Yıkılan kulübede yaşayan aile ve engelli kızları evsiz kaldı
Sarıyer'de Mehtap Eğitim Vakfı’na ait arazide bir ailenin hasta ve engelli kızlarıyla birlikte yaşadığı prefabrik kulübe, Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından resmî tebligat gösterilmeden yıkıldı.
Sarıyer'de Mehtap Eğitim Vakfı’na ait arazide bir ailenin hasta
ve engelli kızlarıyla birlikte yaşadığı prefabrik kulübe,
Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından resmî tebligat
gösterilmeden yıkıldı. Evsiz kalan aile ve 27 yaşındaki engelli
kızları, çaresizlikten geceyi ahır olarak inşa edilen binada
geçirdi.
Mehmet Eş, Mehtap Eğitim Vakfı’nın okul yapmak üzere satın aldığı
arazide bekçilik yapıyordu. Eş’in, Güldane isimli 27 yaşında sara
ve astım hastası olan engelli bir kızı vardı. Vakıf, 6 ay önce
Güldane’nin hastalıklarına iyi geleceği için, ağaçlık ve yüksek bir
yerde bulunan araziye iki göz prefabrik ev yaptırdı. Mehmet Bey ve
eşi Hatice Hanım, kızlarının rahat edeceğini düşünürken, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne bağlı zabıta
ekipleri, önceki gün ailenin yaşadığı kulübeyi yıktı. Evsiz kalan
aile, geceyi ahır olarak inşa edilmiş binada geçirdi.
Eş, ailesi olan biteni göz yaşları içerisinde anlattı. Zabıtaların
yıkımdan bir gün önce geldiğini ve kendilerine evi boşaltmaları
için iki gün mühlet verdiklerini belirten Mehmet Eş, “Ertesi gün
kahvaltı yaparken geldiler. Bize kahvaltı bile yaptırmadılar.
Müsaade vermediler. Eşyalarımıza el sürdürmediler. Eşyalarımızı
kendileri attılar. Bizi hiç dinlemediler. Çocuğu kendileri arabaya
attılar. Çocuk hasta dedik, dinlemediler. Çocuk korkmuş. Hiç
uyumadı. Sabaha kadar elimi tuttu. Zabıtalar, yol boyunca giderken
kendi aralarında burası paralel yapının yeri diye konuşuyorlardı.”
ifadelerini kullandı.
Bekçinin eşi Hatice Eş ise yıkıma çok üzüldüğünü ifade ederek
yaşadıklarını şöyle anlattı: “Vakıf kızım için geçici olarak bu iki
odayı yapmıştı ama gelip yıktılar. Şimdi mecburen eski bir ahırda
kalacağız. Dün gece korkudan kızımız ellerimizi bile bırakmadı,
uykusuz kaldık. 1 ay müddet verin, özürlü çocuğum mağdur olur
dedim, yalvardım ama dinlemediler. Kızım iki günde bir sara krizi
geçiriyor, hastaneye götürmek zorundayım. Garezine yaptılar. Bir
yıl önce de kızımın devlet tarafından sakat aylığı kesilmişti.
Allah bunları nasıl biliyorsa öyle yapsın.”
Yıkımın hukuksuz olduğunu ile getiren Mehtap Eğitim Vakfı avukatı
Mustafa Başaran ise kendilerine yıkım kararı gösterilmediğini
belirtti. Avukat Başaran, “İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı’na ait İmar Müdürlüğü’nden geldiğini söyleyen yaklaşık
50 kişilik ekip araziye izinsiz girdi ve bekçi kulübesini yıktı.
Bir karar gösterilmesini istememize rağmen, belge olmadığını,
binanın ruhsatsız olduğunu, yıkım kararı olmadığını, imar müdürlüğü
ile görüşebileceğimizi söylediler. Biz de ‘Hukuksuz yıkım
yapamazsınız.’ dedik ve bütün memurları savcılığa şikayet
edeceğimizi söyledik. Yıkım kararını uyguladılar. İçeride yaşayan
engelli bir aile vardı. Onlar da mağdur oldu. Hukuksuz ve insani
açıdan dram niteliği taşıyan bu yıkımı engelleyemedik. Gerekli
hukuki yollara müracaat edeceğiz.” dedi.
‘PARALEL BİNALARIN HEPSİNİ YIKACAĞIZ’
Yıkımdan önce zabıta memurlarının araziye geldiğini ifade eden
Başaran, “Zabıtalar paralel binaların hepsini yıkacaklarını
söyleyip tehdit etmişler. Biz buna rağmen polisleri de çağırdık.
Ama bizi dinlemediler. Polisler gelene kadar kulübeyi yıktılar.”
diye konuştu
Yıkımın ardından İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri, resmî bir
cevap vermekten kaçındı. Ancak vakıf arsasının Boğaziçi Öngörünüm
Bölgesi’nde yer alması nedeniyle 2960 sayılı kanunla zabıtaya
sınırsız yetki verildiği öğrenildi. Zabıtanın herhangi bir tebligat
yapmadan bu kanuna dayanarak yıkım yapabildiği ileri sürüldü.
Tebligatlı yıkımların sadece sit olmayan alanlarda yapılacak
binaların yıkımları için gönderildiği öğrenildi.
CİHAN
Yorumlar