Köçer: Türkiye kendi tarihinden ve yaralarından kaçan bir ülke
Atatürk Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen Kar kısa film festivali ünlü isimlerin ve çok sayıda dinleyicinin katılımıyla devam ediyor.
Atatürk Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi tarafından
düzenlenen Kar kısa film festivali ünlü isimlerin ve çok sayıda
dinleyicinin katılımıyla devam ediyor. Film Arası Dergisi Genel
Yayın yönetmeni Suat Köçer konuşmasında yerelliğe vurgu yaparak,
bugünü ve yarını anlamanın yolunun geçmişi bilmekten geçtiğini
ifade etti. Köçer, “Sinemanın Türkiye’de yüz yıldan fazla bir
geçmişi var. Fuat Özkınay’ın filmleriyle başladığı kabul edilir ama
aslında Osmanlı Devletinde de kılıç kuşanma merasimleri, Cuma
hutbeleri kayıt altında alınmıştır.” dedi.
Köçer, sinemanın 1960’lı yıllara kadar tiyatronun gölgesinde
kaldığını belirterek 90’lı yıllarda sinemanın durma noktasına
geldiğini ve çok kötü dönemler geçirdiğini söyledi. Köçer, yeni
dönem Türk Sinemasıyla ilgili olarak, “Sinemanın yurt içi ve yurt
dışı macerası var. Yurt içi macerası, komedi Avrupa tarzı filmler
çekilmeye başladı. Zaman zaman tökezlemeler oldu. Kendi acılarından
dramlarından yeterince yararlanmadılar. Türkiye, kendi tarihinden,
kendi yaralarından kaçan bir ülke. 100 yıllık olduğu söylenen
sinemamızın batıdan devşirildiğini batı tekniğini kullandığını
görüyoruz. Herkes kendi kültüründen yararlanarak işler yaparsa
sinemamızın, kendi kültüründen besleneceğini görürüz.” ifadelerini
kullandı.
PARLAK: BÜTÇE VE EKİP YETERSİZLİĞİ EN BÜYÜK SORUN
AÜ eski mezunlarından Cihat Parlak ise konuşmasında, Türkiye’de
Hollywood tarzı filmlerin çekilmeme sebebinin bütçe ve ekip
yetersizliğinden kaynaklandığını ifade etti. Parlak, “Biz asla
Amerikan, Alman ya da Fransız sineması değiliz. İyi bütçelerle iyi
zamanlarla kendi kültürümüzü yansıtan filmler çekeceğimize
inanıyorum.” dedi. İşler güçler, Leyla ile Mecnun ve Kardeş Payı
gibi dizi filmlerin efektlerini yaptıklarını belirten Parlak daha
sonra öğrencilerin sorularını yanıtladı.
CİHAN
Yorumlar