Yol kenarında yetiştirilen bitkilerdeki kadmiyum düzeyi yüksek çıktı

Sakarya Üniversitesi'nde (SAÜ) yapılan bilimsel bir çalışma, taşıt trafiğinin yoğun olduğu kara yolları yakınındaki alanlarda yetiştirilen bitkilerdeki kadmiyum düzeyinin yüksek olduğunu ortaya koydu. Ekosistemde en tehlikeli ağır metal...

Google Haberlere Abone ol
Yol kenarında yetiştirilen bitkilerdeki kadmiyum düzeyi yüksek çıktı

Sakarya Üniversitesi'nde (SAÜ) yapılan bilimsel bir çalışma, taşıt trafiğinin yoğun olduğu kara yolları yakınındaki alanlarda yetiştirilen bitkilerdeki kadmiyum düzeyinin yüksek olduğunu ortaya koydu. Ekosistemde en tehlikeli ağır metal kirleticilerinden biri olan kadmiyum ve bileşenleri, böbrekler ve karaciğerde birikerek yüksek tansiyon, akciğer kanseri, kemik erimesi ve kansızlık gibi önemli rahatsızlıklara neden olabiliyor.

SAÜ Fen Bilimleri Enstütüsü'nde ulaşımdan kaynaklanan hava kirliliğinin bitkiler üzerindeki etkisinin belirlenmesine yönelik yapılan tez çalışmasında, kara yoluna yakın tarım alanlarında yetiştirilen bitkilerdeki kadmiyum düzeyinin yüksek olduğu saptandı. Çalışmada, ağır vasıta araçlarının ve yük taşıtlarının yoğun olarak kullandığı D-100 kara yolunun yakınındaki tarım arazilerinde yetiştirilen ceviz ve ayva ağaçlarının yapraklarındaki kadmiyum ve nikel düzeyleri araştırıldı.

Örnekler, ağaçların yola bakan taraflarındaki dallardan toplandı. Araştırma alanında, araç sayımı ve ortalama günlük araç sayısı hesaplandı.

Yapılan analizler sonucunda kara yoluna en yakın ve eğimli bölgelerde kadmiyum birikiminin en üst seviyede olduğu, nikel birikiminin ise kadmiyuma göre düzensiz bir dağılım gösterdiği sonucuna ulaşıldı. Çalışma alanında seçilen numuneler üzerinde kadmiyum birikiminin kara yolundan uzaklaştıkça azaldığı tespit edildi.

SAÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saim Özdemir, kadmiyumun, civadan sonra doğadaki en tehlikeli element olduğunu söyledi. Düşük dozlarının dahi canlılarda toksit etki yaptığını kaydeden Özdemir, "Bitkide birikip gıdalarla bünyemize alıyoruz. Vücuda girince bir daha atılmıyor." dedi.

Avrupa'da egzoz gazlarının etkisini azaltmak için otoyol kenarlarına bariyerler yapıldığını ifade eden Özdemir, şunları söyledi: "Egzoz gazlarının etkisini azaltmak ve çevreye yayılmasına engel olmak için yol kenarları bariyerlerle kapatılıyor. Gürültü önlemek amaçlı da kullanılıyor. Bariyerler sayesinde çinko, kadmiyum, kurşun gibi zararlı elementlerin yukarı çıkması engelleniyor. Yola düşüyor. Yağmur suları da arıtılıp öyle dışarı veriliyor. Dolayısıyla etkileri azaltılıyor."

SAÜ'de yapılan bir diğer çalışmada, taşıt trafiğinin yoğun olduğu alanların yakınındaki meralarda otlatılan ineklerin sütlerindeki kurşun düzeyinin, Türk Gıda Kodeksi standartlarının iki kat üzerinde olduğu ortaya çıkmıştı.

CİHAN

Yorumlar