Yerel ve geleneksel gıdaların envanteri çıkarılıyor
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Necati Tulgar, yerel ve geleneksel gıdaların envanterinin çıkarıldığını belirterek, araştırma geliştirme çalışmalarının ardından bunların sanayiye aktarılmasının hedeflendiğini söyledi.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı
Necati Tulgar, yerel ve geleneksel gıdaların envanterinin
çıkarıldığını belirterek, araştırma geliştirme çalışmalarının
ardından bunların sanayiye aktarılmasının hedeflendiğini
söyledi.
Adana’da bu yıl 4.’sü düzenlenen ‘Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’
Çukurova Üniversite’nde başladı. Sempozyumda konşan Tulgar, her
toplumun kendine ait tüketim alışkanlıkları olduğunu, tüketim
alışkanlıklarının da coğrafyalara göre farklılıklar gösterdiğine
dikkat çekti. “Önceleri deniz kenarında balık yenirken bugün
taşımacılığın artmasından dolayı her bölgenin kendine has ürünleri
başka yerlerde yenilebiliyor.” diyen Tulgar, “Hamsinin turşusunun
bile yapıldığı biliniyor. Artık bulunduğumuz yerdeki gıdalarla
yetinmek zorunda değiliz. Ancak geleneksel gıdaların da yok olması
söz konusu bunların gelecek nesillere aktarılması gerekiyor.”
şeklinde konuştu.
Enerji, su ve gıdanın gelecek yüzyılda çok önemli olduğunu
hatırlatan Tulgar, bunların korunması için Türkiye’nin tedbir alma
çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi. Tulgar, şöyle dedi: “2010
yılında gıda ve suyun öncelikli olarak ele alınması hedeflendi.
Gıdayla ilgili strateji ve eylem planları oluşturuldu, 2016 yılına
kadar. Stratejilerden biri, geleneksel gıdaların gelecek nesillere
aktarılması. Yerel ve geleneksel gıdaların envanteri de
çıkarılıyor.”
GIDA VE İÇEÇEK KÜLTÜRÜ ZENGİYİZ AMA
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar da geleneksel
gıdalara ilginin dünya genelinde arttığını söyledi. Türkiye’nin
gıda ve içecek kültürü açısından zengin ülkeler arasında
bulunduğuna vurgu yapan Kibar, “Gelişmiş ülkelerde yöresel ve
özelliği olan ürünlerin en iyi ve güvenli şekilde üretilmesi
amacıyla bilimsel yöntemlerle belirlenmiş kurallar söz konusu.
Türkiye’de bu tür bir sistemin oluşturulması ve kontrol edilmesi
ürünlerin tanıtımı açısından çok önemli. Bu açıdan geleneksel
gıdaları korumanın en iyi yolu envanterinin çıkarılmasıdır.” diye
konuştu.
Tarım İl Müdürü Hamit Akgül ise Adana’da daha önce 5 bin olan
kayıtlı işyeri sayısını 18 bine çıkardıklarını söyledi. Gıda
denetimlerini de 7 binden 25 bine çıkarmayı başardıklarını kaydeden
Akgül, Adana’da 6milyon ton bitkisel ürünün yetiştirildiğini bu
sayede insanlığa da büyük fayda sağlandığını dile getirdi.
BÜYÜKŞEHİR YASASI KIRSALI YOK ETMESİN
Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent
Gülçubuk, geleneksel gıdaların omurgasını kırsal alanda özellikle
küçük aile çiftçiliği ürünlerinin oluşturduğunu bildirdi. Gülçubuk,
bu sebeple aile çiftçiliğinin devamı, desteklenmesi ve mekânsal
anlamda temel gereksinimlerinin karşılanmasının, geleneksel gıda
üretiminin ve çeşitliliğinin devamı için önem taşıdığına dikkat
çekti.
Kırsalı kentleştirme sevdası ile çıkarılan Büyükşehir yasası ile
kırın geleceğinin tehdit altına girdiğini söyledi. Gülçubuk,
“Büyükşehir yasası ile yerel yönetimlere artık daha fazla
sorumluluk düşmektedir. Bundan hareketle her büyükşehir belediye
yönetimi şu soruyu kendine sormalı ve toplum da bunun takipçisi
olmalıdır: Sağlıklı gıda ve beslenme programın var mı ve bu amaçla
topluma ne sunuyorum, ne yapıyorum.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar,
üniversitenin Gıda Mühendisliği bölümü, Gıda Mühendisleri Odası,
Ziraat Mühendisleri Odası, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü işbirliğiyle
düzenlenen sempozyuma katkı verenlere de plaket verdi.
Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Zerrin Erginkaya, 24 sözlü, 428 poster
bildiri sunulacağın bildirdi. Sempozyuma Ukrayna ve Belçika’dan
bilim adamları katılıyor.
CİHAN
Yorumlar