Altın Portakal ödüllerini ödemeyen Akaydın değil, Türel'miş

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in, Altın Portakal Film Festivali'nin İstanbul Çırağan Sarayı'nda yapılan basın toplantısında sarf ettiği, önceki yönetimin ödül paralarını ödemediği yönündeki iddiasına eski başkan Mustafa Akaydın'dan cevap geldi. Ödüllerin festival yönetmeliği gereği 31 Mart'ta ödenmesi gerektiğini, seçimlerin ise 30 Mart 2014'te yapıldığını hatırlatan Akaydın, "Sen onu 4 aydır ödememişsin, ödenmesi gereken zamanda. Şimdi de diyorsun ki 'çok utanıyorum', belediye yönetimi bu ödül parasını bile ödememiş diye." dedi. Akaydın, Türel'e ödül paralarını ödemesi için belediye kasasında 18 milyon lira nakit para ile 60 milyon lira kredi bıraktığını dile getirdi.

    CHP İl Seçim Komisyonu'nun basın toplantısına katılan eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, hakkındaki iddialarla ilgili sorulara cevap verdi. Bir yerel gazetede çıkan ve hakkında yolsuzluk iddiaları içeren yayınları, ateşi eliyle tutmak istemeyenlerin maşa kullanmasına benzeten Akaydın, bu yayınların arkasında Menderes Türel'in olduğunu iddia etti. Beş sene önce belediye başkanı seçildiğinde, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden önceki üç aylık Büyükşehir Belediyesi temsil ve ağırlama giderleriyle ilgili suç duyurusunda bulunduğunu aktaran Akaydın, "Bundan dolayı çok büyük öfkeleri var. Söylediklerinin hiçbir ciddiyetle bağdaşır değeri yoktur. Bunun arkasında sayın Türel olduğu kesin." iddiasında bulundu.

    Hakkındaki iddialara cevap verirken, Altın Portakal Film Festivali'nin İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında AK Partili Menderes Türel'in dile getirdiği 'Benden öncesi yönetim ödül paralarını bile ödememiş' iddiasına Akaydın şu karşılığı verdi: "Altın Portakal'ın ödül yönetmeliğini açın bakın, ödül 31 Mart'ta ödenir. Seçim 30 Mart'ta yapıldı. Ben de belediyenin kasasında etik olarak hiç dokunmadığım 18 milyon lira nakit para, üstelik de hiç kullanmadığım, meclisten geçirdiğim 60 milyon lira krediyi belediye başkanına bıraktım. Sen onu 4 aydır ödememişsin, ödenmesi gereken zamanda. Şimdi de diyorsun ki 'çok utanıyorum belediye yönetimi bu ödül parasını bile ödememiş' diye."

    TÜREL PERSONELİ YÜZDE 122 ARTIRMIŞ

    Büyükşehir Belediyesi'nin personel sayısının kendi döneminde dört binden 8 bine çıkması ve son 5 yılda 475 milyon lira maaş ödenmesiyle ilgili iddiaya da değinen Akaydın, "Bekir Kumbul zamanında bin 877 idi belediye işçisi. Sen 4 bin 175'e çıkarırken, yüzde 122 artış yapmışın. Niye yapmışın bunu?" diye sordu. Dönemindeki personel artışını; üretim tesisleri kurmalarına, ASMEK'lerin sayısını artırmalarına ve insan gücü gerektiren sosyal belediyecilik yapmalarına bağlayan Akaydın, şöyle devam etti: "Türel bu mantıktan bakıyorsa bütün personeli işten çıkarsın. 470 milyon değil senede 1 milyar kar et. Tek başına otur, personelsiz olarak belediyeyi idare et. Bir de Bekir Kumbul'dan aldığını niye artırdığının hesabını ver ki samimi olduğuna inanalım. Seçim öncesi SMS'lerle 80 bin kişiye belediye başkanı olduğunda iş vereceği vaadinde bulunmuştu. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. İşten bir sürü adam attı ama merak etmeyin kendi yandaşlarını da yavaş yavaş işe alıyor. Eminim bu kenti yönetmek için 8 bin değil, 10 binin üstünde personel noktasına gelmezse 5 sene sonra bu şehri yönetemez."

    ÜÇ AY SONRA DOĞURACAK MEMURU DA SÜRMÜŞLER

    CHP İl Başkanı Devrim Kök de Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan sürgün olaylarına değinerek, Menderes Türel'in göreve geldiği günden beri asgari ücretle çalışan insanların ekmeğiyle oynadığını savundu. Bir belediye başkanının A Takımı adı verilen, kendisine yakın bir ekiple çalışmak istemesinin doğal olduğunu ifade eden Kök, "İşçi memurdan ne istiyorsun? İşini yapmayan herkesi gönderebilirsin. CHP zamanında biz insanları iş yapan, yapmayan olarak ayırdık. Doğal olan budur. O dönemde hiçbir AKP'li 'sürgüne gönderdiler, ekmeğimle oynadılar' diyemez. Bunları görmekten üzülüyoruz, sıkılıyoruz. Bu bir vicdan meselesi. Hamile, doğumuna üç ay kalan bir memuru İbradı'ya sürmenin nasıl açıklaması olabilir ki?" şeklinde konuştu. Antalya'nın uzak ilçelerine sürgün edilen belediye personelinin ailelerinin parçalanma riski yaşadığını da ileri süren Kök, "Her fırsatta İslam inancını ağzından düşürmeyen AKP, bir yuva yıkmak günahların en büyüğüdür." dedi.

    Gazetecilerin, CHP'den seçilip AK Parti'ye transfer olan meclis üyeleriyle ilgili sorularına da muhatap olan Devrim Kök, şu cevabı verdi: "Onlar siyasi yaşamını çok kötü şekilde noktaladılar. AKP içinde Milli Görüş geleneğinden gelmeyen hiç kimse, belli noktalara sadece geçici olarak gelir ve yok olup gider. Sayısal aritmetiği ele geçirmek adına yapılan bir hamledir. Yarın işleri bittiği zaman onları da kullanıp siyasetin çöplüğüne atacaklardır. Kendilerine yazık etmişlerdir."

    ANSAN'IN BOŞALTILMASI

    Kalekapısı'nda, Antalyalı sanatçıların buluşması noktası ANSAN'ın Büyükşehir Belediyesi tarafından ellerinden alınmak istenmesini de eleştiren Kök, konuyla ilgili şunları söyledi: "Bu anlayış aslında Menderes Türel'in zihniyetine, dünya görüşüne 'cuk' diye oturuyor. Nedeni de şudur: Sanatın ve sanatçının dostu olmayan, ideolojilerinden arınamamış, her şeye ideolojik pencereden bakan, 'ben ve öteki' temelinde siyaset yapan bir büyükşehir belediye başkanı sanatçıları da elbette ki anlayamayacaktır. Halbuki orası Antalya'nın bir zenginliğiydi. Gerekçeleri sanatçılarımızın düzenli ödeme yapamayışıymış. Sanatçıların durumu belli. Düzenli ödeme yapılmasa ne olur? Her şeyi idare eden büyükşehir belediye başkanı bunu idare edemiyor mu? Bir şekilde gereği yapılır. Bizler sanatçıların düzenli ödeyemediği o parayı CHP olarak biz ödemeye hazırız. Sanatçılarımızın yanındayız. Bu anlayıştan bir an önce geri dönsünler. Sanata lay lay lom diyen bir büyükşehir belediye başkanının yapacağı uygulama da budur elbette."

    Kök, sanatçıların elinde alınacak yerin bir AK Parti yandaşına verilerek kafeterya olarak işlettirileceğini de ileri sürdü. CİHAN