Zaman muhabirinin gözaltına alınmasına tepki yağdı

AK Parti’nin Sarıyer’de düzenlediği mitingde fotoğrafını çektiği gerekçesi ile şikayette bulunarak Zaman Muhabiri Derviş Genç’i gözaltına aldıran Başbakan’ın danışmanı Mustafa Varank’a tepki yağdı. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, ülkede basın özgürlüğünün kalmadığını söyledi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ise gazetecinin görevini yapmasının engellenmesini kınadı.

Basın tarihine kara bir leke olarak geçecek olayla ilgili konuşan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, “Başbakan gazetecilerle uğraşmayı bırakıp ülkeyi yönetmeye bakmalı. Yani kendisine hizmet etmeyen herkesi düşman bilen ve hasmane tutum içinde davranan bir insan o ülkeyi yönetemez. Çok yanlış bir davranış. Kamusal alanda görev yapan gazeteciyi engellemek ancak demokrasilerde mümkün değil. Ancak diktatörlüklerde olur. Basın özgürlüğü kalmadı Türkiye'de artık söz etmiyoruz bile. Basın özgürlüğü bu ülkede özde değil sözde. Bulunduğumuz Türkiye'de konum itibariyle zaten 154'üncü sıradayız.” ifadelerini kullandı.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ise “Kamuya açık alanda gazetecilik faaliyetini yerine getiren bir meslektaşımızın Başbakanın danışmanlarından Mustafa Varank'ın şikâyeti üzerine gözaltına alınması kabul edilebilir bir durum değil. Burada bir gazetecinin çalışması engelleniyor. Bu tür durumlar ve toplumsal olaylarda muhabirlerin işini kamu görevlileri tarafından çok güçleştiriliyor. Dolayısıyla bu tavrı özellikle belli muhalif gazetelere yönelttirilmesi de ayrı bir sıkıntı. Biz Gazeteciler Cemiyeti olarak bu tür davranışları kınıyoruz. Başbakanın danışmanının şikâyetiyle göz altına alınması ayrı bir şey. Çalışması engelleniyor. Bu tür durumlar toplumsal olaylarda muhabirlerin işini çok güçleştiriyor. Dolayısıyla bu tavrı özellikle belli muhalif gazetelere yönelttirilmesi de ayrı bir sıkıntı. Biz Gazeteciler Cemiyeti olarak bu tür davranışları kınıyoruz.” Şeklinde konuştu.

Baskılarla Milliyet’teki görevinden uzaklaştırılan Gazeteci-Yazar Derya Sazak da, yaşananlarla ilgili şunları söyledi: “Bir muhabir, foto muhabiri görevini yapıyorsa bu çok saçma yani, gözaltına alınması, salt görevini yapmışsa böyle bir şekilde o muhabiri göz altına almak yanlış bir şey, bir gazetecinin açık alanda çektiği bir fotoğraf yüzünden göz altına alınması olacak şey değil. Yani sizi rahatsız eden bir fotoğrafı çeken bir foto muhabiri polise şikayet edip göz altına aldırmak siyasi gücü de kötüye kullanmaktır. Eğer sadece resim çektiği için başına geldiyse , böyle bir saçmalık olmaz diye düşünüyorum. Orası özel bir alan değil, kürsüde ya da mitingde ise canı sıkılan keyfi kaçan her kimse, politikacı ya da onun danışmanı, böyle bir keyfiyeti olamaz yani. Foto muhabir ya da gazeteci muhabir işini yapmak amacıyla orada bulunuyor. Evinin kapısından çıkarken ya da ne bileyim, piknikte ya da alışverişte, AVM'de çekilen bir fotoğraf değil ki yani. Gazeteci görevini yapıyor. Kabul edilemez. Zaman zaman böyle tuhaflıklar başlandı, geçen gün İzmir'de bir kadın otururken Başbakana işaret yaptı diye göz altına alındı. Yani canı sıkılan danışman gazeteciyi benim resmimi çekiyor diye şikayet edip göz altına aldıracaksa bu bir gücün kötüye kullanılmasıdır. İster danışman, ister aday ya da milletvekili veyahut Başbakan olması önemli değil.”
CİHAN