25. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi

- TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilecik: - “Değerli yetkililere Wikipedia’nın artık bir an önce tekrar yayın hayatına açılması için çağrı yapıyorum. Wikipedia’nın iyi bir diyalog ile herkesin hayatındaki yerini alacağına inanıyorum” - “Güvenlik ve özgürlükler dengesinin bozulmasının ülkemizin dünyadaki karşıtlarını, rakiplerini ve düşmanlarını güçlendirdiğini unutmamalıyız. Bunu çok somut olarak uluslararası ilişkilerde edindiğimiz deneyimlerde hem de ekonomide yaşıyoruz.” - “Ülkemizin özgür, güvenli, demokratik bir ülke olarak saygın ve güçlü olması için yapılan tüm çabalara her zaman olduğu gibi TÜSİAD olarak destek vermeyi, yanında olmayı, hatta muazzam çaba içerisinde olmayı ana sorumluluğumuz görüyoruz”

Google Haberlere Abone ol
25. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi

İSTANBUL (AA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Değerli yetkililere Wikipedia’nın artık bir an önce tekrar yayın hayatına açılması için çağrı yapıyorum. Wikipedia’nın iyi bir diyalog ile herkesin hayatındaki yerini alacağına inanıyorum.” dedi.

Bilecik, Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından gerçekleştirilen 25. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi’nde yaptığı konuşmada, zaman zaman OHAL konusunda görüş paylaştıklarını anımsattı.

Bu konuları yaptıkları görüşmelerde siyasi yetkililere iyi bir diyalog ile ayrıntılı bir biçimde ve Türkiye’nin menfaati için görüşlerini paylaştığını ifade eden Bilecik, şunları kaydetti:

“OHAL konusunda yapmış olduğumuz çeşitli analizleri son derece yapıcı bir üslup ile kamuoyuyla da paylaşıyoruz. Yine buradaki tek hedef Türkiye’nin menfaati, milli menfaatimiz. Yaşadığımız sürecin ne kadar zor bir süreç olduğunu hepimiz gibi bizler de farkındayız. Güvenlikten sorumlu siyasetçi ve güvenlik güçlerimiz çok zorlu bir dönemde onurlu bir görev üstlenmekteler. Çalışmalarını bütün kalbimizle, içtenlikle takdir ediyoruz ve saygı duyuyoruz. Bunun milli menfaat konusu olduğunun şüphesiz farkındayız.

Şu ana kadar zaman zaman TÜSİAD olarak 'Normal günlere dönmemiz gerekir' derken dikkat çektiğimiz konunun özü budur. Güvenlik ve özgürlükler dengesinin bozulmasının ülkemizin dünyadaki karşıtlarını, rakiplerini ve düşmanlarını güçlendirdiğini unutmamalıyız. Bunu çok somut olarak uluslararası ilişkilerde edindiğimiz deneyimlerde hem de ekonomide yaşıyoruz. Çünkü demokrasi hepimizin değeridir, hepimizin sorumluluğudur. Ülkemizin özgür, güvenli, demokratik bir ülke olarak saygın ve güçlü olması için yapılan tüm çabalara her zaman olduğu gibi TÜSİAD olarak destek vermeyi, yanında olmayı, hatta muazzam çaba içerisinde olmayı ana sorumluluğumuz görüyoruz.”

Bilecik, heyecan verici değişim ve dijital dönüşümün içinde bulunulduğunu belirterek, insanlığın teknolojiyi, teknolojinin ise insanlığı değiştirdiğini, bu nedenle insanın hiçbir zaman bu değişimden ayrı ele alınamayacağını dile getirdi.

TÜSİAD olarak çatısını 4. Sanayi devrimi olarak belirledikleri bu teknoloji tabanlı iktisadi erişimin yarattığı değişimlere her fırsatta dikkati çektiklerini anlatan Bilecik, bu değişimlere uyum için her alanda atılması gereken adımlara vurgu yaptıklarını, değişen koşullara en iyi uyum sağlayabilen kurumların liderliklerini devam ettirdiğini aktardı.


- “Wikipedia’nın artık bir an önce tekrar yayın hayatına açılması için çağrı yapıyorum”


Bilecik, sadece 10 yıl önce Fortune 500’de yer alan şirketlerin yarısından fazlasının o listede ve hayatta bulunmadığını belirterek, bunun da en büyük nedenin dijital dönüşüm dalgasını zamanında yakalayamamalarından kaynaklandığını kaydetti.

Değişime adapte olan şirketlerin bu dalgadan bırakın zarar görmeyi, daha da güçlenerek çıktığını ifade eden Bilecik, “İşte bu nedenle, 21.yüzyıl, dijital dönüşüm konusunda rakiplerinden daha hızlı, daha çevik, daha etkili hareket edenlerin kazandığı bir dönem olacak. Ülkelerin küresel rekabet gücü, artık ucuz işgücü ya da lojistik avantajları ile değil, dijital dönüşüm becerileri ve yetkinlikleri ile ölçülüyor.” diye konuştu.

Bilecik, dijital dönüşümün, salt dijital teknolojilerin üretim hatlarında kullanılması anlamına gelmediğini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

“Artık, ülkelerin dijital teknolojilerini kendilerinin üretmesi ve bunu sağlayacak insan kaynağı alt yapısını güçlendirmesi büyük önem taşıyor. İş ve özel hayatımızın merkezine yerleşen dijitalleşme, kurumsal dünyanın tümüne etki ediyor ve doğal olarak insan kaynakları süreçlerini de etkiliyor. Bugün insan kaynakları dijitalleşen dünyanın tam olarak merkezine yerleşmiş durumda. 1990’lı yılların başında bir çalışma masasının demirbaşları arasında not defteri, faks makinesi, takvim, hesap makinesi, ansiklopedi, telefon ve gazete bulunurken, günümüz dünyası tüm bu nesneleri tek bir çatı altında topluyor. Ayrıca ağırlığı 100 gr bile değil… Alınan randevular dijital takvime işlenirken, bilinmeyen bir kavram yine dijital bir ansiklopedi sayesinde saniyeler içerisinde öğrenilebiliyor. Buradan değerli yetkililere Wikipedia’nın artık bir an önce tekrar yayın hayatına açılması için çağrı yapıyorum. Wikipedia’nın iyi bir diyalog ile herkesin hayatındaki yerini alacağına inanıyorum. Bunun için ama daha yoğun daha kaliteli bir iletişim olduğu da kesin.”


- “İş hayatında trendler, modadan bile hızlı değişiyor”


Bilecik, teknoloji geliştikçe hayata doğrudan temas eden her nesnenin dijitalleştiğini, dijitalleşmenin, bilgiye çok daha hızlı erişim sağlarken, beraberinde getirdiği fonksiyonellikle verimliliği artırdığını söyledi.

Küreselleşme ve dijitalleşme ile kurumların yeni iş yapış biçimlerine geçtikleri bu dönemde, insan kaynakları stratejilerinin, artık başarının en önemli anahtarlarından biri olduğunu ifade eden Bilecik, “Bugün, iş başvurusu yapan adaylarla işverenlerin çok farklı kanal ve platformlardan iletişime geçtiği bir çağdayız. İK yöneticileri için seçim sürecinde doğru stratejiler geliştirme, çalışanlarda kurum aidiyeti ve bağlılığı yaratma gibi konular önem kazandı. Bugün şirketlerin dijital ayak izi, çalışanların tercihlerinde önemli bir unsur oluşturuyor. Dolayısıyla dijitalleşme, Sanayi 4.0, Nesnelerin İnterneti derken, İK 4.0 da gündeme geldi.” diye konuştu.

Bilecik, dijital dönüşüm perspektifi ile çalışma hayatında da yeni bakış açılarının oluşturulması gerektiğini aktararak, şunları kaydetti:

“Bildiğiniz üzere, teknolojik avantajlar sayesinde çalışma süresi ve çalışma lokasyonunda esnek yaklaşımlar çoktan başladı. Siz de mavi camlı devasa plazaların biraz tenhalaştığının farkındasınızdır. Çünkü çalışanlar artık ünlü kahve zincirlerinden de işini iyi yapabiliyor. Wikipedia’ya giremeselerde… Toplantı ve seminerler paylaşımlı ofislerde düzenleniyor. Farkında olsak da olmasak da özellikle son 5-6 yıldır iş hayatında trendler, modadan bile hızlı değişiyor. Dolayısıyla, dijitalleşmenin rüzgarını arkasına alanlar en güncel trendleri çok daha yakından takip edebiliyor.”

İş dünyası, farklı düşünen ve “neden olmasın?” diyebilen daha yaratıcı bir insan kaynağına ihtiyaç duyduğunu aktaran Bilecik, “Yeni kuşaklar, iş piyasasına girmeleriyle birlikte tüm enerjilerini de beraberlerinde getiriyorlar. 10 yıl gibi kısa bir süre içerisinde yeni becerilere sahip yeni jenerasyonun iş hayatındaki ağırlığı daha da artmış olacak.” diye konuştu.

Bilecik, insan kaynaklarından bahsederken genellikle yapılan bir hatanın, değişimi sadece “beyaz yaka” tarafından değerlendirmek olduğunu ifade ederek, konu insan olduğunda değişimde yakanın renginin farketmediğini söyledi.

Yeni iş kollarından, yeni mesleklerden bahsedildiğini, artık kas gücünün yerini teknolojinin aldığını ama bu teknolojiyi kullanacak, bu teknoloji ile üretim bandında, tedarik zincirinde yan yana olacak saha çalışanlarına ihtiyacın devam edeceğini belirten Bilecik, “Süreç boyunca insan kaynağının niteliğini artırma yönünde yapılan yatırımlara, mutlak ve nitelikli işgücü artışını tetikleyecek unsurlara şimdiden odaklanmamız gerekiyor.” dedi.


- “Müfredatımızın bilimsel temellere dayanması hayati öneme sahip"


Bilecik, “bu süreçte liderlerin rolü ne olmalı?” sorusunu sorarak, “20. yüzyılın liderlerinden farklı olarak monologdan ziyade diyalog kuran, insani özelliklerini çekinmeden dışa vurabilen lider profilleri görüyoruz. İnandıklarının arkasında duran, ekibini tanıyan, duygularını ifade eden, eğlenmeyi de bilen, başarısızlığı fırsat olarak gören liderler, çalışma yaşamının yeni dinamiklerini yönetmekte bir adım önde olacak.” dedi.

TÜSİAD olarak, en başından beri “insan” faktörünün her konuda en önemli unsur olduğunun bilinciyle hareket ettiklerini anlatan Bilecik, “Bu nedenle, 4.Sanayi Devrimini salt ekonomik veya teknolojik boyutlarıyla değil, sosyal unsurları da merkezi konumda olan bir dönüşüm olarak okuyoruz. Dünyadaki değer değişikliklerine cevap verebilen, değişime kolay adapte olan ve eğitimde sürekli gelişim anlayışını benimseyen ülkeler rekabet üstünlüğünü elinde tutuyor. Bilim ve teknolojide öne geçen ülkelerin diğerleri ile arayı açtığı bir çağda, müfredatımızın bilimsel temellere dayanması hayati öneme sahip.” şeklinde konuştu.

Bilecik, iş dünyasının dinamizminin artması için kadın ve erkeğin yeteneklerinin birbirini tamamlayan unsurlar olduğunu aktararak, şunları dile getirdi:

“Ülkemizde maalesef erkeklerin ve kadınların işgücüne katılım ve istihdam oranlarında kadınlar aleyhine ciddi bir fark söz konusu. Bu durum Türkiye’nin OECD ve AB ülkeleri ortalamalarının oldukça altında kalmasına rağmen bu konudaki farkındalıkların yine de çok olumsuz olmadığını görüyorum. Kadın istihdamının artması hedefine, ancak gerekli politikaları bütüncül ve eşzamanlı olarak hayata geçirerek ulaşabiliriz. Dünya Ekonomik Forumu’nun 'İşlerin Geleceği‘ raporunda ilginç bir gözlem var. Kadınlar, bildiğiniz üzere iş hayatında çoğunlukla ofis ve idari işler gibi alanlarda görev alıyor. Ancak geleneksel olarak cinsiyet uçurumunun olduğu imalat sektörü de dijitalleşmeden en fazla etkilenecek alanlar arasında yer alıyor. Beklenen iş kayıplarında kadınlar ve erkekler arasında pek bir fark olmasa da kadınlar zaten işgücünde erkeklerden daha az yer aldığı için uçurumun kadınlar aleyhine artma riski var. Kurumlarımızda kadınlara fırsat eşitliği sağlayacağımız bir ortamı yaratmak ana sorumluluğumuz olmalı.”

Dijital dünyada başarının yolunun insandan geçtiğini vurgulayan Bilecik, kongrenin, Türkiye’nin insan kaynakları yönetiminin dijitalleşme süreçlerine katkı sağlamasını diledi.

Kongre, çeşitli panellerle devam edecek.











Yorumlar