Titanik

Titanik: Türkçe adıyla "Beyaz Yıldız" (White Star) şirketi tarafından 1911 yılında inşaa edilmiş ve daha ilk seferinde 15 Nisan 1912 günü buz dağına çarparak batmış dünyanın en büyük yolcu gemilerinden birisidir. 

 66.000 ton ağırlığında, 270 metre uzunluğunda, bünyesinde 900 mürettebat, 2500 yolcu bulunduran, içerisinde Türk Hamamı, yüzme havuzu, spor salonu, lüks ve orta sınıf mutfağı, restaurantları, 48 tane filikası, tenis kortu bulunduran devasa bir gemi olarak suya indirilen Titanik'in ikinci kaptanı; bu gemiyi tanrı bile batıramaz diyerek methiyeler düzmüştür. Fakat daha ilk seferi sırasında kuzey Atlantik bölgesinde deniz yüzeyinden küçücük görülen buz dağına çarpmış ve iki buçuk saat gibi bir zamanda sulara gömülmüştür. Yapımı tam iki yıl sürmüş, yapımı esnasında, 11.300 kişi görev almış, 1 yıl boyunca test edilerek 10 Nisan 1912 günü ilk seferine çıkmıştır. 159 kömür ve 29 buhar kazanı tarafından yürütülen gemi emsallerinin aksine hızlı ve güvenli bir yolculuk vadediyordu. Yapıldığı döneme göre çok lüks çok ihtişamlı ve zamanın en son teknolojisine göre dizayn edilmişti. Fakat bazı eksiklikler yok değildi. Örneğin geminin içinde mürettebatla birlikte 3500 kişi olmasına rağmen filika kapasitesi 1700 kişilikti. Sefere çıkacağı esnada uyarılmalarına rağmen inatla buzlu bölgeden geçmeye ısrar etmişler, bu durumda 1500 kişinin sonu olmuştur. Kazanın olduğu gece tabir edildiği gibi her şey üst üste gelmiş ve kaza kaçınılmaz bir hal almıştır. Ay yok, rüzgar sıfır, buz dağının su üstünde görünen kısmı çok küçük ve gözcülerin elinde dürbün yoktu. Saat 23.40 sularında Grand Banks açıklarında seyir halinde iken gözcü son anda çıplak gözle buz dağını fark etmiş fakat nöbetçi kaptana tarif yapamadan çarpma gerçekleşmiştir. Geminin sağ tarafı yırtılmış ve hızla su almaya başlamıştır. Geminin kaptanı Jhon Smith bilgilendirimiş ve kaptan tarafından hemen geminin boşaltılması talimatı verilmiş fakat yeterli filika olmadığından sadece kadınlar ve çocuklar boşaltılmıştır. Başta dediğimiz gibi her şey üst üste gelmiş, işaret fişeği atılmış, yakın gemilere sos sinyali gönderilmiş fakat yakınlarda ışıkları görülmesine rağmen hiç bir gemiden yardıma gelen olmamıştır. Bunun  sebebi Titaniğin telsiz sisteminin diğer gemilerde kullanılan sistemden farklı olduğu yönündedir. Geminin batıyorum çağrısını bir tek Beyaz Yıldız şirketine ait gemiler alabilmiş,bunlardan en yakında olan Mount Temple son hız Titaniğin verdiği koordinata varmış fakat koordinat yanlış verildiği için yanlış yere varılmıştır. Batış esnasında gemi ortadan ikiye bölünmüş, filikalara bindirilen 700 kişinin haricinde gemide kalanlar etrafa savrulmuş, kimi geminin içinde boğularak,kimi geminin anaforu ile dibe çekilerek, kimide soğuk sularda donarak can vermiştir. Toplam kaybın 1514 kişi olduğu sanılmaktadır. Battıktan sonra üzerine bir çok lanet söylentileri, bir çok efsaneler yayılmış ve yıllarca enkazı bulunamamıştır. 1985 yılında Robert Ballard tarafından yönetilen bir ekip tarafından 3657 metre derinlikte, iki parça halinde tespit edilmiştir. Normal bir dalışın mümkün olmadığı, özel donanımlı deniz altı araçlarla iki buçuk saat gibi bir zamanda inilebilen bir enkaz olan Titanik günümüzde hala gizemini korumaktadır. Tespit edildiğinde 73 yıldır su altında duran geminin bir çok eşyası ilk günkü gibi bozulmadan duruyor olması da ayrı bir anlam taşımaktadır. Bu eşyaların bir çoğu çıkarılarak sergilenmektedir. Fakat geminin su yüzüne çıkarılma çalışmaları sonuçsuz kalmıştır. 66.000 ton ağırlığı ve yarısının balçığa gömülmüş olması sebebiyle kaderine terk edilmek zorunda kalmıştır. Titaniğin hikayesi kısaca; üstün özellikli bir eserin, tabiat kurallarına yenik düşmesidir.