Yeni doğan her bebeğe işitme testi yapılması hedefleniyor

Aydın Halk Sağlığı Müdürü Dr. Şenol Okur, işitme engeliyle doğan bebeklerin erken dönemde tespit edilmesi için “Yenidoğan İşitme Taraması Programı” kapsamında çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Yeni doğan her bebeğe işitme testi yapılması hedefleniyor

Aydın Halk Sağlığı Müdürü Dr. Şenol Okur, işitme engeliyle doğan bebeklerin erken dönemde tespit edilmesi için “Yenidoğan İşitme Taraması Programı” kapsamında çalışmalar yaptıklarını söyledi. Dr. Okur, 3 Mart Dünya İşitme Günü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, yeni doğan bebeklerde işitme kaybının tespitinin önemine değinerek, bu konuda personelin eğitimlerine de önem verdiklerini ifade etti.

Halk Sağlığı Müdürü Okur, Yenidoğan İşitme Tarama Programı kapsamında işitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası dönemde işitme kaybı ortaya çıkan çocuklarda, bunun gelişimini etkilememesi, psikolojik ve sosyal açıdan sağlıklı olarak toplumdaki yerini almasını sağlayacak şekilde hastalığın erken saptanması, sağlık personeli ve toplumun da bu konuda bilinçlendirilmesinin hedeflendiğini aktardı. Bu kapsamda Aydın'daki sekiz hastanede yenidoğan işitme tarama ünitesi bulunduğunu ve 2008 yılından itibaren toplam 66 bin 573 bebeğin tarandığını kaydetti: “Her canlı doğan bebeğimizin işitme tarama testinin yapılmasını hedeflemekteyiz. İşitme kayıpları, çocuğun o lisana özgü sesleri oluşturarak konuşmasını geciktiren ve bozan en önemli faktördür. İşitme engeli,le doğan bebekleri doğumdan kısa bir süre sonra belirlemek, üç aylık olmadan işitme testlerini tamamlamak, işitme engeli tanısı alanlara altı aylık olmadan gerekli müdahalede bulunmak gereklidir. Doğduktan sonra en geç altı ay içinde işitme engeli tanısı konan ve işitme cihazı uygulanıp işitme ve konuşma eğitimi alan bebeklerin konuşma becerisi, normal işiten yaşıtlarına benzer düzeyde gelişebilir. Erken dönemde tespit edilmezse yaşamının ileriki yıllarında bu bebek, işitme kaybı olan bir insan olmaktan çıkar ve psikolojik sorunları olan, sosyal hayatla uyumsuz engelli bir vatandaş olarak yaşamını devam ettirir. Toplumda üretken bir birey olmak yerine, hayatı boyunca özel desteğe ihtiyaç duyan bir birey olarak yaşamlarını devam ettirirler. İşitme kaybı olan çocuklar okul döneminde başarısızlık, psikolojik olarak toplumdan uzaklaşma, içine kapanıklık ve sosyal yönden başarısızlık gösterebilirler.” CİHAN

Yorumlar