"Almanya’da yetişen Türk çocukları kültürlerini Karagöz’le tanıyabilir"

Sosyal pedagog Dieter Sirringhaus ve Jürgen Steiert, sahneledikleri ‘Kukla Olimoiyadı’ adlı oyunda Karagöz’e de yer verdi. Pfiffikus adlı kukla tiyatrosunun Alman halkına ülkedeki kültürel çeşitliliği küçük yaşlardan itibaren yansıtmak...

Google Haberlere Abone ol
"Almanya’da yetişen Türk çocukları kültürlerini Karagöz’le tanıyabilir"

Sosyal pedagog Dieter Sirringhaus ve Jürgen Steiert, sahneledikleri ‘Kukla Olimoiyadı’ adlı oyunda Karagöz’e de yer verdi. Pfiffikus adlı kukla tiyatrosunun Alman halkına ülkedeki kültürel çeşitliliği küçük yaşlardan itibaren yansıtmak için sahneye koyduğu ‘Kukla Olimpiyadı’ adlı oyun büyük beğeni topluyor. Tiyatro olması gerekeni yaptığı halde görenleri şaşırtıyor. Sebebi ise oyunda Rus, İtalyan ve Alman kuklaların yanı sıra Karagöz de rol alması.

Tiyatro,Villingen-Schweningen’de sosyal pedagog Dieter Sirringhaus ve Jürgen Steiert tarafından yönetiliyor. Karagöz’ün de oynadığı ‚Kukla Olimpiyadı’nda Rus, İtalyan, Alman kuklalar bir olimpiyat düzenliyor. Her kukla kendi ana dilinde konuşuyor. Hiçbiri birbirinin dilini anlayamadığı için anlaşamıyorlar. Oyunun sonunda Rus-Alman ve Karagöz arkadaş oluyor.

Sosyal pedagog Sirringhaus, Almanya’da yetişen Türk çocuklarının uyum problemi olmadığını söylüyor. Sirringhaus “Çocuklara farklı dilleri konuşan kişilerle de arkadaş olmayı öğretmek gerekiyor. Küçük çocuklarda farklılıklar sorun teşkil etmese de büyüdükçe farklılıklar gençleri birbirinden uzaklaştırabiliyor.” diyor. Karagöz ve Hacivat’ı çok iyi tanıyan Sirringhaus,: “Yetmişli yıllarda Türkiye’ye gidilmez derlerdi. Buna rağmen gittim. Türkiye’de gitmediğim şehir kalmadı. Gördüğüm en güvenli ülke Türkiye.” dedi.

Sirringhaus, otuz yıldır kukla tiyatrosu yöneten ikili genellikle okul, dernek ve çocuk şenliklerinde gösteri yapıyor. Camilere de davet edildiklerini söyleyen Sirringhaus, Türk derneklerinden talep geldiği takdirde Türkçe kukla oyunları da oynayabileceklerini söylüyor. Türk çocuklarını Karagöz’le buluşturmak isteyen Sirringhaus, “Almanya’da yetişen Türk çocukları Karagöz’ü tanımıyor. Türkçe kukla oyunlarıyla çocuklar kültürlerini unutmaz. Çocukların kökenini unutmaması çok önemli.” diyor.

Sirringhaus kukla oyunlarını çocuk eğitiminde önemli bir araç olarak görüyor. Çocukların kukla oyunlarıyla önemli konuları kolay bir dilde öğrendiğini anlatan sosyal pedagog, “Kuklanın söylediği sözler 12 yaşından küçük çocuklar tarafından ciddiye alınıyor.” şeklinde konuşuyor. “Tiyatronuz için neden Hacivat’ı değil de Karagöz’ü seçtiniz?” sorusuna sosyal pedagog Jürgen Steiert şöyle cevap veriyor: “Karagöz’ün gözü pek. Her şeyi söylüyor. Hacivat ona göre daha yumuşak huylu. Belki ileride Hacivat’ı da oynatırız.”

CİHAN

Yorumlar