Yavuz Semerci: Eleştiriler de artık vatan hainliği sınıfına girmeye başladı

Son dönemde dile getirdiği eleştirilerle dikkat çeken gazeteci-yazar Yavuz Semerci, farklı ses ve düşüncelere kulak vermenin önemine dikkat çekti.

Google Haberlere Abone ol
Yavuz Semerci: Eleştiriler de artık vatan hainliği sınıfına girmeye başladı

Son dönemde dile getirdiği eleştirilerle dikkat çeken gazeteci-yazar Yavuz Semerci, farklı ses ve düşüncelere kulak vermenin önemine dikkat çekti. Hükümet ile ilgili eleştirdiği kadar övgü içeren yazılar da kaleme aldığını vurgulayan Semerci, 3. köprü ve 3. havalimanına itiraz ettiği kadar Marmaray'ı desteklediğini kaydetti. Hiç bir siyasinin ‘ben ülkeyi kötü yöneteyim, batırayım’ demeyeceğini; ancak yapılan yanlışlar varsa bunun da düzeltilmesi gerektiğini belirten Semerci, “Eleştiriler artık vatan hainliği olarak görülmeye başlandı.” siteminde bulundu.

Yavuz Semerci, Cihan Medya Haber Dergisi’ne güncel konularda değerlendirmelerde bulundu. 'Biz gidersek her şey mahvolur' anlayışının ülkeyi 'otoriterleşen' bir yapıya götüreceğini ifade eden Semerci, "Demokratik bir ülkede sizden daha iyi olabileceğini söyleyen insanlar olabilir, siz onların daha iyi olamayacağını söyleyebilirsiniz ama gelebilecek insanların ülkeyi batıracağı söylemi, iktidarda ölesiye kalma iştahı ile açıklanabilir. Sandıktan çıkacak sonucun ülkeyi batıracak bir sonuç olacağını söylemek, en başta çok kutsanan milli iradeye saygısızlıktır. Ama Türkiye’de eleştiriler de artık vatan hainliği sınıfına girmeye başladı. Bu da inanılmaz bir şey." dedi.

İKTİDARDAN GİTMEKTEN ÖLESİYE KORKAN BİR İKTİDAR

İlk defa iktidardan gitmekten ölesiye korkan bir iktidar oluştuğunu öne süren Semerci, şöyle devam etti: "İki nedenle görüyorlar bunu; gerçekten ülkeyi kendileri dışında kimsenin daha iyi yönetemeyeceğini düşünüyorlar. Hatta hatta batırabileceğini düşünüyorlar. İki, bu süreç içinde kendilerine yönelik çıkan hukuki sorunların intikamcı bir iktidar gelmesi durumunda başlarına bela olmasından korkuyorlar. Şöyle; 11 yıllık süreçte iktidarlar yıpranır. Bir takım kararlar alırsınız, riskli kararlar.. Türkiye çok enteresan, riskli süreçlerden geçti, bazen demokrasiyi askıya aldığınız, bazen yargıya müdahale ettiğiniz, bazen işte 17 Aralık’tan sonra yolsuzluk hikayeleri... Bütün bunları alt alta koyduğunuz zaman, 11 yıllık dönem, Türkiye’nin Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu güne kadarki laikçi anlayışla hesaplaşma dönemi olarak ortaya koydu iktidar, askerî vesayetle de. Doğru işler yaptı. Ama bu süre içinde bunu çok abarttı, çok insanın ahını aldı. Bir plan seminerine katılmak zorunda kaldığı için emir-komuta zinciri çerçevesinde darbeci diye içeride kalanlar var. Türk askerî geleneği vesayete uygun. Ama onlar da gördüler bunun devam etmeyeceğini, bu süreçte gidiyorlardı. Ama öyle bir hoyrat dalındı ki oraya, o hoyratlığı bile bugün başkasına mal eden bir anlayışı sergiliyorlar. Bu hoyratlıkta çok insanın ahını aldılar. Sonra yolsuzluk hikâyeleri geldi."

İLK ÖNERECEĞİM İSİM ALİ BABACAN’DIR

Semerci, "İktidarı bırakalım, yeni gelen iktidar üç ay üst üste maaşları ödeyemez." denilmesine bir anlam veremediğini, bunu söyleyenlerin kendileriyle çeliştiğini söyledi. Ekonomiden Sorumlu Basbakan Yardımcısı Ali Babacan'ı örnek gösteren Semerci, şöyle konuştu: "Bakın, seçimler olsa ve iktidara ben gelsem Ekonomi Bakanlığı’nda ilk önereceğim isim Ali Babacan’dır. Sayın Babacan’ı ekonomi yönetimine getirdiğiniz zaman ne tecrübesi vardı, şimdi nasıl oluyor da başka partide bir ismin tecrübesiz olup da aynı işi iyi götüremeyeceğini söylüyorsunuz. Demokratik bir olgunluk değildir bu. Biz gidersek her şey mahvolur anlayışını oturttuğunuz zaman ülkenin önüne tek seçenek koyarsınız, otoriterleşen bir yapı. Demokratik bir ülkede sizden daha iyi olabileceğini söyleyen insanlar olabilir, siz onların daha iyi olamayacağını söyleyebilirsiniz ama gelebilecek insanların ülkeyi batıracağı söylemi, iktidarda ölesiye kalma iştahı ile açıklanabilir. Sandıktan çıkacak sonucun ülkeyi batıracak bir sonuç olacağını söylemek, en başta çok kutsanan milli iradeye saygısızlıktır. Ama Türkiye’de eleştiriler de artık vatan hainliği sınıfına girmeye başladı. Bu da inanılmaz bir şey."

Yavuz Semerci ile yapılan röportajın tamamını Cihan Medya Haber Dergisi’nin son sayısında okuyabilirsiniz. Aboneliğin yanı sıra tüm NT mağazaları ile seçkin Yaysat bayilerinde satışa sunulan dergiye, Turkcell Dergilik'in dijital raflarından da erişilebiliyor.
CİHAN

Yorumlar