MÜSİAD büyüme rakamlarını değerlendirdi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, bugün açıklanan 2015 yılı büyüme rakamlarının genel anlamda bir durgunluk içerisine giren küresel ekonomide dikkate değer bir performansa işaret ettiğini belirtti.

Olpak, 2015 yılı büyüme rakamlarını değerlendirdi. Yılın 4. çeyreğindeki yüzde 5,7'lik pozitif büyümeyle 25 çeyrektir süren bir istikrardan söz edebileceklerini dile getiren Olpak, "2015 yılı, özellikle de yılın 2. ve 3. çeyreği kritik dönemlerdi. Hatırlarsanız birçok sorun üst üste gelmişti. İki seçim arasında yaşanan siyasi belirsizlik ortamında piyasalarda hareket azalmış, yatırımlar genel anlamda yavaşlamış, hatta özel sektör yatırımlarında yüzde 2,1’lik azalma yaşanmıştı. Ekonomi, belirsizlik sevmez. Bu belirsizliğe bir de devletin mücadele ettiği terör örgütleri ve Paralel Devlet Yapılanması eklenince, hemen kötümser senaryolar yazılmaya başlanmıştı. İşte bu olumsuz etkenlere rağmen, yılın genelinde yüzde 4 oranını yakalamak Türkiye için dikkate değer bir başarıdır." ifadesini kullandı.

Nail Olpak, bu başarıyı konjonktürel bağlamıyla sınırlamanın doğru olmadığını aktardı. G20 ülkelerinin 2015 büyüme oranı sıralamasında Türkiye'nin Hindistan, Çin ve Endonezya’nın ardından 4. sırada yer aldığını kaydeden Olpak, Türkiye'nin sıralamadaki yerinin bir önceki yıla göre 3 basamak daha yukarıda olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin büyüme oranının, yüzde 3,2 olarak açıklanan G20 ortalamasının da üzerinde yer aldığını aktaran Olpak, bu bakımdan, bugün açıklanan rakamların ülke ekonomisi adına sevindirici kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bugün açıklanan 2015 yılı büyüme rakamlarının genel anlamda bir durgunluk içerisine giren küresel ekonomide dikkate değer bir performansa işaret ettiğini belirten Olpak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "4. çeyrek, bize kalırsa temposu giderek yeniden hızlanmaya başlayacak bir yürüyüşün ilk adımı sayılabilir. Biz MÜSİAD olarak, yeni ekonomik hikayeyi birlikte yazmayı önermiştik. Bu yeni hikaye için hazırladığımız önerileri, beklentileri ve öngörüleri de hükümetimize sunmuştuk. Özellikle Türkiye ekonomisinin yüzde 99,8’ini teşkil eden KOBİ’lerin gelişimi için atılması gereken adımlara vurgu yapıyoruz. Bir yapı ne kadar enine temellenirse o kadar sağlamdır. Bu denklem, ekonomik yapılar için de geçerlidir. Ekonomik mimaride gökdelen holdingler bulunabilir fakat genel manzarayı KOBİ’ler oluşturur. Dolayısıyla KOBİ’lerin kuvveti, direnci ve esnekliği, ekonomilerin temel dayanaklarını teşkil eder. Bu nedenle KOBİ’lere yönelik iyileştirici politikalar hayata geçmeye başlar başlamaz bunun meyvelerini alacağımızı düşünüyoruz. Hükümet ve STK'ların iş birliği ülke ekonomisini daha ileriye taşıyacak. Bundan sonrası için daha umutlu olmak aşırı iyimserlik sayılmamalı. Çünkü önümüzde seçimsiz geçecek 4 sene var."