Sağlık Bakanlığı 16 bin 500 personel alacak
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 2017 yılı için Maliye Bakanlığı ile yaptığı görüşmelerde 16 bin 500 kişi için anlaştıklarını belirtti.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ TVNET'te önemli açıklamalarda
bulunuyor. Bakan Akdağ'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar
şöyle:
"Şükürler olsun huzurlu bir dönemdeyiz. Referanduma giderken
ülkenin huzur içinde olması çok önemli. Türkiye üzerinde emeli olan
taşeron güçler terör örgütlerini kullanıyorlar. Biz ciddi bir
mücadele içerisindeyiz.
Bugün yasama ve yürütme o kadar iç içe ki. Sürekli olarak bizim
ayağımıza çelme takan bir sistem var. Biz koşmaya çalışıyoruz.
Birileri sürekli sağdan soldan çekiştiriyor. Bir bardak suda
fırtına koparmaya çalışıyorlar. AK Parti'nin 14 yıllık geçmişi
millete hizmet içinedir. Milletin bekasıyla ilgili ciddi bir
değişime ihtiyaç var. Güçlü bir yürütmeye ihtiyaç var.
Vatandaşımızda bunu görüyor.
Sağlık Bakanlığının hizmetlerinde 3 ana başlık
Sağlık Bakanlığının hizmetlerini sınıflandırırsak 3 başlık altında
görüyoruz. Birincisi sağlığımızın geliştirilmesi, özellikle fertler
olarak hayat tarzlarımızı iyileştirmesi. Sağlık Bakanlığının buna
destek vermesi. Tütünle mücadelede olduğu gibi. Yeni dönemde güçlü
bir şekilde devam ediyoruz. Buna sağlıkta dönüşümün ikinci dönemi
diyoruz. İkincisi aile hekimi seviyesinde yaptığımız hizmetler var.
Üçüncüsü de hastanecilik konusu.
'8 kişiye bir yatak düşüyordu'
AK Parti yönetime geldiğinde kamu hastaneleri inanılmaz kötüydü.
Hamam böcekleriyle mücadele edilen, 8 kişinin bir yatakta yattığı,
saatlerce kuyrukta beklenen bir yerdi hastaneler.
Otoparka gittiğinizde size yardımcı olan vale olacak, hastaneye
gittiğinizde sizi özel eğitimli insanlar karşılayacak.Sağlıkta
dönüşümden önce kayın pederimi Ankara'da bir hastaneye getirmiştik.
Arşivden bir dosya istediler. Ben o zaman üniversitede doçenttim.
Arşivin yerini ararken birine sormaya çalışıyorsunuz. Cama yazı
asmışlar, 'Burası danışma değildir' Kime soracağız, birinin
yardımcı olması gerekiyor.
Hastanelerde banyosu olan, refakatçiyi rahat ettiren adeta otel
odası gibi odalar olacak. Sağlıkta dönüşümün ikinci fazlını
taçlandıracağımız proje şehir hastaneleridir. 56 bin yatak kamu
için yapıyoruz, 41 bin yatak kamu-özel ortaklığıyla yapıyoruz.
2020'lere vardığımızda Türkiye'de kamuya ait bütün yataklar, şehir
hastaneleri vizyonuyla oluşturulmuş olacak.
Gereksiz sezaryene ceza yolda
Gereksiz sezaryen anneleri ve bebeklerini riske atan bir işlem.
Sezaryen ihtiyaç olduğunda hayat kurtarır. Bunun için imkanı
oluşturmuş durumdayız Türkiye'de. Ama bunun anlamı normal doğum
yapabilecek bir insanın sezaryenle bebeğinin alınması değildir.
Anneler bunun önemini bilmeyebilirler. İş yükü bize düşüyor.
Sezaryen oranlarının artışında anneleri suçlayıcı tavır içine
girenler var. Bu işi yüksek oranda yapan hastaneler 'Aileler
istiyor' diyor. Dolayısıyla biz şunu yapıyoruz, ihtiyaç olmadığı
anda sezaryen oranlarının yüksek olduğu hastanelerde, bilimsel
ölçülere istinaden, bunları değerlendireceğiz. En yüksek oranda
cezalandıracağız. Bu işin ticarileşmesine izin veremeyiz.
Önümüzdeki birkaç ay içinde uygulamalara başlayacağız. Biz anne ve
bebeği korumak zorundayız. İnsanlığın en güzel hadiselerinden biri
olan doğumun ticarileşmesine izin vermeyeceğiz. İdari para cezası
hastaneler için, yüksek oranda sezaryen yapan ekipler de eğitime
alınacak.
'İlaçta stok sıkıntısı yok'
İlaç depolarından ve eczanelerde bir stok problemi görmedik. Bazı
ilaçlar bulunmuyor diyor. İlaçların bir buçuk katı stoğunun
olduğunu gördük. Bunun kesinlikle söylendiği gibi olmadığını
gördük. Türkiye'de ilaç bulunuyor. Çok nadiren, az kullanılan ilaç
dediğimiz, piyasada daralmaya başladığında önceden önlemlerini
alıyoruz.
Zam dediğimiz husus da vatandaşa yansımayacak. İlacın yüzde 95
kısmını Sosyal Güvenlik Kurumu ödüyor. Türkiye'de ilaç çok ucuz.
Piyasaya yansıyan döviz kuru ilaçlara yansımayacak. Bizim için
önemli olan devletin kaynaklarını, milletin prim olarak ödediği
kaynakları olabildiğince hesaplı kullanmak.
'Antibiyotik kullanımı bir ayda yüzde 20
azaldı'
Bu sezaryen ile ilgili konuya çok benziyor. Tıp sonuçta bir bilim
ve bilimin doğru şekilde kullanılması gerekiyor. Gereksiz sezaryen
anneye zarar veriyorsa gereksiz antibiyotikte zarar veriyor. Birçok
yan etkisi var. Hatta bazen çok ilginç yan etkileri var. Bunlar
ölümcül olabiliyor. İhtiyaç olduğunda kullanılması gerekiyor.
Türkiye'de antibiyotik kullanımı zirveye çıkmış durumdaydı. Üst
solunum yolları enfeksiyonları için çok sık antibiyotik
kullanılıyordu. Yıllardır mücadele ediyorduk, çok başarılı
olduğumuz söylenemezdi. Doktorlar artık 'Beta' mikrobunu hemen
tespit edecek. Çünkü yalnızca bu mikrop için antibiyotik gerekiyor.
Nezle olursanız, grip olursanız size antibiyotik gerekmez. Şimdi
hastanın başında 3 dakika içinde tespit edecek. Bir ay olmadı
uygulama başlayalı Türkiye'de yüzde 20 kullanım azaldı. Aynı
zamanda bu bir tasarruf. Biz bu işin tasarrufunda değiliz,
vatandaşımızı korumak zorundayız.
16 bin 500 kişi istihdam edilecek
Maliye Bakanlığımız ile yaptığımız görüşmelerde 16 bin 500 kişi
için anlaşmış durumdayız, 2017 yılı için. 16 bin 500'ün üstüne
eklemek istiyorum. Çünkü yeni hastaneler yapıyoruz, yoğun
bakımlarımızı düzenliyoruz. 3 bin 900'ü hemen önümüzdeki ay alım
işlemini tamamlayacağız. Kalan kısmını da yıl içerisinde. 16 bin
500 kişinin içinde doktorlar yok. Çünkü doktorlar Maliye Bakanlığı
ile istihdam edilmiyor. Aşağı yukarı 13 bin doktor istihdam
edeceğimizi düşünüyoruz. Tahminen 17 bin civarında da şirket
çalışanı istihdam edeceğiz. Sağlık meslek liseleri ve sağlık
bölümünden üniversite mezunu var. Doğrusu biz hem hakkaniyet
açısından daha uzun süreli eğitim alma açısından üniversite
mezunlarına ağırlık vereceğiz. Lise mezunlarını da istihdam etmeye
çalışacağız.
'Sağlıklı Hayat Merkezi' vatandaşı
rahatlatacak
Daha donanımlı aile sağlığı merkezlerinin sayılarını artıracağız.
Sağlıklı Hayat Merkezi dediğimiz merkezler oluşturuyoruz. Aile
hekimine gidip ihtiyaçlarınızı görüyorsunuz. Bu şekilde oturulan
yerlerin kalabalıklığına göre, aile sağlığı merkezinin orta
noktasına Sağlıklı Yaşam Merkezi yapacağız. Aile sağlığına gittiniz
diyelim ki şeker hastalığınız var, size eğitim vereceğiz ya da gebe
okulumuz olacak. Aile sağlığı merkezimizden sağlıklı yaşam
merkezine servisle götürülecek. Diyetisyen, egzersiz
salonları,röntgen, ultrason imkanlarımız olacak. Size belki beden
eğitimi öğretmenleri size evde nasıl egzersiz yapacağınızı
anlatacaklar. Aşağı yukarı bine yakın Sağlıklı Yaşam Merkezi 2019'a
kadar tamamlanacak. Belki yüzde 10'u arsa sıkıntısından dolayı
bitmeyebilir. Bizim yatırım açısından hiçbir problemimiz yok, büyük
kentlerde arsa sıkıntımız var.
Yorumlar