"Yoğun bakım hizmetleri tehdit altında, 26 bin yatağa sadece 208 uzman bakacak"

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, yoğun bakım hizmetlerinin tehdit altında olduğunu belirtti. Yoğun bakım uzmanı sayısının yetersizliğine karşı günden güne artan yoğun bakım hizmetlerinin artmasının sağlıkta...

Google Haberlere Abone ol
"Yoğun bakım hizmetleri tehdit altında, 26 bin yatağa sadece 208 uzman bakacak"

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, yoğun bakım hizmetlerinin tehdit altında olduğunu belirtti. Yoğun bakım uzmanı sayısının yetersizliğine karşı günden güne artan yoğun bakım hizmetlerinin artmasının sağlıkta önemli bir krizin yaklaştığının habercisi olduğunu anlatan Ünal, “TBMM’deki Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na göre Türkiye'deki yaklaşık bin 500 sağlık kuruluşundaki yaklaşık 26 bin yatağa 208 yoğun bakım uzmanının bakması gerekecek. Bu madde yeniden düzenlenmeli. Yasa tasarısı bu hali ile yoğun bakım hizmetlerindeki sorunu çözmekte yetersiz kalır.” dedi.

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal ve Türk Anesteziyoloji ve Reanimason Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan Alkış; TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nda görüşülen, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Yasa taslağının 20. maddesinden, konu ile alakalı başta Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Göğüs Hastalıkları ana dalları olmak üzere tüm ilgili ana dal uzmanlarının yararlanacağını belirten Türk Anesteziyoloji ve Reanimason Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan Alkış, “Bu hali ile yasalaşması ileriye yönelik olarak yoğun bakım yan dal uzmanlık alanının teşviki ve yeterli uzmanlık sayılarına ulaşılabilmesi açısından önemlidir. Ancak yasa tasarısının 21. Maddesi bu hali ile pratik anlamda işlevsiz bir madde haline gelmiştir. Bu maddeye göre, yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi almak üzere başvuruda bulunacak uzmanlar ortalama olarak 38 yaş üzerinde olan ve bu konuda yoğun bakımlarda aktif olarak çalıştıklarını belgeleyebilen uzmanlar olacaktır. 38 yaş altında olan ve yoğun bakımda çalışmakta olan uzmanların bu yasa maddesinden faydalanmaları söz konusu değildir. Bu maddeye göre, yoğun bakım yan dal uzmanlığına başvuracak değişik ana dallardan uzmanların 3 yılı eğitim hastanelerinde geçmiş olmak şartı ile en az 5 sene ile yoğun bakım ünitelerinde çalıştıklarını ispatlamaları gerekmektedir.” diye konuştu.

Yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitimi alacakların, 3 sene süre ile eğitim hastanelerinde çalışmaları yeterli olduğunu vurgulayan Alkış, “Uzun sürelerdir ülkemizde değişik kademelerde yoğun bakım hizmetlerini yürütmekte olan değişik uzmanlık ana dalından gelen hekimlerin 3 yılı eğitim hastanesinde olmak üzere, 5 yıl süre ile yoğun bakımlarda çalışıyor olmasını beklemek eşitlik ilkesinin veya kazanılmış hakların yok edilmesi anlamına gelmektedir. 38 yaş üzerindeki uzmanlar ile ilgili kısıtlamanın yanı sıra bir imtihan ile sınırlamanın olması bu haktan yararlanmayı düşüneceklerin sayısının 150-200’ün altında kalacağını düşündürmektedir. Yaş sınırlaması ve imtihanın getirdiği sınırlamalara ek olarak yan dal uzmanlık hakkı kazanacak olanların 2 yıl daha devlet hizmeti yükümlülüğü yapması gerekmektedir. Bu durumda mevcut konumlarının kaybı, aile bütünlüğü ile alakalı problemler, çocuklarının eğitimi, şu anda çalışmakta oldukları hastanelere ve konumlara geri dönme olasılığının olmaması gibi nedenler ile kabul edilmesi mümkün olan bir durum değildir. Diğer taraftan, bu haktan yararlanması beklenilen değişik uzmanlık alanından gelen hekimlerin, aslında 27 Ocak 2012 tarih ve 253 sayılı TUK kararı mağduru oldukları, bu karara göre yan dal uzmanlık belgesi alan 208 kişi ile aynı haklara sahip olmaları gerektiği ortada iken bu şekilde bir uygulama ile karşı karşıya kalmaları mağduriyetlerini artırmanın yanı sıra küskünlüklerini ve bu alanda çalışma şevklerini tamamen yok etme potansiyeline sahiptir.” şeklinde konuştu.

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE BİN 500’DEN FAZLA UZMAN GÖREV YAPIYOR

Ülkede mevcut olan bin 458 sağlık kuruluşunun bünyesinde 2 bin 599 erişkin yoğun bakım ünitesi ve toplam 16 bin 651 erişkin yoğun bakım yatağı bulunduğunu anlatan Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, “Pediatri ve yeni doğan yoğun bakım üniteleri de dahil edildiğinde toplam yoğun bakım yatağı sayıları 26 bin düzeyine ulaşmaktadır. Sağlık Bakanlığı kaynaklarına göre erişkin yoğun bakım ünitelerinde bin 500’den fazla (1172’si Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı olmak üzere) meslektaşımız tam zamanlı olarak çalışmaktadır. Bu yoğun bakımlardaki hizmetlerin 24/7 ilkesi ile devam ettirilebilmesi amacı ile çok daha fazla sayıda farklı uzmanlık ana dallarından meslektaşımızın kısmi olarak yoğun bakım ünitelerinde görev aldığı da bilinmektedir. Sağlık Bakanlığının özellikle kalp cerrahisi yoğun bakımlarındaki eleman ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacı ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanlarının kalp cerrahisi yoğun bakım ünitelerinde nöbet tutmaları ile alakalı tebliğleri de mevcuttur. Diğer taraftan yoğun bakım yan dal uzmanlık öğrencilerinin eğitimlerinde görev alan öğretim üyesi, öğretim görevlisi, uzman doktorların önemli bir kısmının yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi yoktur. TUK’un kararlarına göre 1 yıldan fazla süreden beri yoğun bakım ünitelerinde çalışmakta olan farklı uzmanlık alanlarından uzman doktorların yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitim protokollerinde görev almalarına olanak verilmiştir.” açıklamasında bulundu.

Ülkemizde yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi almak için 2009 yılında başvuruda bulunan farklı ana dal uzmanlarının toplam sayısı 800-900 arasında ve bunlardan sadece 208’i uzmanlık hakkını kazanabildiğini anlatan Ünal, şöyle devam etti: “Yan dal uzmanlık belgesi almak üzere 2009 ve 2011 yıllarında başvuruda bulunan farklı ana dal uzmanlarının tamamına (800-900 kişi) yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi verilmesi durumunda bile mevcut yoğun bakım ünitelerinin ve yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitiminin yürütülmesi zordur. Şu anda yoğun bakım hizmetlerini ve yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitimini yürütmekte olan farklı ana dal uzmanlarının karşı karşıya kaldıkları uygulamalar sonucunda ortaya çıkan mağduriyetleri, mağduriyetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik Sağlık Bakanlığının haklı kanuni girişimlerinin etkisiz hale getirilmesinin arttırdığı küskünlükler ve hukuki olarak ortaya konulan gerekçeler ile yoğun bakım ünitelerinin işlevlerinin sürdürülebilmesi ve bu ünitelerde çalıştırılacak farklı branşlardan hekimlerin istihdamı daha da zor hale gelmiştir. Bu durumda ülkemizdeki tüm yoğun bakım hizmetlerinin 208 yoğun bakım yan dal uzmanı ile yürütülebilmesi gibi gerçeklere aykırı bir durum ortaya çıkmıştır. Yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitiminde ise şu anda sadece 108 kişi istihdam edilmiş durumdadır. Önümüzdeki yıllarda bunun sayısının arttırılabileceği umut edilse bile mevcut eğitmen kadrosu (118) göz önüne alındığında kaliteli uzman yetiştirme olanağının yıllık 150 üzerine çıkması beklenmemelidir. Ortaya çıkan 208 uzman ve yıllık 150 civarındaki yeni uzman ile yoğun bakım yataklarının sayısı arttırılsa bile hedeflene yoğun bakım hizmetinin verilmesi mümkün olamayacaktır. Hal böyle iken senelerdir yoğun bakımlardaki hizmeti yürütmekte olan uzmanlara yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi verilmesinin ciddi kıstaslara bağlanmasının yanı sıra bir de şu anda yan dal uzmanlık öğrencisi olanlarla kıyaslayarak mecburi hizmet şartının getirilmesi ileriye yönelik çözümsüzlükleri daha da arttıracak bir uygulamadır.” CİHAN

Yorumlar