"Kalandar Soğuğu" isimli film 16 Eylül'de vizyonda

- Yapımcı-yönetmen Tunç: - "Kalandar Soğuğu, film olarak memleket evlatlarının, kendi gök kubbeleri altında sanatta da yapacakları uyanışın başlangıcıdır" - Star gazetesi kültür-sanat editörü Acar: - "Türk sinemasının bu filmle yeni ve umut vadeden bir yönetmen kazandığını düşünüyorum"

Google Haberlere Abone ol
"Kalandar Soğuğu" isimli film 16 Eylül'de vizyonda

İSTANBUL (AA) - Yönetmenliğini Mustafa Kara'nın üstlendiği "Kalandar Soğuğu" isimli film, 16 Eylül'de sinemaseverlerle buluşacak.

Mustafa Kara'nın yönettiği, TRT'nin ortak yapımcısı olduğu, dünya prömiyerini Tokyo'da gerçekleştiren ve katıldığı ulusal ve uluslararası festivallerde birçok ödül alan "Kalandar Soğuğu" isimli filmin basın gösterimi Beyoğlu Sineması'nda gerçekleşti.

Gösterimin ardından AA muhabirine açıklamada bulunan yapımcı-yönetmen Nazif Tunç, filmin doğa- insan arasındaki ezeli var olma kavgasını sarsıcı gerçeklikle, yalın inandırıcılıkla başarıyla yansıttığını söyledi.

Tunç, filmin akıllardan çıkarılamayacak bir eser olduğu yorumunu yaparak, şunları söyledi:

"Film, insanın hangi çevrede olursa olsun, kuş uçmaz kervan geçmez dağ başında da da olsa modern gökdelenlerde de olsa işiyle kendini göstermek güdüsü, var olmak mücadelesi üzerinde duruyor. Onca çabanın, uğraşın bitti dendiği, ipin koptuğunu sandığımız yerde hayatın ve iyiliğin yeniden başladığını göstermesi bakımından da insan için yeni umutlar aşılıyor."

Yönetmen Mustafa Kara ve ekibinin, Türk sinemasına sevinç ve kıvanç yaşattığı düşüncesini paylaşan Tunç, "Dış ülkelerdeki festivallerde aldıkları ödüllerle de haklı bir başarının sonuçlarını aldılar. Kalandar Soğuğu, film olarak memleket evlatlarının, kendi gök kubbeleri altında sanatta da yapacakları uyanışın başlangıcıdır." diye konuştu.

- "Bir sonraki Mustafa Kara filmini bekliyorum"

Sinema yazarı Yeşim Tonbaz Güler ise filmin önemli kurumlar tarafından da desteklendiğine dikkati çekerek, "Tamamen kurmaca olan filmi izlediğinizde tamamen belgesel izliyormuş gibi hissediyorsunuz, yani tüm detaylarıyla ustalıkla yazılmış bir senaryoda, gerçek bir Karadenizli ailenin evine misafir olmuş hissine kapılıyorsunuz." ifadelerini kullandı.

Film boyunca dağın başında ama uçurumun kenarında olmanın sonsuz genişliği ve uçsuz dibe vuruş stresinin hissedildiğini aktaran Güler, izleyicinin tek göz odada yaşayan aile üyelerinin sıkışmış muhabbetiyle yoğrulduğunu dile getirdi.

Yeşim Tonbaz Güler, filmin bir kendini gerçekleştirme hikayesi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Tüm çetin şartları silik bir dağ adamının inancında bütünleştirmenin hikayesi demek daha doğru belki de. Öyle ki taşradan anlatılan bir modern zaman hikayesi. Karakterleriyle, mekan kullanımı ve hikaye oluşturmadaki incelikli anlatımıyla oldukça gerçekçi bir film. Ben şimdiden bir sonraki Mustafa Kara filmini sabırla bekliyorum. Sabırsızlık diyemiyorum zira Kalandar Soğuğu'ndan çekiniyorum."

- "Türk sineması için yeni bir ses"

Star gazetesi kültür sanat editörü Bedir Acar ise yönetmenin ilk uzun metrajı olan filminin vizyona girecek olmasından mutluluk duyduğunun altını çizerek, "Gişede başarılı olur olmaz bilemem ancak Türk sineması için yeni bir ses, yeni bir soluk. Ağırbaşlı ve bir ilk filmden beklenmeyecek derecede inceliklerle, metaforlarla örülü bir film." dedi.

İnsanın karanlığın ve çıkışsızlığın ortasında kaldığını hissettiği zamanlar olabileceğine işaret eden Acar, şöyle konuştu:

"Ancak gecenin en karanlık anı aydınlığa en yakın an olabilir... İşte film, sabrın ardından gelecek olan bu selameti slogana kaçmadan, usta isi bir senaryo ve yönetmenlik eşliğinde, olağanüstü emeklerle kotarıldığı her karesinden belli olan bir yapım. Türk sinemasının bu filmle yeni ve umut vadeden bir yönetmen kazandığını düşünüyorum. Evet biraz uzun bir film ancak sabırlı seyircinin damağında hoş ve unutulmaz tatlar bırakan da bir film."

Yeni Şafak gazetesi sinema yazarı Suat Köçer de filmin hikaye, senaryo, teknik özellikler ve oyunculuklarıyla son derece özenli ve olgun bir yapım olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"İnsan ve doğa ilişkisini derinlemesine yansıtırken bireyin toplumdaki yerine dair de esaslı yorumlar barındırıyor. Bir yandan ana karakterin kendi içsel yolculuğunu derinlemesine ele alırken, öte yandan da kahramanların kendi aralarındaki bağları etkileyici bir biçimde tartışmayı başarıyor. Tekniği adına söylenebilecek çok şey var. Görüntü yönetiminde eşine az rastlanır bir başarı yakalanmış. Karadeniz’in doğal güzellikleri tüm ihtişamıyla kendisini gösterirken, karakterlerin tabiatla ilişkilerini yansıtan sahneler de usta işi."

Filmin ışık, ses ve mekan kullanımının başarılı olduğuna vurgu yapan Köçer, oyunculuklardaki doğallığın yanı sıra, hemen her aşaması özenle düşünülen diğer teknik özellikleriyle kusursuz bir atmosfer oluşturulduğunu ifade etti.

Köçer, filmin ve yönetmenin yurt içi ve yurt dışında aldığı ödülleri ziyadesiyle hak ettiğini söyleyerek, "Kalandar Soğuğu’nu 2015’in 'En İyi 10 Filmi' listeme almıştım. Bence uzun yıllar ‘en iyiler’ listesinde görmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Film, 16 Eylül'de İstanbul’da 7, Ankara'da 1, Trabzon’da 2 sinema salonunda gösterime girecek. Kalandar Soğuğu, Eylül'ün son haftası Bursa, Ekim'de ise Eskişehirli sinemaseverlerle buluşacak.

- Film hakkında

Kalandar Soğuğu, 28. Uluslararası Tokyo Film Festivali'nde "En İyi Film" ve "En İyi Yönetmen", 52. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde Uluslararası yarışmada "En İyi Erkek Oyuncu" ve "En İyi Müzik" ödülü, ulusal yarışmada "En İyi Kadın Oyuncu" ve "Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü", Festival Premiere Plans'de jüri özel ödülünü kazandı.

İstanbul Film Festivali'nde "En İyi Yönetmen", "En İyi Erkek Oyuncu", "En İyi Kurgu" ve "En İyi Görüntü Yönetmeni" ödüllerini alan film ayrıca, Rode Tulp Film Festivali'nden "En İyi Yönetmen" ödülüyle geri döndü.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Dairesi desteğinin yanı sıra Avrupa'nın önemli sinema fonlarından biri olan Eurimages tarafından desteklenen filmde, Haydar Şişman, Nuray Yeşilaraz, Hanife Kara, İbrahim Kuvvet ve Temel Kara rol aldı.


Yorumlar