Necip Fazıl Kısa Kürek Sözleri

Bu nasıl dünya, hikayesi zor. Sevdiğini belli et. Gizlemek başkalarına fırsat vermektir.

Google Haberlere Abone ol
Necip Fazıl Kısa Kürek Sözleri

Necip Fazıl Kısa Kürek Sözleri

Bu nasıl dünya, hikayesi zor. Sevdiğini belli et. Gizlemek başkalarına fırsat vermektir.

Her ağızda, her telde fanilik diriltisi, sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı !!

Benim ayağımın altıda  müsait başımın üstü de nerede olacağını sen belirle 

Gökler ağlıyor, biz ağlamışız çok mu? Bize yobaz diyorlar, haberin yok mu?

Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti, iyi insanlar iyi atlara binip gitti.

Ey bir aileye bile  hükmedemeyen ilerici. Üç kıta ya, yedi denize hükmeden ecdadın mı gerici?

Uğruna ölmekse seni yaşatmak bin kere ölürüm de adına leke sürdürmem, gururdur namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım zalimi güldürmem!

Rabbim, rabbim , bu işin bildim neymiş Türkçesi; senin aşkın ateştir, ateşin gül bahçesi.

Geçti, istemem gelmeni, yokluğun da buldum seni; bırak vehmim de gölgeni, gelme artık neye yarar ?

Ölüm herkesin başına gelir, ama geç ama erken. Ya kazanırken, ya da kazandığını yerken.

Anladım işi sanat Allah'ı aramakmış,marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış.

Tövbe kapısı açık dediysek,yeni günahlara koşman mı gerek?

 Yusuf baştan aşağı iffet olduktan sonra, Züleyha baştan aşağı afet olsa ne yazar.

Arı bal yapar, fakat balı izah edemez. Ağaçtan düşen elma da arz cazibesi kanunundan habersizdir. 

Ne azap ne sitem yalnızlıktan.  Kime ne aşılmaz duvar bendedir. Süslenmiş gemiler geçer açıktan, sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var, havanlar dövemez merhem yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem, ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem, yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.

Ey müslüman, sana düşen nimet sadece çile. Uyumamak ve düşünmeye memur olmak. Bu çile kapısından erişilecek dünyayı bilseydin, yatağını ve yorganını satardın!

Ben ve nazım her zaman kavga etmişizdir ama biz hapishanede birbirimize ekmek vermiş insanlarız ey benim düşümdekiler nazım sevin demiyorum ama saygı duyun onun kadar Türkiye sevdalısı yoktur.

Bir kız öğrenciyi, başını örttüğü için tahsil hakkından mahrum etmek, istiklal savaşı başlarında ve Maraş'ta, düşmanlar tarafından başörtüsü çıkarılıp düşürüldüğü için başlayan milli şahlanışın ruhuna tükürmektir.

İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu.

Dün geçti bugünü düşünüyorum, yarın var mı? Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı?

Gönlüm ne dertlidir ne de bahtiyar; ne kendisine yar, ne kimseye yar, bir rüya uğrunda ben diyar diyar, gölgemin peşinden yürür giderim.

Ey gönül, gidenden ümidini kes! Kaçan bir hayale benziyor herkes, sanki kulağıma gaipten bir ses buluşmalar kaldı mahşere diyor.

Fikirde, sanatta, anlayışta, anlatışta, buluşta, tutuşta, dağıtış'ta, toplayış'ta ve nihayet yaşanmaya değer hayatın ölçülerini billurlaştırma işinde dünyanın en büyük adamı olmak isterdim; nefsim için değil de, sırf onun ümmetinden en hakir ferde düşen lıyakat payını ve üstünlük derecesini göstermek için.

Yüz daha versen yüz iman yüzler bilirim. Yokuşlara kardeş olan düzler bilirim. Dünya öküzün üstünde derler ama; dünyanın üstünde nice öküzler bilirim!

Yorumlar