Yılmaz: 1 puan yükselmek için eğitime 1 milyar dolar harcanmalı
Samsun'da düzenlenen bölgesel eğitim çalıştayına katılan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, "Biz öğretmenlerimizin değerini ve önemini anlamış durumda değiliz.
Samsun'da düzenlenen bölgesel eğitim çalıştayına katılan Milli
Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, "Biz
öğretmenlerimizin değerini ve önemini anlamış durumda değiliz."
dedi.
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı kapsamında, Samsun İl Milli Eğitim
Müdürlüğü Ar-Ge birimince hazırlanan eğitimdeki sorunların yer
aldığı 'Bölgesel Eğitim Çalıştayı' Samsun’da yapıldı. İlkadım
ilçesinde Amisos Otel’de düzenlenen çalıştaya Samsun Valisi Hüseyin
Aksoy, Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Canik Başarı
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir’in yanı sıra Samsun
merkez ilçe kaymakamları, Samsun, Amasya, Çorum ve Tokat il milli
eğitim müdürleri ile çok sayıda eğitimci katıldı.
"ZÜMRE ÇALIŞMASI ÇOK ÖNEMLİ"
İki gün sürecek olan çalıştayın açılışında eğitimcilere seslenen
Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, yapılan araştırmaların,
eğitimde sıçrama yapan ülkelerde görünen en önemli farkın
öğretmelere önem verildiğini gösterdiğini söyledi. Eğitimde
yükselmenin çok kolay bir şey olmayacağını hatırlatan Yılmaz, şöyle
konuştu:
“Dünya Bankası’nın araştırmasına göre, ‘eğitimde 1 puan yükselmek
için eğitim alanına 1 milyar dolar yatırılmış olması gerekiyor’
deniyor. Fırsat eşitliği konusunda Türkiye’de önemli gelişmeler
olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bundan sonra yapacağım şey ise
eğitimin kalitesi üzerinde daha fazla duracağız. Biz
öğretmenlerimizin değerini ve önemini anlamış durumda değiliz. Tüm
yöneticilerimizin bu konuya odaklanması gerekiyor. Bundan 3 ya da 4
yıl önce Antalya’da yapılan uluslararası bir çalıştaya katılan
değişik ülkelerden gelen eğitimcilerle orada sohbet imkanı buldum.
Onlara, ‘siz nasıl bir eğitim çalışması yapıyorsunuz da başarılı
oluyorsunuz. Eğitim programımızı ve fiziki ortamlarımızı
değiştirdik. Bana bir gününüzü anlatır mısınız?’ dedim. Bana
anlattıkları şuydu; ‘bir kere hazırlıksız bir şekilde derse girme
diye bir şey yok. Bu mümkün değil. Çünkü öğretmenler bugün dersini
bitirdikten sonra yarın yapacağı eğitim programını okul müdürüne
imzalatmadan okuldan ayrılamıyor. Bunlar bizim tek başımıza
yapacağımız bir program değil. Yani tüm derslerin öğretmenleri
toplanıp Matematik zümresi, Tarih zümresi yapıyoruz. Orada yarın
öğrencilere hangi konuyu farklı olarak nasıl anlatacağımızı
kararlaştırıyoruz. Bu programı okul müdürüne sunduğumuzda, o da
soruyor ‘bu programda bugünden farklı ne var?’ eğer beğenmez ise
biz zümre çalışmasına devam ediyoruz. Yarınki programı hazırlayıp
okuldan öyle ayrılıyoruz.’ Yani öğretmenlerin görevi çok önemli ve
değerli. Dünya genelinde yapılan çalışmalarda araştırmalarda
eğitimde sıçrama yapan ülkelerin öğretmenlerine önem verdiğini
gösteriyor.”
"YAPTIĞI İŞTEN HEYECAN DUYMAYAN İŞİNİ DEĞİŞTİRSİN"
Toplantıda konuşan Vali Hüseyin Aksoy ise 'Eğitime Farklı Bakış'
başlığı altında düzenlenen çalıştayı çok önemsediklerini belirtti.
Vali Aksoy, “Bugün burada bulunan Samsun, Amasya, Çorum ve Tokat
illerinin eğitimcileri TR 83 Bölgesi'nde yaşanan eğitim sorunlarına
çözümler üreterek, eğitimin kalitesini artırmaya katkıda bulunmak
amacıyla çalışma yürütecekler. Bu nedenle bölgemiz açısından çok
önemli olan bu çalışmanın bizi eğitim alanında çok daha farklı
konuma taşımasını diliyorum. Eğitimin kalitesinin artmasında fiziki
şartların olduğu kadar öğretmenlerimizin de konuya yaklaşımı çok
önemli. Ben Samsun’da il milli eğitim müdürlüğümüze talimat verdim
ve başarıyı ödüllendirmemiz gerektiği yönünde. Dedim ki ‘gidin
Samsun’da ilk 5’e giren başarılı okullarımızı çıkarın ve bana
getirin.’ Okullar SBS, proje üretme, sosyal faaliyetleri gibi
belirli kriterler ölçüsünde bir değerlendirmeye tabi tutuldu.
Çalışma sonunda birinci Asarcık ilçesindeki bir okulumuz oldu.
Asarcık, bizim en mahrum olan ilçemiz. Ekonomik ve eğitim anlamında
en geri kalmış ilçelerimizden birisiz. Ama bu durumu çok iyi
görmemiz ve tahlil etmemiz gerekiyor. Bu okulda, demek okul
müdürümüz ve görev yapan öğretmenlerimiz büyük bir özveri
içerisinde bu çalışmayı yapıyor. Bir heyecan duyuyor ve bu
heyecanın gereğini yerine getirmek için ciddi gayret gösteriyor.
Demek ki sosyo ekonomik yapının iyi olduğu yerde kaliteli eğitim
oluyor tezi doğru bir şey değil. Eğer yaptığımız işten heyecan
duymuyorsak o işi bırakmalıyız. Yaptığımız işte heyecan duymuyorsak
orada bir sorun var demektir. Burada yapılması gereken ya işimizi
ya da alanımızı değiştireceğiz.” dedi.
"EĞİTİM SÜRECİNİN OLMAZSA OLMAZI ÖĞRETMENDİR"
Mesleki gelişimlerin kazanımında en tabii ortamın etkin zümre
toplantıları olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yunus Bekdemir de kaliteli
eğitimde öğretmenin katkısının yadsınamayacak derece önemli
olduğunu kaydetti. “Eğitim sürecinin olmazsa olmazı öğretmendir.”
diyen Bekdemir, şöyle devam etti:
“Etkin öğretmen; kendisini mesleki ve kişisel açılardan sürekli
geliştiren, ilgili fırsatları ve imkânları araştıran ve
değerlendirendir. Mesleki açıdan iyi yetişen donanımlı öğretmenler
öğrencileri için daha kaliteli ve etkin öğrenme ortamları
sağlayabilirler. Etkin eğitim-öğretim için mesleki güncelleme
konusunda öğretmenlere sağlanacak sürekli bir desteğin önemi
büyüktür. Bu sebeple öğretmenlerimiz, daha güncel eğitim
teknolojileri ve metodolojileri için pratik uygulamalara dayalı
hizmet içi eğitimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu toplantılarda şu
konular işlenmelidir. Burada örnek ders anlatımları, vaka
analizleri, problem çözme, çatışma giderme gibi konular etkin bir
şekilde ele alınmalıdır.” diye konuştu. Konuşmaların ardından, 5
ana başlık altında oluşturulan oturumlarda eğitim sorunları ve
onlara yönelik çözüm önerileri masaya yatırıldı.
CİHAN
Yorumlar