Yatağa düşüren H3N2 virüsüne karşı bitki çayı tavsiyesi
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve
Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada,
antibiyotik kullanmadan H3N2 virüsünü yenmek için adaçayı, ıhlamur,
zencefil, karabiber ve karanfil çaylarının tüketilmesinin yararlı
olacağına dikkat çekti.
Hastanelerin dolup taşmasına neden olan H3N2 virüsüne karşı
bitkilerin gücünden faydalanılması gerektiğini belirten Prof. Dr.
Erdem Yeşilada, söz konusu hastalıkla mücadele için “Doğal 5
savaşçı yardımıyla H3N2 virüsünü yenebilirsiniz. ” tavsiyesinde
bulundu.
Ihlamur: Grip denilince ilk olarak aklımıza gelen bitkilerden biri
de “ıhlamur” dur. Yapılan çalışmalarda ıhlamur içerisindeki
bileşenlerden bazılarının (flavonoit) iltihap giderici ve ağrı
kesici etki gösterirken, bazı bileşenlerin (müsilaj) de boğazı
yumuşatması neticesi boğazda tahrişi önlediği ve bu suretle soğuk
algınlığı şikayetlerinin hafifletilmesinde tedaviye yardımcı olduğu
görülmüştür.
Adaçayı: Ağız ve boğaz iltihaplarında etkili olduğu bilinen bir
başka bitki ise “adaçayı”dır. Özellikle bitkinin içerdiği uçucu
bileşenlerin ağız ve boğaz iltihaplarında (farenjit, jinjivit gibi)
yararlı olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla çay şeklinde (kesinlikle
kaynatılmadan) adaçayı ile hazırlanan gargaranın bu amaçla
kullanılması önerilmektedir.
Zencefil: Soğuk algınlığı ve gribin önlenmesi ve tedavisinde
yararlı olacak bu iki bitkinin yanı sıra zencefil rizomlarının
yararları, beklenen etkinin desteklenmesi bakımından önemlidir.
Bilimsel çalışmalar zencefil içerisindeki bazı bileşenlerin
(gingerol, şogaol) kuvvetli iltihap giderici etkisi bulunduğunu
ortaya koymaktadır.
Karanfil: İçerisinde bulunan uçucu özellikteki öjenol, ağız ve
boğaz mukozası yangılarında yangı giderici; bakteri, mikromantar
veya virüslerin yol açtığı ağız ve boğaz enfeksiyonlarında
antiseptik olarak ve ağrı hissini hafifletici etkisi söz konusudur.
Bu nedenle, özellikle öjenol taşıyan Seylan tarçını kabuğu ile
birlikte mikroorganizmalar üzerinde etkisi nedeniyle soğuk
algınlığında çay olarak içilmesi ya da yoğun derişimli çayının
(%5-10) gargara olarak uygulanması yararlıdır. Yapılan bilimsel
çalışmalarda uçucu yağının antibiyotiklerin etkinliğini artırdığı
gösterilmiştir.
Karabiber: Top ve toz formlarındaki karabiber meyveleri ile
hazırlanan çayın gargara şeklinde boğaz enfeksiyonlarında yararlı
olduğu bilinmektedir. Bilhassa boğazda soğuk algınlığı
belirtilerinin ilk hissedildiği süreçte uygulanması durumunda daha
etkili olabilmektedir. Ayrıca yürütülen çalışmalarda bağışıklık
sistemini düzenleyici, yangıyı ve spazmları giderici, kanserleşmeyi
önleyici etkileri bildirilmektedir. Karabiber meyvesinin
bileşenlerinden biri olan piperinin biyolojik etkileri son yıllarda
dikkat çekmektedir.
CİHAN
Yorumlar