Lübnan'da Hizbullah'a tepki sürüyor

Lübnan Güçleri Partisi Lideri Samir Caca, "Hizbullah'taki dostlarımız Suriye, Irak, Yemen, Bahreyn ve Suudi Arabistan politikaları Lübnan'ı etkiliyor" dedi.

Suudi Arabistan'ın Lübnan'a yönelik 4 milyar dolarlık askeri yardımı durdurması sonrası ülkedeki siyasiler karara neden olarak gösterilen Hizbullah'ı eleştirmeye devam ediyor. Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Caca, Hizbullah'ın Suriye, Irak, Yemen ve Bahreyn'de yürüttüğü politikaların Suudi Arabistan'ın politikalarının karşısında yer almasından dolayı Lübnan'ı olumsuz yönde etkilediğini söyledi.

Lübnan'ın "dış politika sorunlarının temelde stratejik olduğunu" dile getiren Caca, kabinenin dünkü toplantısında alınan kararları çözüm için yeterli bulmadığını belirterek "Hizbullah, Suriye'de savaşırken ülkenin tarafsızlığı nasıl sağlanabilir?" sorusunu yöneltti.

Lübnan bakanlar kurulunun yaşanan gelişmeler üzerine gerçekleştirdiği 6 saatlik olağanüstü toplantıda, Lübnan'ın, "Arap kimliğinin" vurgulandığı, "Arap fikir birliği ile hareket edeceği" ve ilişkilerin düzelmesi için Körfez ülkeleri ile Suudi Arabistan'a ziyaret turuna çıkılacağı kararı alındı.

Caca, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri ile bağların, "Kritik öneme sahip olduğunu" ancak hükümet açıklamasının Körfez ülkeleri tarafından "yeterli görülemeyeceği" uyarısını yaptı.

"Arap uzlaşısı ve ulusal birliğin Lübnan'ın çıkarları doğrultusunda dikkate alınması" gerektiğini vurgulayan Caca, aksi takdirde hükümetin istifa etmesi gerektiğini kaydetti.

Suriye'de 400 bine yakın sivilin ölümüne ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesinde Esed rejim güçleriyle aynı safta yer alan Hizbullah'ın başını çektiği 8 Mart İttifakı'ndan Dışişleri Bakanı Cibran Basil'in, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısında, "Suudi Arabistan'ın İran'daki diplomatik temsilciliklerine yönelik saldırılar sonrasında Tahran'a yönelik kınama kararında çekimser oy kullanması" ve Kahire'deki Arap Birliği toplantısında Hizbullah'ın terör örgütü olarak zikredildiği karar metnine ise itiraz etmesinin, krallığın son kararında etkili olduğu, Riyad'daki yetkililerce ifade edilmişti.