarımıza devretmek. Sorunları torunlara bırakmadan çöze çöze ülkemizi 79 milyonun kardeşliğini, birliğini, beraberliğini sağlayarak, huzur ve güven içerisinde, büyük Atatürk'ün bize işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine taşımak için durmadan, yılmadan çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Geçmişini bilmeyenlerin geleceği inşa edemeyeceğinin altını çizen Yıldırım, yaşlıların Türkiye'nin tecrübeleri olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin geleceğinin yaşlıların tecrübesiyle şekilleneceğine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz millet olarak tarih boyunca, hiç başka bir ulusun esaretine girmedik. İnşallah da girmeyeceğiz. Bunu nerede anladık. Birçok yerde. Çanakkale'de, Anafartalar'da, Sarıkamış'ta, Trablus'ta, Yemen'de, Kurtuluş Savaşı'nda gösterdik. Daha yeni Kıbrıs'ta gösterdik. Yetmedi 15 Temmuz'da hainlere bunun cevabını verdik. Evlatlarımızın geleceği, Türkiye'nin geleceğidir. Biz nasıl size gözümüz gibi bakarsak, yavrularımız, evlatlarımız da ne görürse onu yapar. Birliğimizi, beraberliğimizi, dostluğumuzu, kardeşliğimizi asla ihmal etmeyeceğiz. Sizlerin burada rahat ediyor olması bizim en büyük desteğimizdir, güvencemizdir. Sizin dualarınızla biz daha güzel işleri yapmak için 2-3 kat daha fazla çalışacağız."

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamını iletti

Huzurevi sakinlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını ileten Yıldırım, sadece bir gün değil her gün yaşlılarla, çocuklarla ve herkesle ilgileneceklerini, sorunları dinleyeceklerini ve çözeceklerini söyledi.

Yaşlıların, "doktor" istediğini aktaran Yıldırım, "'Doktor' dediniz hemen halledeceğiz. Hiç merak etmeyin. Eğer olmazsa Semiha Hanım'a söyleyin. Siz onu iyi tanıyorsunuz, değil mi? O beni rahat bırakmaz. Duydu ya... Tamam. Bina yıl sonu bitiyor. Bitmezse hesabını Bakan Hanım'dan sorarız. Takip edecek yıl sonuna kadar bina bitecek. Bütün dertlerimiz hallolur. Yeter ki sağlık, muhabbet, sevgi, samimiyet olsun her şey hallolur. Paylaşacak çok şeyimiz var. Bak Mustafa Amca ne güzel şiir okudu, gözlerimiz doldu. Bütün bu milletin geçmişinden geleceğine ne kadar büyük insanlar yetiştirdiğini çok güzel de ifade etti. Aynı şekilde Erzurum Şenkaya'dan gazimiz... 90 yaşında ama maşallah hafızası benden kuvvetli. Yaşayan tarih... Allah hayırlı uzun ömürler versin." şeklinde konuştu.

Hicri yılbaşını kutlayan ve muharrem ayının önemine dikkati çeken Yıldırım, "Tarihimizde önemli olayların yaşandığı Hazreti Hüseyin Efendimizin Kerbala'da hunharca şehit edildiği aydayız. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara fırsat vermeyiz. 'Alevi, Sünni' deyip bizleri ayrıştırmaya çalışanlar asla iyi niyetli değiller. Ne Alevisi ne Sünnisi değil miyiz hep bir millet." dedi.

Kardeş kavgasına asla geçit vermeyeceklerini dile getiren Yıldırım, aynı topraklarda, tek devlet, tek millet, tek vatan olunduğunu, ayrı gayrı olmadan, kavgasız, emin adımlarla geleceğe yürüyeceklerini söyledi.

Yıldırım, kahvaltının ardından kendisini huzurevine girişte kapıda karşılayan Güngör Başyiğit'in davetini kırmayarak Başyiğit'i odasında ziyaret etti.

- "Yanaş, yanaş..."

Ziyaretin ardından mahalledeki vatandaşlarla da sohbet eden, sorunlarını dinleyen ve fotoğraf çektiren Yıldırım, bir iş yerinde esnafla birlikte kahve içti.

Daha sonra mahalledeki simitçiyle de tokalaşan Yıldırım, "İyi yere dükkan açtın" diyerek simit tezgahını aldı. Yıldırım, tezgahtaki simitleri basın mensupları ve vatandaşlara dağıttı. "Ismarlar mısınız?" diye soran bir vatandaşa "Yanaş yanaş" karşılığını veren Yıldırım, vatandaşlara elleriyle tek tek simit dağıttı. Yıldırım daha sonra taksicileri ziyaret etti ve kendisine el sallayan vatandaşlara selam verdi.