Ölmeden mezarlarını hazırlıyorlar
Tunus'un kuzeybatısındaki Bace iline bağlı Testur kenti sakinleri, bir Endülüs geleneği olan hayattayken mezarını hazırlama adetini devam ettiriyor.
Tunus'un kuzeybatısındaki Bace iline bağlı Testur kenti sakinleri, bir Endülüs geleneği olan hayattayken mezarını hazırlama adetini devam ettiriyor.
Tarihi kayıtlar Endülüslülerin Kuzey Afrika (Fas, Tunus, Cezayir) topraklarına 13,15 ve 17'nci yüzyıllarda göç ettiğini gösteriyor.
İspanya kralı III. Felipe'nin 1609'da ülkeden sürülmesine karar
verdiği Endülüs Müslümanlarından 80 bin kişi Tunus'a gelmiş ve
Testur kentine yerleştirilmişti.
Testur kentine yerleştirilen Endülüslüler, kuruluşundan bu yana
kentin atan kalbi olan "Narenc (Turunç) Meydanını" boğa güreşleri
için kullandı ancak bugün meydan bölge halkının oturup sohbet
ettiği bir alana dönüştürüldü. Söz konusu meydanın yakınlarında
kentin eski çarşısı, çarşının çevresinde ise ters dönen saatiyle
bilinen Büyük Cami ve boş mezarlarıyla ünlü bir kabristan
bulunuyor.
DAİME ÖLÜME HAZIR
Narenc Meydanında oturan Testur Kenti Muhafaza Derneği Başkanı
Raşid es-Susi (67), iskan ettiği mahalle ile mezarlığı işaret
ederek, "Şurada evim, orada da mezarım var. Biz yaşarken
mezarlarını seçen nadir insanlardanız, nedeniyle gömüleceğimizi
biliyoruz. Bu adet, bizim her daim ölüme hazır olmamızı sağlıyor.
Kabirler bana her zaman ahireti hatırlatır" dedi.
Kabirleri dünya ile ahiret arasında bir bağlantı olduğunu ifade
eden Susi, hayattayken mezarını hazırlama adetinin, Endülüslülerin
Testur kentine yerleşmesinin ardından bölgedeki Araplar ve kalan
Türk aileler arasında da yaygınlaştığını ifade etti.
HAYATTAYKEN MEZAR KAZMA GELENEĞİ
Bölgedeki kültürlerin birbirinden etkilendiğini vurgulayan Susi
şöyle devam etti:
"Rivayete göre, 1492'de Gırnata Emirliği'nin düşmesinin ardından eşleri ve çocukları gözleri önünde işkenceye maruz kalan kadınlar, öldüklerinde bir süre defnedilemedi. Ardından insanlar arasında hayattayken mezarlarını kazma adeti uygulanmaya başladı."
Dini öğretilere göre ölünün bekletilmeden gömülmesi gerektiğini ifade eden Susi, "Bu inanç bizi ölmeden mezarlarımızı hazırlamaya itiyor. Kış mevsimlerinde de mezar kazmanın uzun zaman alacağı göz önünde bulundurulursa kabrin önceden hazır olması daha doğru" diye konuştu.
Tunuslu tarih profesörü Zuheyr bin Yusuf, daima ölüme hazır olunması inancını destekleyen pek çok görüş olduğuna dikkati çekerek, söz konusu kabirlere ilişkin tarihi bir metin bulunmadığını ancak bu adetin Endülüs'ün bazı kentlerinde başladığını söyledi.
Yorumlar